Baroların kadın başkanları: Karadeniz’de büyük gurur
9 kadın baro başkanından 5’inin Karadeniz’de bulunmasıyla birlikte temsilde eşitlik yükseliş devam ediyor. Artvin, Samsun, Sinop, Trabzon ve son olarak Ordu Barosu seçimlerini de kadın bir adayın kazanmasının ardından Karadeniz’de artık kadın baro başkanlarının sözü geçiyor.
Tuğba ÖzerTürkiye’deki mevcut 9 kadın baro başkanından 5’i Karadeniz’den. Artvin, Samsun, Sinop, Trabzon ve son olarak Ordu Barosu seçimlerini de kadın bir adayın kazanmasının ardından Karadeniz’de artık kadın baro başkanlarının sözü geçiyor. Kadın baro başkanları durumdan çok mutlu olduklarını belirtirken, Ordu Barosu Başkanı Sibel Torun, “Bu bir gurur kaynağı. Çünkü Karadeniz kadınının çalışkanlığını, Karadeniz halkının kadına verdiği değeri yansıtıyor” diyor. Biz de o halde sözü; Artvin, Samsun ve Ordu’daki Karadeniz’in güçlü kadınlarına bırakalım.
‘BARIŞÇIL ANLAYIŞLA MÜCADELEYE HAZIRIZ’
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1988 yılında mezun olan Artvin Barosu Başkanı Ayla Varan, avukatlıkta 31’inci yılını doldurdu. Çocukluğundan beri hukukçu olmak istediğini söyleyen Varan, Artvin Barosu’nun ilk kadın baro başkanı olmasının yanı sıra ilk kadın avukatlarından da birisi. “Mesleğimi çok seviyorum. Çok büyük keyif alıyorum yaparken” diyen Varan, kadınların her alanda var olma savaşı verdiği bir dönemde kadın başkan olarak elini taşın altına koymuş olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek şöyle konuşuyor:
“Meslektaşlarımın bu görevi bana vermesi de ayrıca onur verici. Çünkü kadınlar varlık savaşı veriyorlar. Yaşam haklarımız tehlikede, kadınlar özgür değil, erkek hegomanyası altında. Hep söylenir ya dünyayı kadınlar kurtaracak diye. Herkesi kucaklayan tavrımızla, kadın baro başkanlarıyla her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum.”
‘ÖNÜMÜZÜ AÇIN’
Karadeniz’deki kadın baro başkanı sayısına da dikkat çeken Varan, “Bu dönem galiba rekor kıracağız. Karadeniz’in en doğusu Artvin’den başladık, Sakarya’ya kadar uzanıyoruz. Bundan dolayı da çok mutluyum. Bu durum Karadeniz kadınlarının mücadeleye ne kadar hazır olduklarını gösteriyor” ifadelerini kullanıyor.
Yönetim kademesindeki eşitsizliğe de değinen Varan, “Nedeni; genel siyasette olduğu gibi erkeklerin kadınların önünü açmak istememeleri. Bir erkeğin önümüzü açması gerekmiyor ama onların mücadele anlayışları bizim barışçıl anlayışımızın dışında gelişiyor. Birçok kadının da bu kavgaya girmek istemediğini düşünüyorum. Erkek bakış açısının bir sonucu diyebiliriz buna. Son seçimlerde birçok meslektaşımız oy kullanırken ‘artık kadın bir baro başkanımız olsun’ dedi. Bundan sonra da böyle olacak ve sayımız önemli ölçüde artacak diye düşünüyorum” diyor.
Artvin Barosu Başkanı Ayla Varan
‘KADINLARIN YÖNETTİĞİ BAROLAR DAHA BAŞARILI’
Ordu Barosu son seçimlerde ilk kez kadın baro başkanı seçerek, kadınlar tarafından yönetilen Karadeniz Baroları arasında yerini aldı. 63 yıllık Baro artık avukat Sibel Torun’a emanet. Ordu Barosu’nda 11 yıl yönetim kurulu üyeliği, kadın hakları komisyonu yürütme kurulu üyeliği ve 5 yıl da baronun genel sekreterlik görevini yürüten Torun, “Baro mazimizde ilk kadın baro başkanı olarak anılmak çok büyük bir gurur kaynağı benim için” diyerek seçilme sürecini şöyle anlatıyor:
“Ordu Barosu’na çok büyük bir gönül bağı ile bağlıyım. Ailem olarak görüyorum. Baromuz kardeşlik içinde olan bir barodur. Ben de bu birliği koruyarak, hak, hukuk ve adalet mücadelesini vermek için aday oldum. Meslektaşlarım da benim verdiğim bu emeği gördüler. Baromuz kadın temsiliyetine inanan bir barodur. Yönetim kurulumuzun yarısı her zaman kadın üyelerden oluşmuştur. Bu sefer de beni başkan olarak onurlandırdılar.”
