"Başbakan o çocuklardan özür dilemeli"

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Siirt'teki tecavüz olaylarıyla ilgili 'abartmayın' diyen Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'ya sert tepki gösterdi.

cumhuriyet.com.tr

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Meclis grup toplantısında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. BDP grubunda bu hafta da kürsüye "1530 BDP'li halen tutuklu" yazısı asılırken milletvekilleri de yakalarına siyah kurdela taktı. Demirtaş, 14 Nisan 2009'da başlayan BDP'lilere yönelik operasyonları 'soykırım' olarak nitelendirirken tutuklu sayısının da bin 530'a çıktığını söyledi. Tutuklu partililerle ilgili halen iddianame hazırlanmadığını dile getiren Demirtaş, "Bu tutuklama terörü son bulmadıkça AKP bu operasyonların altında kalacak" dedi.
 

"Siirt halkının suçu, günahı değil"

Demirtaş, Siirt'te yaşanan tecavüz olaylarını da değerlendirdi. Yaşanan olayları son derece trajik ve travmatik olarak değerlendiren Demirtaş "Bu Siirt halkının suçu, günahı değil. Bu olayı kapatmak, örtbas etmek Siirt halkına zarar verir. Bu olaylar ortaya çıkarıldıkça toplum onurlu bir geleceğe kavuşur. Sorgulanması gereken günahı olmayan kadınlar, çocuklar değil. Sorgulanması gereken 7 kız çocuğuna yönelik cinsel istismar olayını kamu görevlerinin ilk kez duyuyormuş gibi bir hava yaratmaları. Siirt'te kuş uçsa devletin haberi olur, üç kişi yan yana yürüyüp kendi aralarında konuşurken bile dinleyen, kayıt altına alan ve bunun istihbaratını yürüten devlet 2 yıl boyunca bir eğitim kurumunda böyle bir facia yaşanırken 'habersiziz' diyemez. Bu validen başlayıp İçişleri Bakanına kadar uzanan bir siyasi sorumluluktur. Orada taş attı diye 11-12 yaşındaki çocukları polislere dövdürten Siirt valisi, cinsel istismara sürüklenen çocuklara aynı duyarlılığı göstermemiştir. Bu çocukları korumamıştır" diye konuştu.


"Başbakan Siirt'e gidip çocuklardan özür dilemeli"

Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun medyaya yönelik "abartmayın" şeklindeki sözlerini de hatırlatan Demirtaş, şöyle konuştu:
"Başbakan, Milli Eğitim Bakanlığı 'medya abartmasın' diyor. Ben tam tersini söylüyorum, bu olay Türkiye'de kıyameti koparacak bir olaydır. Başbakan medyayı suçlayacağına kendisini başbakan yapan ile bir an önce gitmeli, çocuklardan halktan özür dilemeli. Valiyi, Milli Eğitim Müdürünü, Emniyet müdürünü görevden almalı. Bu işi abartmayın demek yerine abartmalı. Bu öyle üstü örtülecek, görmezden gelinecek birkaç kendini bilmezin üzerine yıkılacak bir durum değildir. İçinde okul müdürlerinin, öğretmenlerin esnafın siyasetçilerin kolluk güçlerinin olduğu bir tecavüz çetesinden söz ediyoruz, Siirt'i onuru ile birlikte teslim almaya çalışan bir tecavüz çetesinden bahsediyoruz, bunu abartmayacaksınız da neyi abartacaksınız? Bu önemli değil de anayasa tartışmaları mı önemli?Anayasanın değişen ilk maddesi çocukların korunmasına yönelik. Ama Siirt'te bebekler, çocuklar tecavüze uğruyor. Gerekirse anayasa görüşmeleri askıya alınır, bütün siyasi partiler meclis araştırma komisyonu oluşturur, Siirt'e gider halktan özür diler. Siirt valisi abartmayın diyor, biz abartacağız Siirt valisi siz halkın kıymetini bilmiyor olabilirsiniz ama bizler o halkın temsilcileri olarak bunun hesabını sizden soracağız bunu bilmeniz lazım."


"Hükümetin yaklaşımı daha utanç verici"

Hükümetin yaklaşımının Siirt'teki trajediden daha utanç verici olduğunu belirten Demirtaş, "Bütün erkekler, yaşanan trajedi karşısında isyan etmiyorsa kendi insanlıklarından utansınlar. Bütün erkekler insanlıklarını sorgulayarak işe başlamalılar" dedi.


