"Başbakan, Ecevit hükümetine dil uzatmasın"

DSP Lideri Masum Türker, 57. Hükümet kurulduğu zaman Türkiye'de Bankalar Kanunu olmadığını, kamu bankalarının tarım sektörünü finanse edemez hale gelmiş olduğunu, bu nedenle de o zaman özel bankalara başvurulmuş, ancak özel bankaların da paralarının ödenmediğinin ortaya çıktığını kaydetti.

57. Hükümetin yaptığı şeyin, Türkiye'de sıcak para girişini kontrol altına almak, bankacılık sektörünü uluslararası kurallara göre, 'basel 1'e göre uyumunu sağlamak ve sermaye yeterliliğinin oranının 8 olabilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak olduğunu belirten Türker, BDDK'nın da bağımsız bir kurum olarak siyasetin etkisinden uzaklaştırılmış bir şekilde faaliyete geçmesinin sağlandığını söyledi. Türker, geçmiş yıllarda bankacılığın işinin boşaltıldığının ortaya çıktığını, içi boşatılmış bankaların daha fazla tahribatını önlemek için sigorta fonuna alındığını da hatırlattı.

AKP iktidarının ekonomiyi problemsiz devraldığını vurgulayan Türker, o dönemde toplam cari açığın bir buçuk milyar civarında olduğunu, sanayi üretiminin artamaya başladığını, ara mal üretimine öncelik verilmiş olduğunu, böylece katma değeri yüksek üreten bir ekonominin, ithal eden değil ihraç eden bir ülke ekonomisinin devralındığını belirtti.

Başbakan Erdoğan'ın 2002'de ekonomiyi 'dertsiz devraldığını' yineleyen Türker, bunun da o tarihlerdeki gazetelerde Erdoğan'ın kendi ifadelerinden anlaşılabileceğini söyledi. Türker, "Sayın Erdoğan, hükümeti devralırken kendisi aynen şu ifadeyi kullanmıştır; 'Hiç kimse kara tablo çizmesin'. Başbakan bunu diyerek ekonominin kötü olmadığını beyan etmişti" diye konuştu.

17 Kasım 2002 tarihli gazetelerde de sağlam ekonominin devralındığına ilişkin yazıların yazıldığını belirten Türker, AKP iktidarı için 'Kimse ağlamasın 0 kilometrede ekonomi devralıyorsunuz' ifadelerinin kullanıldığını hatırlattı.

Türker, şöyle devam etti:
"Başbakan'ın ekonomiyi 'kötü aldık düzelttik' deyişi fevkalade yanıltıcıdır ve gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Başbakan'ın ister kendisi ile ister uygun göreceği bir Bakanla, dilediği televizyonda o dönemle bugünkü dönemin ekonomi bakımından karşılaştırmasını yapıp, tartışmaya hazırım. O nedenle Sayın Bülent Ecevit'e dil uzatmasın."