Barışta suç aradılar
Güneydoğu’daki çatışmalı sürecin bitmesi için hazırlanan bildiriye imza attıktan sonra yaratılan baskı nedeniyle imzalarını geri çeken üç akademisyen emniyete ifadeye çağrıldı. Emniyette, akademisyenlere “PKK’nin terör örgütü olup olmadığından, bildirinin içeriğini anlayıp anlamadıklarına ve pişman olup olmadıklarına” kadar ilginç içerikte 14 soru soruldu.
CANAN COŞKUNGüneydoğu Anadolu’daki çatışmalı sürecin durdurulması için “Bu Suça Ortak Olmayacağız” isimli bildiriye imza attıktan sonra oluşan baskıyla imzasını çeken akademisyenler emniyete ifadeye çağrıldı. Akademisyenlere sorulan 14 “ilginç” soruya Cumhuriyet ulaştı. Emniyette akademisyenlere, PKK’nin terör örgütü olup olmadığından, bildirinin içeriğini anlayıp anlamadıklarına kadar birçok soru yöneltildi. Emniyetteki sorgu, “Bildiriye imza atmaktan ya da içeriğinde geçen ibarelerden dolayı herhangi bir pişmanlığınız söz konusu mudur? Yoksa halen bildirinin arkasında mısınız” diye bitti.
Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan 1128 akademisyen hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da hedef göstermesiyle YÖK harekete geçmiş, Türkiye çapında birbiri ardına idari soruşturmalar başlamıştı. İdari soruşturmaların ardından “cadı avı”nda bir üst aşamaya geçilerek bildiriden imzasını çeken 3 akademisyen hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Başsavcı Vekili İrfan Fidan “terör” soruşturması başlattı.
İŞTE O SORULAR:
- PKK sizce terör örgütü müdür?
- Soruşturmaya konu basın bildirisi kim tarafından hazırlandı? Tarafınıza ilk olarak ne şekilde ve kim tarafından ulaştırıldı?
- Bildiri yayımlanmadan önceki tarihlerde böyle bir bildirinin yayımlanacağından haberiniz var mıydı? Varsa ne şekilde bir bilgi mevcuttu?
- Basın bildirisi tarafınıza iletişim araçları ile ulaştırıldı ise gönderici kişi ya da site ve gönderiye ait zaman bilgileri ile tarafınızdan imzalama işlemini yapılırken kullandığınız internet, e-mail hesabı adresini belirtiniz.
- Bu basın bildirisini imzalamadan okuyup içeriğini anladınız mı?
- Bildirinin içeriğini okuyup anladıktan sonra imzalamanızdaki temel maksadınız nedir?
- KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat tarafından yapılan “tüm aydın ve demokratik çevrelere Kürtlere özyönetim ilanlarına sahip çıkma” çağrısından haberdar mısınız? Bildiriyi imzalamanızda bu çağrının bir etkisi var mıdır?
- Bildiriyi imzalamanız için tarafınıza herhangi bir özel ya da tüzel kişi veya kişilerce yahut herhangi bir kamu/özel kurumlarca ve de yasal-yasal olmayan örgüt/örgütlerce baskı yapıldı mı?
- Metnin içeriğinde geçen “devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı sürgün politikasından derhal vazgeçmesini ve bu kasıtlı ve planlı kıyım” ibaresinde geçen katliam ve kıyım kim tarafından yapılmaktadır?
- Metinde geçen “yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tanzim edilmesini” ve “bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yakın bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz” ibaresinde talep edilen gözlemci ve tazminatı kim ya da kimler adına talep ediyorsunuz?
- Türkiye Cumhuriyet Devleti sizce katliam mı yapmaktadır?
- Metinde geçen “bu suça ortak olmayacağız” ifadesinden kastınız nedir? “Suç” ne suçudur? Bu suçu kim ya da kimler işlemiştir? Bu suçu terörle mücadele eden güvenlik kuvvetleri mi işlemiştir?
- Bildiride geçen “açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim bölgelerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere Anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir” ibarelerinde belirtilen hakkı kim engellemekte, kim bu ihlalleri yapmaktadır?
- Bildiriye imza atmaktan ya da içeriğinde geçen ibarelerden dolayı herhangi bir pişmanlığınız söz konusu mudur? Yoksa halen bildirinin arkasında mısınız?