Meclis Başkanı Şahin'e tepki

Demirtaş, konuşmasında Anayasa değişikliği görüşmelerini de değerlendirdi. BDP milletvekillerinin görüşmeler sırasında hiçbir fiziki ve sözlü saldırıda bulunmadığını diğer siyasi parti gruplarının da BDP milletvekillerini örnek alması gerektiğini kaydeden Demirtaş, geçen hafta Genel Kurul'da BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in "Bu ülkede savaş var" sözü üzerine yaşanan tartışmayı hatırlattı.

Meclis Başkanı Şahin'in Tuncel'e tepki gösterdiğini belirten Demirtaş, "Bir milletvekili, bu ülkede yaşanan bir sorunu tanımlarken, meclis başkanının fikrine uymak zorunda mıdır, onunla aynı düşünmek zorunda mıdır? Kürsüde konuşan, Meclis Başkanı'na biat etmek zorunda mı? Meclis başkanının anlayışı bu. Biz çatışmaları bir savaş olarak tanımlıyoruz, bunu yaparken kimseye de sormuyoruz" dedi.

30 yıldır bölgede savaş yürütüldüğünü kaydeden Demirtaş, "50 bin gencini yurttaşını kaybetti mi bu ülke? Kaybetti. Halen kan akıyor mu? Evet. Üç bin köy yakıldı mı? Yakıldı. 17 bin faili meçhul var mı? Var. Bunlar meclis kürsüsünden bakınca görülmüyor olabilir ama Şırnak'tan, Hakkari'den, Dersim'den pencereden bakılınca savaş olduğu görülüyor Sayın Meclis Başkanı. Savaş yoksa barış da yok o zaman. Meclis başkanı bunu demeye getiriyor herhalde, AKP zihniyete kendini ele vermiştir" diye konuştu.

AKP'nin anayasa tartışmalarını böyle bir zihniyetle yürüttüğünü savunan Demirtaş, geçen hafta BDP'li beş milletvekilinin siyasi parti kapatmalarıyla ilgili değişikliğin oylamasına katıldığını hatırlattı. Demirtaş "Ama partimizin bu konudaki tavrının, tutumunun değişmedi. Seçim barajı, TMK, TCK, demokratikleşme ile ilgili özellikle içeride tutuklu bulunan siyasetçiler ve çocukların durumuyla ilgili değişiklik yapmayı kendine zulüm gören bir hükümetin anayasasını desteklemek bizim işimiz olamaz. Biz ne AKP'nin yeşil, ne CHP ve MHP'nin kara statükosuna mecbur değiliz" diye konuştu.


"Bu nasıl darbe karşıtlığı"

Demirtaş, bugünün aynı zamanda 27 Nisan e-muhtırasının yıldönümü olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
"O dönem AKP seçime hazırlanıyordu, bunu bir seçim malzemesi olarak kullanıp halkın desteğini alıp iktidara geldi. Aynı AKP darbecilerin yargılanması için bugün teklifini Meclise sunacak. 27 Nisan e-muhtırasını yapan general nerede, AKP'nin, bir trilyona satın alıp hediye ettiği makam aracıyla dolaşıyor kendileri. Ve AKP darbe karşıtı bir söylemle allayıp pullayıp kendini kamuoyuna sunmaya çalışıyor. Aynı başbakan o tarihte aynı generalle Dolmabahçe'de gizli görüşme yapabiliyor, bu nasıl bir darbe karşıtlığıdır, demokrasi anlayışıdır."
 

Bahçeli'nin çocuk affı önerisi

Demirtaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çocuk affıyla ilgili önerisini de değerlendirdi. Bahçeli'ye "Sayın Bahçeli'ye önerimdir, affetmek yerine af dileyelim" diye seslenen Demirtaş, yasalarda düzenleme yapılmazsa affa rağmen kısa sürede cezaevlerinin yeniden dolacağını söyledi.

Demirtaş, "Elbette çocukları kapsayacak genel af süreci önemlidir ama infaz yargılama sistemi gözden geçirilmeden, çocukların rehabilite edileceği, kendi dillerinde eğitim göreceği eğitim sistemi, çocuk mahkemeleri ve özel çocuk yargılama usulleri oluşturulmadan af çıkarmak sorunu çözmeyecektir" diye konuştu.