Barok müzikte bir udi
“Bachçede Yaz” Festivali’nin ilgiyle beklenen konserlerinden biriydi The Barock Moscow Ensemble, geçen yıl ayakta alkışlanmış ve büyük sükse yapmışlardı çünkü.
Yazgülü AldoğanBu yıl da ilk konserin bütün biletleri satılınca Hakan Erdoğan bir konser daha koymuş, tabi program önceden basıldığı için belli değil, bazı çok bilgili seyirciler, programı önceden bilmemiz gerekirdi tarzı itirazlar da bulunmadı değil, klasik izleyen dinleyici çok farklı tabii. Anna Yanova’nın kemanıyla başrolde olduğu toplulukta Alexander Gulin viyolonsel, Daria Volobueva klavsen çalıyor. Filistinli Al-ashkar uduyla bazen solo yapıyor, bazen sadece dinliyor, sadece bir iki parçada beraberce çaldılar ve bence konserin en başarılı parçaları onlardı. Tabii ki ud gibi bir enstrümanın ne Rus halk ezgilerinde ne de Barok müzikte yeri var, ama mademki topluluk böyle bir fikir geliştirmiş, birliktelikten kuvvet doğuyor. Al-ashkar’ın oturup dinlediği bölümlerde benim gözüm bile rahatsız oldu mesela. Sonuç olarak dinleyicinin ayakta alkışlamadığı ama Sabancı Müzesi’nin Fıstıklı Terası’nda, Boğaz manzarası, mehtap, deniz atmosferinde zevk alarak dinlediği bir konserdi. Yine de ben klavsenin tiz sesine bu kadar uzun süre katlanamıyorum galiba.
Mekân ve manzara güzel de Fıstıklı Teras’ın hemen yanındaki camiden saat 21.15 civarı yükselen ezan sesinin de program değişikliğini zorunlu kıldığı bir ülkeyiz artık. Hatta arkadaşım, “Sadece konserde mi, Karaköy’de yemek yiyorum ve lokantada müzik kapatıldı” dedi. Hayırlar olsun. Perşembe akşamı evin terasında yemek yerken bırak müziği biz bile susmak zorunda kaldık, çünkü etraftaki dört camiden sadece ezan da değil, ezan bittikten sonra dualar ve ilahiler yükseliyordu. Allah kabul etsin. Festival 10 Eylül’de bitiyor.