"Baroların bölünmesi vatana ihanettir"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çoklu baro düzenlemesini eleştirerek, “İktidardan yana barolar, iktidara karşı barolar; etnik kimlik bağlamında, inanç bağlamında bölünen barolar yaratmak istiyorlar. Açık ve net söylüyorum: Böyle bir amaçla baroların bölünmesi vatana ihanettir” dedi. 

Kılıçdaroğlu; partisinin grup toplantısında özetle şunları dile getirdi:

İntikam için kapattılar: İstanbul Şehir Üniversitesi kapatıldı. Sayın Ahmet Davutoğlu’ndan intikam almak için üniversiteyi kapattılar. Devlet kinle, öfkeyle yönetilmez. Gün gelir devran döner o üniversite de yeniden faaliyete başlar.

Gençlerle oynandı: Pırıl pırıl gençler. Bunların iradeleri ile oynandı. Pandemi dolayısıyla sınav ötelendi. Ama bir süre sonra ‘efendim otellerin dolması lazım, o zaman sınavı erkene alalım, gençler anne babalarıyla tatile çıksınlar.’ Bu gerekçeyle erkene alındı. Erdoğan ‘ben bunları nasıl kandırırım, nasıl oylarını alırım’ diye bir programa çıktı. Tabii şimdi çok pişman olduğunu biliyorum. 

Gençler dikta istemiyor: Sen Z kuşağından ya da Y kuşağından oy almak istiyorsan gençler ne istiyor önce bunlara bakacaksın. Gençler asla baskıcı dikta yönetimi istemiyorlar. Sen tek adam rejimini sonlandırabilecek misin? Çünkü gençler diyor ki: ‘Biz dayatmayı kabul etmiyoruz.’ Bunu yapacaksan oy sana gelir. Yapmayacaksan bunlar sana yarın ‘Güle güle’ diyecekler.

Gençler likayat istiyor: Erdoğan bütün gençleri kobay olarak kullandı. 18 yılda tam 15 kez eğitim politikası değişti. Gençler baskı görmek değil, saygı görmek istiyorlar. Gençler adamını bulanın değil, işini iyi yapanın kazandığı bir sistem istiyorlar. Yani liyakat istiyorlar. Gençler iş istiyorlar. Bunları yapabilecek misin?

4 rektörün yayını yok: Bu gençler size oy vermez. Saray’daki zatın gidişini hazırlayacak olan da gençlerdir. Saray’da oturan zat, 6 rektör atadı. Bunların 4’ünün uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış tek bir makalesi yok. Döküntü yani. Bundan rektör olur mu? Türkiye üniversiteleri bilgi üretiminde; Suudi Arabistan’ın, İran’ın, Yunanistan’ın gerisine düştü. Saray’da oturan bunları biliyor mu? Ben Y kuşağına da Z kuşağına da sesleniyorum: Biz iktidar olduğumuzda YÖK denen darbe kurumunu kaldıracağız.

Barolar itiraz ediyor: (Baro başkanlarının oturma eyleminden bir fotoğraf göstererek) Barolarla ilgili bir kanun teklifi geldi. Baroların parçalanması, bölünmesi ve ayrılmasına itiraz ediyorlar. Baro başkanları yürüyüş yaptılar. Ankara’da baro başkanları yerde arkada bir polis duvarı var. Bu tabloyu dünyanın hangi ülkesindeki hangi kişi görürse görsün Türkiye’de demokrasinin olmadığı, baskıcı bir yönetimin olduğu kanısına varır. Bu fotoğrafı yaratan kişilerin ülkeye yapacakları büyük zararı başka bir kişi veremez. 

Adamına göre baro: Baroyu ayrıştırıyorlar. İktidardan yana barolar, iktidara karşı barolar. Etnik kimlik bağlamında, inanç bağlamında bölünen barolar. Böyle bir amaçla baroların bölünmesi vatana, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanettir. Sayın Bahçeli’ye söylüyorum: Eğer bu ülkenin bekasından söz ediyorsan yarın etnik kimlik bağlamında, inanç bağlamında bölünen bir baroyu nasıl savunacaksın? Ülkeye beka sorunu yaratan işte bu olaylardır. Şimdi siz adamına göre, siyasetine göre baro kuruyorsunuz.

Her vekilin görevi var: CHP grubundaki bütün arkadaşlarıma söylüyorum: Bütün vekil arkadaşlarıma her bir arkadaşımın komisyonda görevi vardır. Ben hukukçu değilim, işim çıktı yok... Bu ucubeye, Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan bu teklife hep birlikte karşı çıkacağız.

Yazıklar olsun: Pandemi dolayısıyla belediyeler yardım kampanyası açtılar. İçişleri Bakanlığı bir genelge çıkardı. Bunun üzerine Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarımız bu genelgeye karşı dava açtılar. Danıştay 10. Dairesi yürürlüğü durdurmayı reddetti. Reddeden hâkimlere şunu söylemek isterim: Bana herhangi bir kanun bulun ve deyin ki: Belediye bağış kabul ederken İçişleri’nden izin alır. Bu karara imza atanların hiçbirinin hâkim kimliği yoktur. Yazıklar olsun sizin hâkimliğinize. Saray’ın köleliğini yapanlar bu ülkede hâkimlik yapamazlar.