"Barışın, kardeşliğin başı sağ olsun"
Diyarbakır Silvan kırsalında dün 13 askerin şehit olmasının ardından siyasilerden terörü kınama mesajları gelmeye devam ediyor...
cumhuriyet.com.trKültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde, 13 askerin şehit edildiği ve 6 askerin yaralandığı hain saldırı dolayısıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e başağlığı telgrafı gönderdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakan Günay, Orgeneral Koşaner'e gönderdiği mesajda, şehitlere Allah'tan rahmet, tüm şehit ailelerine ve Türk milletine başsağlığı, yaralılara da bir an evvel eski sağlıklarına kavuşmaları dileğinde bulundu.
Bakan Günay, şunları kaydetti:
''Ülkemizde kurulmaya çalışılan barış ortamını sabote eden ve terör ortamına zemin hazırlayan her türlü faaliyeti şiddetle lanetliyorum. Terörle kimsenin bir yere varamadığını anlayamayanların birlik ve bütünlüğümüze, toplumumuzun huzuruna yönelttiği tehditler ulusumuzun kararlı mücadelesi altında ezilmeye mahkumdur.''
"Tüm milletimizin başı sağ olsun"
Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki saldırıdan duyduğu üzüntüyü dile getiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Bir gün önce hepimizin yüreğini dağlayan alçak, hain bir saldırı sonucunda şehitler verdik, yaralılarımız var. Cenab-ı Hak'tan şehitlerimize rahmetler diliyorum, ailelerinin tüm milletimizin başı sağ olsun. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum'' diye konuştu.
Terör örgütü mensupları tarafından, bir müddet önce iki askerin ve bir sağlık personelinin kaçırıldığını hatırlatan Akdağ, şöyle konuştu:
''O zaman bir açıklama yapmıştım. Karşılıklı savaşan düşman ordularının, savaş şartlarında bile sağlık çalışanlarına asla ilişmediği bilinir. Uluslararası hukuk böyle olduğu gibi insanlık tarihinin de genel çizgisi budur. Terör örgütünün öylesine bir kanlı yüzü ve halka karşı öylesine büyük bir zulmü var ki bütün işi insan sağlığına hizmet eden bir sağlık çalışanına, değerli askerlerimizle birlikte reva görecek kadar işi ileriye götürmekten kaçınmamışlardır. Şunu çok açık olarak ifade etmek gerekir. Elbette ki hükümetimiz, devletimiz eli kanlı camialarla mücadelesini sürdürecektir. Burada önemli bir mesele de siyasetlerini bu eli kanlı örgütle adeta omuz omuza götürenlerin durumlarıdır.''
"Tüm ülke olarak başımız sağ olsun''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli, Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki terör saldırısını kınadı.
Kaleli, yazılı açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
''13 vatan evladımızın haince şehit edildiği bu saldırıyı kınıyor, yaralı askerlerimizin bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyoruz. Tüm ülke olarak başımız sağ olsun.''
"Bu bir tesadüf değildir"
CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, "Dün meydana gelen bu olay yine terör örgütü destekli Demokratik Toplum Kongresi'nin ilan ettiği özerklikle aynı günde meydana gelmiştir. Bu bir tesadüf değildir, bu şekilde planlanmıştır. Bu hareket Türkiye'de bir iç savaş başlatmak isteyenlerin hareketidir. Türkiye'nin üniter yapısını parçalamak, Türkiye'yi bölgelere, çeşitli devletlere bölmek isteyenlerin hareketidir. Türkiye üniter yapısından, ulus devlet yapısından hiçbir şekilde taviz vermez, vermeyecektir. Terör karşısında herkesin, bütün kesimlerin, siyasi partileri dimdik ayakta vurması gerekir" dedi.
"Barışın, kardeşliğin başı sağ olsun"
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Diyarbakır Silvan'da sıkılan kurşunların barışa, kardeşliğe, Kürt sorununun demokratik çözümüne sıkılmış kurşunlar olduğunu belirterek, "Barışın, kardeşliğin başı sağ olsun" dedi.