Torun, Karadeniz’deki kadın baro başkanı hakimiyetini ise kadınlara verilen değerin bir yansıması olduğunu düşünüyor: “Biz kadınlar olarak üstünlük, ayrımcılık arzusunda değiliz, yalnızca eşitlik istiyoruz. Yönetimde ne kadar çok erkek aday varsa kadın adayların da o kadar desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadınların daha önce çok güzel işler başardıklarını gördük. Şu an Türkiye’de 9 kadın baro başkanı var ve bu baroların çok başarılı olduğunu görüyorum. Ayrıca 9 başkanın 5’i Karadeniz’de. O da ayrı bir gurur kaynağı. Çünkü Karadeniz kadının çalışkanlığını, Karadeniz halkının kadına verdiği değeri de yansıtıyor.”
Torun, Ordu Barosu olarak, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınların sorunlarına yönelik projeler ve kentteki derneklerle çalışmalar yürütmek istediğini belirterek sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Kadına karşı şiddetin çok ağır şekilde yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi ile ilgili bir çekilme söz konusu oldu. Keşke sözleşmede devam edebilsek ama bundan sonra da kadına şiddete karşı bütün çalışmaların yapılmasını arzuluyorum.”
KADINLARA İLHAM OLACAĞIM
Samsun Barosu Başkanı Pınar Gürsel Yıldıran 98 yıllık baronun ilk kadın başkanı olma ünvanına sahip oldu. 2000 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan ve Samsun Barosu’’da stajına başlayan Yıldıran, 2001 yılından beri kendi ofisinde aktif olarak avukatlık yapıyor. 2018 yılı olağan genel kurulunda yönetim kuruluna seçilen Yıldıran, Samsun Barosu başkan yardımcılığına atandı ve 2020 yılına kadar bu görevi yürüttü.
Yıldıran baro başkanlığına uzanan süreci şöyle anlatıyor: “Çoklu Baro gündeminde mevcut baro başkanımız tepki olarak istifa edince, göreve vekaleten ben geldim ve itiraz mücadelesini ben de yürüttüm. Teklif yasalaştığı tarihten beri tam 4 kez genel kurul kararı aldık ancak genel kurulu toplamamız engellendi. Ancak 10 Temmuz’da yapabildiğimiz genel kurulda yapılan seçimle bu görev bana verildi.
98 yıllık bir baro, Cumhuriyetle yaşıt ve ilk kadın baro başkanı ben oldum. Genel kuruldaki konuşmamda da şunu söyledim; yıllar sonra belki bu kürsüden bir kadın meslektaşım ismimi anarak ilk kadın baro başkanına kendisine ilham olduğu için teşekkür edecek. Ve ben bu bahtiyarlığı bir ömür boyu yakamda bir onur olarak taşıyacağım. Keşke bu tarihe kadar başka kadın baro başkanlarımız da olsaydı. Ama bir ilki yaşamanın da gururunu yaşıyorum.”
‘GELECEK DÖNEMDEN UMUTLUYUM’
Yıldıran da tıpkı diğer kadın baro başkanları gibi sayılarıdaki yetersizliği eleştiriyor:
“Biz ülke genelindeki temsilde kadının yeri daha üst düzeyde olmalı diyerek eleştiriyoruz. Ama kendi meslek kuruluşlarımızda bunu yapamıyoruz. Neticede kadının erkekten daha az başarılı olduğu söylenemez. Bu eksiklik giderilmeli. Bunun için de kadın meslektaşlarımıza cesaret vermeliyiz. Ben anneyim ve iki tane okul çağında çocuğum var. Aktif olarak da avukatlık yapıyorum. Biz hepsini bir arada yapabiliriz. Özellikle genç kadın meslektaşlarımıza ilham ve cesaret vermeliyiz. Gelecek dönemden umutluyum. Mutlaka onlar bizden daha yüksek oranda temsil edileceklerdir.”
Kadınlarla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Yıldıran, “Özellikle şiddet mağduru olmuş kadınlara mutlaka destek veriyoruz. Adli yardımdan yararlandırıyoruz. Şiddetin önlenmesi açısndan da çalışmalarımız var. Her zaman kadın hakları komisyonumuz aktif çalışıyor. Ama yine de hepsine yetişemiyoruz çünkü şiddet son dönemde çok arttı” diyor.
SÜRECEK...