Başbakan'ın damadı yazılarına başladı
Başbakan Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak Sabah Gazetesi'nde yazılarına başladı. 17 Aralık Operasyonunu eleştiren ve köşesine 'Mektebin Alaylısı' ismini koyan Albayrak ilk yazısını bir profesör edasıyla yazdı.
cumhuriyet.com.trİlk yazısında ihracattan KOBİ'lerden TÜİK verilerinden bahseden Damat Albayrak, ülkede yaşanan gelir adaletsizliğinden, asgari ücretten 21. Yüzyılın yükselen ekonomisi olarak gösterdiği Türkiye'de hastaneye babasının sırtında 16 km taşınarak götürülen ve hayatını kaybeden minik Muharrem'den hiç bahsetmedi. İşte ilk yazısı:
Yeni Türkiye yeni ekonomi
Yeni bir döneme girdiğimiz şu günlerde, sizlere yeni bir başlangıç yaparken merhaba diyorum. Yaşadığımız bugünlerde çok önemli, bir o kadar da hayırlı gelişmeler olmakta. Önce Gezi ile başlayan, sonra 17 Aralık operasyonu ile devam eden bu süreç zamanlaması özellikle manidar olan 29 Ocak ile başka bir boyut kazandı. Türkiye her bir süreçte çok büyük tecrübeler edindi ve ediniyor. Geçtiğimiz 10 yılda ekonomisini sağlam temeller üzerine oturtan Türkiye, ocak ayında son yaşananlardan sonra gelecek 10 yıl için yeni bir sistemi uygulamak durumundadır.
Özellikle 2006, 2009 ve Ocak 2014'te yaşananlara karşı Anglosakson ve neo-klasik ezberlerin ve metotların dışında çözüm üretemeyen, ellerindeki enstrümanları bilerek veya bilmeyerek kullanmayan, yahut bambaşka bir denge ve hesap içinde olanlar yeni dönemde itibar görmeyeceklerdir. Artık siyasetçisi, bürokratı, akademisyeni vs. herkes yeni Türkiye ile uyumlu olmalı ya da ülkenin önünde takoz olmaktan çıkmalıdırlar.
Mevcut veya yeni her türlü olayı, statükonun standart çerçevesiyle algılamak ve yönetmek artık demode olmuştur. Bunun için yepyeni ve özgüvenli bir bakış açısı gerekmektedir. İnsan kalitesinin her sektörde artış gösterdiği ülkemizde, bu alanda umut veren düzeyde insan yetişmektedir. Yeni bir medeniyet tasavvuru ve inşası vizyonunun daha gerçekçi bir düzlemde ele alınması ancak ekonomi ayağının tesisi ile mümkün olabilir.
TÜİK verilerine göre, 2012 ihracatının %62.6'sını KOBİ'ler yaparken, ithalatın %38.5'ini KOBİ'ler yapmıştır. Benzer şekilde, İSO 2012 ilk 500'ün ihracatı %0.6 artarken, ikinci 500'ün ihracatı %4.6 artmıştır. İşte Türkiye budur. Onu rakiplerinden ayrıştıran en önemli unsurların başında bu gelmektedir. Yeni ekonomi bu resimle kendini büyütmek durumundadır.
Orta sınıfın (80'lerin popüler tabiriyle orta direk) %60 düzeyine ulaştığı bir Türkiye, esas toplumsal hikâyeyi anlatmaktadır. Dünya genelinde fiyat istikrarından ziyade, büyümenin ve istihdamın her geçen gün daha fazla ehemmiyet kazandığı bir süreci yaşıyoruz. Türkiye üreten, dinamik ve güçlü bir ülkedir. 2008 global krizinden bu yana çok zorlu sınavları yalnız başına başarıyla vermiştir.
Ekonomi ilmini elitist ve karmaşık bir dille anlayan ve anlatmaya çalışanların, bu yeni süreci ve siyaseti anlaması da beklenemez. Ancak esas anlaması gerekenlerin bunu ne derece başarılı yönettiklerini son 10 yıldaki performansları göstermektedir. Büyüyen Türkiye'nin arkasında işte tam da bu yatmaktadır.
Sırtında yumurta küfesi ve doğru zamanda doğru yerde olmaktan başka meziyeti olmayanların ayrışacağı bir döneme giriyoruz. Yeni Türkiye bütün bunlara rağmen (adalet, dış politika, istihbarat vs. gibi) yeni ekonomi döneminde başarıya ulaşmak durumundadır ve ulaşacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.