Taş, Diyarbakır Silvan'da PKK saldırısında 13 askerin şehit olmasının ardından yaptığı açıklamada, "Diyarbakır-Silvan'da çatışmada yaşamını yitiren yoksul emekçi çocuklarını, gençlerimizi sevgiyle anıyoruz. Ailelerine baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz" dedi.
Diyarbakır Silvan'da sıkılan kurşunların barışa, kardeşliğe, Kürt sorununun demokratik çözümüne sıkılmış kurşunlar olduğunu ifade eden Taş, "Barışın, kardeşliğin başı sağ olsun. 'Artık Yeter' diyeli çok oldu, söylenmesi gereken her şey çoktan söylendi. Şimdi elbette herkes yine konuşacak; kimi kan kusacak kimi hesap sorma naraları atacak. Ve biliyoruz ki Türk-Kürt analar ayrı dillerden aynı ağıtları yakacak. Şimdi bu acıyı bir barış çığlığına, bir barış çağrısına dönüştürmekten başka bir yolumuz, başka bir çaremiz yoktur. Barış, kardeşlik ve demokratik çözüm sözleri de anlamını yitirmeden hemen şimdi siyasi-askeri operasyonlara son verilmeli; PKK silahları susturmalıdır. Gencecik bedenler artık toprağa düşmesin, kimse gücünü genç bedenlere saplanan kurşunlarla ispata kalkışmasın. Şimdi ya hep birlikte kardeşliği kazanacağız ya da hep birlikte kaybedeceğiz" dedi.
"Yasaların gerektirdiği ne ise onlar yapılmalıdır''
Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, terör saldırısıyla ilgili olarak, ''Terör örgütünün siyasi kanadı olduğu apaçık belli olan siyasi parti kapatılmalı ve sorumlular hakkında yasaların gerektirdiği ne ise onlar yapılmalıdır'' ifadesini kullandı.
Zeybek, yaptığı yazılı açıklamada, 13 askerin şehit edildiği gün ''Diyarbakır'da toplanan teröristlerin özerklik ilan ettiği''ni söyledi. Teröristlerin değil devletin güçlü olduğunun halka yeniden gösterilmesi gerektiğini söyleyen Zeybek, ''Ülke ve milletin bölünmez bütünlüğüne aykırı siyasi parti kurmak yasak iken bırakınız ülke ve millet bütünlüğünü, bölücü terör örgütünün emrinde olduğunu gizlemeyenlerin devletin en üst katlarında itibar gördükleri ve Meclis'te yer almaları için yalvar yakar durduğu bu ortamı oluşturanların tamamı suçludur'' değerlendirmesinde bulundu.
"Bu gibi olaylarla daha çok karşılaşacağız"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Reşat Doğru, yaptığı yazılı açıklamada, iktidar partisinin ülkenin içerisinde bulunduğu durumu çok iyi değerlendirilmesi ve ona göre de hareket etmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bugün ülkemizin bir bölgesinde neredeyse kanunların tamamen yok sayıldığı ve devlet güçlerinin müdahale etmediği yerler vardır. Her gün şehit haberleri gelmekte, doğu ve güneydoğu bölgelerinde insanlar kaçırılmaktadır. Son olarak da iki asker ve bir sağlık memuru Diyarbakır'ın Lice ilçesinde kaçırılmış, bu yetmiyormuş gibi daha bu olay çözümlenmeden 13 askerimiz, vatan evladımız şehit ediliyor. 7 askerimiz yaralı. Hükümet hala mutabakat sağlamanın yollarını aramaktadır.
Bu durumlar gösteriyor ki önümüzdeki zaman sürecinde bu gibi olaylarla daha çok karşılaşacağız. Anaların, kardeşlerin yüreği daha fazla yanacak gibi görünüyor. İşte bu durumların muhasebesini herkesin yapması gerekmektedir. Katil Abdullah Öcalan yattığı İmralı'daki cezaevinden örgütünü ve neredeyse Türkiye'yi yönetiyor.''
''İsyan provalarına karşı'' gereken her türlü cevabın verilmesini isteyen Doğru, ''Sınır dışı operasyon yetkisi Hükümete verilirken Kandil Dağı'ndaki terör inlerine neden müdahale edilmiyor?'' sorusunu yöneltti.