Başbakan: Hak ettiği değeri vermeliyiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çiftçiler Günü dolayısıyla JW Marriot Otel'de düzenlenen törene katıldı. Başbakan Erdoğan törende konuşma yaptı.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Toprağa her bakımdan hak ettiği değeri  vermek zorundayız. Biz toprağı ve toprakla beraber onun hepimiz için işleyen,  berekete dönüştüren çiftçimize bütün imkanlarımızı, bütün gücümüzü kullanarak  sahip çıkıyoruz. Türkiye'nin en büyük gücü; kendi kendine yetecek bir tarımsal  üretim potansiyeline sahip olmasıdır. Bu potansiyel geçmişte tam olarak  kullanılmamış olsa da böyle bir imkana sahip olduğumuzu bilmek dahi, bize güven  veren bir husus olarak akıllarımızda yer etmiştir.”

Başbakan Erdoğan, “Hükümetlerimiz döneminde DSİ  aracılığıyla büyük bölümü sulama amaçlı bin 128 tesisi tamamlayarak hizmete  sunduk. 11 milyon dekar alanı sulamaya açarak sulanan arazi miktarını 55 milyon  dekara ulaştırdık. 2 milyon 250 bin dekar araziyi taşkından koruyarak 2 milyon  hektara yakın alanı ağaçlandırarak toprağımızın ellerimizin arasından kaybolup  gitmesini, zarar görmesini engelledik. Hayvancılık alanında ise Ziraat Bankası ve  Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla 2010 Ağustos'undan 2011 yılı sonuna kadar  6 milyar 322 milyon lira faizsiz kredi kulandırdık. 1961  yılından 2002 yılına kadar geçen 41 yılık dönemde toplam 450 bin hektar alanda  toplulaştırma yapılabilmişti. Biz 2003-2011 arasında 1 milyon 291 bin hektar  alanda toplulaştırma gerçekleştirdik. Hedefimizi 2023 yılına kadar ülkemizde  toplulaştırma yapma miktarını 14 milyon hektarın tamamında bu uygulamayı yapıp  bitirmek” dedi.

Süt tartışmaları
        
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sütün çocukların gelişimi konusundaki  önemine işaret ederek, “Buradan bütün çocuklarımıza, bütün velilerimize  sesleniyor ve okullarda dağıtılan sütleri gönül rahatlığı ile içmelerini  istiyorum" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Okullara süt dağıtımının istismar  edilemeyecek, siyaset yapılmayacak kadar önemli bir konu olduğunu belirterek,  “Böylesine kapsamlı bir projede ortaya çıkan ve toplam içinde çok az sayıda olan  öğrencilerimizin rahatsızlanması konusunu bir istismar vesilesi yapmak  isteyenlerin özelikle dikkate alınmamasını rica ediyorum. Olayın önünü arkasını  anlama zahmetine girmeden araştırıp sormadan doktorların değerlendirmelerini,  tahlilleri, raporları görmeden önyargıyla söylenen sözler kimseyi tereddüte  sürüklemesin”