"Başbakan'ın sözleri kafa karıştırıyor"

KESK Genel Başkanı Sami Evren, toplu görüşme masasında yaşananlara ilişkin, ''Çalışanların haklarını koruyanlar, görüşme masasında kendilerini azarlatıyorlarsa, zaten baştan teslim olmuşlar demektir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) yetkilileri, sendika tarafından hazırlanan 99 maddelik Toplu İş Sözleşmesi taleplerini Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine sundu. Bu sırada bir grup sendika üyesi, bakanlık önünde toplanarak çeşitli sloganlar attı.

Burada bir açıklama yapan Sami Evren, anlamı olmayan ve çalışanların sorunlarını çözmeyecek toplu görüşmelerin sürdüğünü belirtti.

''Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın toplu görüşmeye katılan sendika temsilcilerini azarladığı'' yönündeki bilgileri basından öğrendiklerini dile getiren Evren, ''Çalışanların haklarını koruyanlar, görüşme masasında kendilerini azarlatıyorlarsa zaten baştan teslim olmuşlar demektir'' dedi.

Memur-Sen'in toplu görüşmeler sırasında hükümetle ilişkilerinin şaibeli olduğunu öne süren Evren, ''Bu sendika, muhtemelen bu zam oranlarının biraz ötesinde imzalamak durumunda kalacaktır. İmzalamazsa kamuoyunu yanıltıcı bilgiler, hükümeti zor durumda bırakacak bir duruma düşmek istemeyecektir. Emekçiler bağımsız olmalıdır. Siyasi iktidarlara diyet borcu olmamalıdır. (En azından onların ödediği aidatlara karşı sorumlu davransanız en azından o masada dik durmanız gerekir) diye kendilerine ifade ettik'' dedi.


Başbakan'ın sözleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir TV programında ''İşçi-memur ayrımını ortadan kaldıralım. Ortak örgütlenme olsun. Grev ve toplu sözleşme hakkı da lokavt hakkı da olsun'' şeklinde sözler söylediğini belirten Evren, bunların hiç gündemde olmayan, kamuoyunun kafasını karıştıran açıklamalar olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın bu sözlerinin ilk samimi adımının, hükümetin Avrupa Sosyal Şartı'nın çeşitli maddelerine koyduğu şerhi kaldırmasıyla ortaya çıkacağını belirten Evren, ''Aksi takdirde kafasının arkasındaki iş güvencesini kaldırmayı planlayan, işverenlerin lehine olan lokavtı grevle eşitlemesini asla kabul etmeyiz'' diye konuştu.

Erdoğan'ın emekçinin haklarını gerçekten savunan sendikalarla ilişkisini kestiğini savunan Evren, ''Başbakan'ın armutlarla elmaları birbirine karıştırmamasını tavsiye ederiz'' dedi.

"99 maddelik talep bakanlığa iletildi"

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç da açıklamasında sendika tarafından hazırlanan 99 maddelik taleplerinin Bakanlık Müsteşarı'na iletildiğini belirtti.

Emekçinin sözünün ve sesinin olmadığı toplu görüşme sürecinin devam ettiğini kaydeden Kılıç, bu süreçte toplu sözleşmenin zaruri bir hale geldiğini ve bu yoldaki taleplerini kararlılıkla dile getirmeyi sürdüreceklerini söyledi.

Kılıç, eğitim ve bilim emekçilerinin öncelikle karşılaması gereken taleplerini şu şekilde sıraladı:
''300 TL seyyanen zam. Temel ücretin bin 650 TL'ye çıkarılması. Eğitime hazırlık ödeneği 1 maaş tutarında ve yılda iki defa tüm çalışanlara ödenmeli. Sağlıkta katkı ve katılım payları iptal edilmeli. 1 saatlik ek ders ücreti 25 TL'ye çıkarılmalı. Öğretmenlere atamaları yapılana kadar geçimlerini sağlayabilecek bir yurttaşlık ücreti ödenmeli. Esnek ve güvencesiz çalışmaya son verilmeli. Kadına yönelik ayrımcılık kaldırılarak, ebeveyn izni ve kreş hakkının gereği yapılmalı, doğum öncesi ve sonrası izinler arttırılmalı. KEY alacakları derhal ödenmeli. İLKSAN tasfiye edilerek, kapatılmalı ve üyelerin hak ettiği paraların tamamı bir defada ödenmeli.''


KPSS'ye ilişkin iddialar

Zübeyde Kılıç, ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın KPSS'ye ilişkin iddialara ilişkin açıklamalarını da değerlendirerek, ''Kendisi önce (Bunlar mutsuz bir azınlığın tepkisidir) dedi. Bu bir doğru bir değerlendirme değildi. Şimdi ise kendisi psikolojik bir tavır ortaya koyarak istifa edeceğini açıklıyor. Bu öğretmen adayları ve iddia sahipleri üzerinde baskı oluşturmanın ötesinde anlaşılacak bir tavır değildir. ÖSYM Başkanı'nın yapması gereken bu süreci aydınlatmasıdır'' dedi.