"Başbakan erken seçime ihtiyaç duyacak"

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen ''Siyaset Okulu''nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hala kılavuz bir anayasası olmadığını belirterek, bundan dolayı büyük üzüntü duyduklarını dile getirdi.

Cindoruk, ''Hala insan onuru yücelten, hukuksal eşitliği sağlamış, kadınlar ve farklılıklarımız için eşitliği sağlayabilmiş bir anayasamız yok'' dedi.

Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Yasası'nın değiştirilmesi gerektiğini savunan Cindoruk, bu kanunlar ile Türkiye'de siyasal katılımın tam olarak sağlanamadığını öne sürdü. Cindoruk, Türkiye'de başkanlık veya yarı başkanlık sistemleri yerine çok güçlü bir başbakanlık rejimi bulunduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Başbakanlık rejimi, o kadar güçlü ki cumhurbaşkanını tayin edebiliyor. Her grup toplantısında 'dediğim dedik' diyor. Grup toplantılarında tek tabanca konuşuyor, Meclis Başkanı'nı azarlayabiliyor. Bir davanın savcısı olmuş, o davayla ilgili mahkemeleri önemli ölçüde etkiliyor. Yargı ve yargıçlarla ilgili kararları adalet bakanına bırakan sistemi idare ediyor. Ve o konularda belge veriyor, bilgi veriyor, yön veriyor. Antidemokratik bir başbakanlık rejimi Türkiye'nin en büyük sorunu. Başbakanlık rejimi, bugün Türkiye'nin en büyük bunalımlarından biridir. Böyle bir düşünce, böyle bir başbakanlık rejiminde Türkiye'nin demokratikleşmesi mümkün olabilir mi?''

Türkiye'de yargının özerk olmadığını savunan Cindoruk, bir mahkemenin bir cezaevi yerleşkesinde yargılama yapmasının demokratik olduğunun da söylenemeyeceğini kaydetti.
Cindoruk, ''iktidarın bir medya grubunu vergi enstrümanı ile devre dışı bırakırken diğer taraftan devlet imkanları ile kendisine bağlı yandaş yayın grubunu ortaya koyduğunu ve bu medya grubunun başına kendi akrabasını, damadını getirdiğini'' öne sürdü.

''Onların bir Anayasa yapmasını ürpererek bekliyorum"

Türkiye'de son yıllarda sendikaların devre dışı bırakıldığını, perişan hale getirildiğini öne süren Cindoruk, ''Türkiye'de itfaiyeciler, Tekel işçileri sokakta. Hala diyor ki 'Ben sendika işçileri ile muhatap değilim'. O zaman bakmalı bu özelleştirme doğru mu, değil mi?'' şeklinde konuştu.

DP Genel Başkanı Cindoruk, Türkiye'de önemli bir denge unsurunun Anayasa Mahkemesi olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

''Muhalefeti, sendikaları, basını, yargıyı, tehdit ve tahdit eden bu iktidar, karşısında Anayasa Mahkemesini bulmuştur. Demokrasinin, siyasi kurumlarının durdurması gereken başbakanlık rejimini Anayasa Mahkemesi durdurmuştur. Bu bizim Anayasamız açısından da biz siyasetçiler açısından da yanlış ve belki de ayıptır. Bizim durdurmamız, karşı çıkmamız gerekirdi. Anayasa Mahkemesi, iki temel konuda genişletici yorumlarla Türkiye Çumhuriyeti'ni güvence altına almıştır. Bu doğru mu, böyle devam eder mi? Hayır... Yeni, çağdaş, herkesi kucaklayan bir sağduyu Anayasası ile bunları aşmalıyız.''

Adaletin karakollardan başladığını, karakollarda başlayan yanlışların Yargıtay'a kadar gittiğini savunan Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Son günlerde çok sık gündeme gelen masumiyet karinesi eğer ortadan kalkmışsa hepimiz tehdit altındayız, demektir. Her vatandaş, her alanda tehlikede demektir. Her zaman dediğim gibi bu devletin çivisi çıkmıştır. Bu çiviyi yerine koymak da şimdiki iktidarın elinde değil, çünkü hukuk kapasiteleri, inançları elverişli değil. Onların bir Anayasa yapmasını ürpererek bekliyorum. ''

Sorular

Soruları da yanıtlayan Cindoruk, ''Erken seçim ne zaman olur?'' şeklindeki bir soruya ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve partisinin Mayıs ayında erken seçim ihtiyacı hissedeceğini düşünüyorum'' karşılığını verdi.

Cindoruk, ülkede işsiz sayısının arttığına işaret ederek, dünyanın en güçlü partisinin işsizler partisi olduğunu ve bu partinin ülkeyi erken seçime götürebileceğini belirtti. Hüsamettin Cindoruk, ''Türkiye'de darbe olur mu?'' şeklindeki bir soruyu da ''Allah darbeden korusun'' diye yanıtladı.

Başka bir soru üzerine de Cindoruk, Türk ordusunun çok önemli olduğunu ve orduyu zayıflatmamak gerektiğini ifade ederek, ''Orduyu zayıflatmanın vereceği zararları düşünmek bile istemiyorum. Aynı hata İran Şahı döneminde İran'da yapıldı. Bugün oradaki demokrasiye demokrasi denemez'' diye konuştu.