Baro başkanları Anıtkabir'de!

Savunma Yürüyüşü’nün ikinci günündeyken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yapılan görüşmeler sonuç verdi. Polis barikatının açılmasının ardından tekrar yürüyüşe başlayan avukatlar Anıtkabir'e giderek saygı duruşunda bulundular.

cumhuriyet.com.tr

İktidarın baroları bölme projesine karşı Türkiye’nin dört bir yanından “Savunma Yürüyüşü” başlatan baro başkanları, Ankara’ya girişte polis engeliyle karşılaştı. Kent girişinde baro başkanlarının önüne barikat kuran polis, başkanların Ankara’ya girişine izin vermedi.

Geceyi Eskişehir Yolu üzerindeki şantiye alanında geçiren baro başkanlarının yürüyüşün ikinci gününde bekleyişleri sürerken, polisin çekileceği bilgisi geldi.

YÜRÜYÜŞE İZİN VERİLDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yapılan müzakereler sonucunda baro başkanlarının yürüyüşlerine devam etmesi kararı alındı. Buna göre polis çekilecek, baro başkanları bulundukları noktadan 200 metre boyunca yürüyüş gerçekleştirecek. Daha sonra otobüslere binecek olan baro başkanları, Tandoğan’da inerek Anıtkabir’e yürüyecek. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fezioğlu’nun ise yürüyüş kortejine alınmayacağı bildirildi.

Polis barikatının açılmasının ardından avukatların yürüyüşe tekrar başladı.

BARO BAŞKANLARI ANITKABİR'DE

İktidarın "çoklu baro" hazırlığına karşı illerinden "Savunma Yürüyor" sloganıyla geldikleri Ankara'da polisin engellemesiyle karşılaşan baro başkanları 24 saatlik eylemden sonra amaçlarına ulaştı ve Anıtkabir'e gitti.

Baro başkanları, Ankara girişinde bir inşaatın şantiye alanında polis bariyerleri altında, yağan yağmura rağmen 24 saatlik oturma eyleminin ardından İçişleri Bakanlığı'nda yürüten girişimler sonucu önce 200 metre yürüdüler. Ardından otobüslerle Tandoğan meydanına giden baro başkanları buradan Anıtkabir'e geçtiler.

Fotoğraf: DHA

Baro başkanları, Anıtkabir'de Aslanlı Yol'dan yürüdükten sonra Atatürk'in mozolesi önünde saygı duruşunda bulundular. 

ÇAĞLAYAN'DAN DESTEK

İstanbul Barosu avukatları da baro başkanlarına destek için bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Dün İstanbul Barosu önünde toplanarak TBB Başkanı Feyzioğlu'nu istifaya çağıran avukatlar aynı sloganları bu kez adliye önünde attı. Avukatlar daha sonra adliye binasına girerek protestolarına orada devam etti.

NE OLMUŞTU?

İktidarın, baroların yapısını değiştirme çalışmasına karşı “eylemlilik süreci”ni başlatan baro başkanları, 19 Haziran Cuma günü, bulundukları illerden “savunma yürüyüşü”ne geçti. Yürüyüşe katılan 41 baro başkanı, dün sabah Eskişehir Yolu Ankara Giriş Kapısı önünde buluşarak kente toplu giriş yapacak ve 11.30’da Anıtkabir’de olacaktı. Ankara Barosu’na bağlı avukatlar da kent girişinde başkanları karşılayacaktı. Ancak Ankara Emniyeti’ne bağlı polisler, giriş kapısına 500 metre kala başkanların önünü kesti. 

BARO BAŞKANLARI DARP EDİLDİ

Yolu trafiğe kapatan polis, başkanların yürümesine kalkanlarla engel oldu. Bu sırada Gaziantep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, polis tarafından darp edildi. Polis, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel ile Kocaeli Baro Başkanı Bahar Gültekin Candemir’e de fiziki müdahalede bulundu.

Başkanlar, bir süre sonra yolun kenarında inşaatı süren bir gökdelenin önünde toplandı. Burada oturma eylemi yapan başkanlara çok sayıda avukat da desteğe geldi. Baro başkanları, öğle saatlerine doğru birkaç kez tekrar yürüme girişiminde bulundu. Çevik kuvvet ekipleri, kalkanlarla yürüyüşü engelledi. Polis, yürütmeme gerekçesi olarak başkanların sosyal mesafeye dikkat etmemesini gösterdi. Avukatlar, aralarına mesafe koyarak tekrar yürümek istedi. Ancak polisler yine engelledi. Bunun üzerine yürüyüşe katılan baro başkanları, polis kalkanları önünde oturma eylemi yaptı. 

FEYZİOĞLU'NDAN KORSAN ZİYARET

Bu sırada 15 baro başkanı da Anıtkabir’de yürüyüş yapan baroları bekledi. İki grup başkan, burada birleşerek Anıtkabir’i ziyaret edecekti. Ancak bu sırada TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Anıtkabir’e gelerek 15 baro başkanı ile Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesini ziyaret etti. Feyzioğlu, CNN Türk’te yürüyüşe ilişkin yaptığı açıklamada, “Yürüyüş yargının sorunlarını çözmek için midir, yoksa başka bir şey için mi” demişti.