'Başbakan oy telaşıyla iftira atıyor'

CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, "Sayın Başbakan oy kaybetmenin korku ve telaşı ile CHP'ye yönelik asılsız iddia ve iftiralarına bir dizi film gibi devam etmektedir" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eleştirilerine yazılı açıklama ile yanıt verdi. Serter, şöyle dedi: "Sayın Başbakan oy kaybetmenin korku ve telaşı ile CHP'ye yönelik asılsız iddia ve iftiralarına bir dizi film gibi devam etmektedir. Bu haftanın dizisinde ise bana bir rol biçilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurumsal kimliğine yönelik iftiralarını hız kesmeden sürdüren Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarında şahsımı da hedef almış olması, çaresizliğinin boyutunu gösteren somut bir örnek olmuştur."

Üniversite rektör yardımcısı olduğu dönemde öğrencilere "insanlık dışı, faşist baskı" uyguladığı iddiasının tümüyle gerçek dışı olduğunu ifade eden Serter, şöyle dedi:

"Öğrencilere en ağır faşist baskıların uygulandığı dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl bir hak, adalet ve insaf anlayışına sahip olduğunun göstergesidir.  Parasız eğitim istedikleri, Başbakanı protesto ettikleri, yumurta attıkları, ıslık çaldıkları için hapis cezasına çarptırılan, üniversitelerden atılan, coplanan, biber gazı ile 'terbiye edilmek' istenen, 15 aydır cezaevinde yatan öğrenciler Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın demokrasi anlayışının bir göstergesidir. Başbakan, keşke tarihin tozlu sayfalarını karıştırarak CHP aleyhine kanıt arayacağı yerde, kendi iktidarı döneminin öğrenci olayları bilançolarına bakıp, 'konuşana hapis' ilkesinin mimarı olarak kendisine bir ayna tutabilseydi."
 

"Sözlerim çarpıtıldı"

Sözlerinin çarpıtıldığını belirten Serter, "Özel bir televizyon kanalındaki sözlerimi, CHP'yi yıpratmak amacı ile kullanacak kadar çaresiz olduğu anlaşılan Sayın Başbakan'ın en azından ne söylediğimi bilerek konuşması gerekirken, sözlerimi tümüyle çarpıtmış olmasının arka planında yatan nedenin iyi anlaşılması gerekmektedir" dedi.

Konuşmasında 27 Mayıs 1960 da Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi iklimin kısa bir değerlendirmesini yaptığını hatırlatan Serter, şöyle dedi:

"Demokrat Parti'nin anti demokratik uygulamalarına dikkat çekilmiştir.Askeri darbelere karşı olduğum defalarca vurgulanmış, ancak bu dönemde yaşanan üniversite olayları, vatan cephesi uygulaması, Tahkikak Komisyonu gibi olaylar nedeniyle halkın tepkisi ve bu nedenlerle 27 Mayıs'ta duyulan sevinçten söz edilmiştir. 27 Mayıs sonrası yargılama usulü, idamlar, yaşanan acılar, TSK'nın Eminsu operasyonu eleştirilmiş ve tekrar tekrar darbelerin yanlışlığına vurgu yapılmıştır.

Ancak; AKP'nin sürekli askeri vesayet olgusuna vurgu yaparak, sivil vesayet yaratmış olduğu ve AKP sürecinin anti demokratik, faşizan uygulamaları anlatılmıştır. Askeri 'darbeci' olarak suçlarken, sivil darbecilerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini sıklıkla vurguladığım konuşmamın ana fikri 'AKP'nin askeri hedef gösterip, sivil vesayet rejiminin yaratıcısı' olduğudur."
 

Başbakan'a suçlama

Başbakan'ın sözlerini eleştiren Serter, "Başbakan'ın, AKP'nin sivil vesayetçi dayatmalarını, baskıcı, anti demokratik uygulamalarını seslendirmemden duyduğu rahatsızlığın öcünü, meydanlarda şahsıma yönelik iftiralarla almaya çalışması, AKP siyasetinin düzeyini ve çaresizliğini ortaya koymaktadır" dedi.