‘Barışı savunmak haktır, görevdir
TİP’li Şerafettin Atalay katledilişinin 47. yıldönümünde anıldı.
MEHMET MENEKŞETİP Amasya İl Başkanı Şerafettin Atalay, evinin önünde karanlık güçler tarafından katledilişinin 47. yıldönümünde mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Memüdede Mezarlığı’ndaki anma törenine TÖS ve TÖBDER eski başkanı Ali Şimşek, Şerafettin Atalay’ın kardeşleri Mustafa, Yavuz, Abdurrahman Atalay, ismini taşıyan yeğeni Sosyal Haklar Derneği Genel Sekreteri avukat Şerafettin Can Atalay, TİP kurucusu ve genel merkez yöneticisi Can Açıkgöz, TİP kurucularından Naci Eren’in oğlu Bahri Eren, Amasya Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Tilkicioğlu, İstanbul ve Ankara’dan gelen arkadaşları ve partililer katıldı.
Anma etkinliğine katılanlar Şerafettin Atalay’ın mezarına karanfil bıraktı, saygı duruşunda bulundu. Polisin anma etkinliğini mezarın yanına kadar gelerek iki kamera ile görüntülemesi dikkat çekti. Şerafettin Atalay’ın kardeşi Mustafa Atalay, “60’lı yıllarda Anadolu’nun bu toprağında bir grup insan sosyalizm mücadelesine başladılar. Bu mücadele Behice Boran hocamızın söylediği gibi uzun soluklu bir mücadeledir. 47 yıl önce partili büyüğüm, il başkanım Şerafettin Atalay’ı bir pusu ile katlettiler. Biz 47 yıl sonra yine Şerafettin Atalay ile birlikteyiz. O günden bu güne gelinceye kadar çok omuzdaşlarımız oldu, birlikte mücadele ettik ve hâlâ da birlikteyiz” dedi. Şerafettin Atalay’ın dava arkadaşları adına konuşan Şenol Tiryaki “Onun ve arkadaşlarının Amasya’da var ettikleri dünyanın, yaşamı döndüren çarkın, emeğin farkına vardırış mücadelesi gelişerek sürüyor. Bugün o mücadelenin ne kadar önemli olduğunu daha bir açıklıkla görüyoruz” dedi. Çiğdem Atalay ise “Ocak ayı ülkemiz için, demokrasi yolunda yitirdiklerimiz, biz geride kalanlar ve mücadeleye devam edenler için karanlık bir ay. Farklı ses olarak görülen, demokrasi ve özgürlüklerden yana olan birçok değerimizi ocak ayında yitirdik. Şerafettin Atalay, Mustafa Suphi, Hrant Dink, Uğur Mumcu, hep ocak ayında susturuldu. Biz geride kalanlar, farklı sesler çıkarmaya devam ediyoruz, edeceğiz, Şerafettin Atalay’ları da unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Karanlıktan çıkacağız
Can Atalay ise “Bugün Türkiye’de 1960’larda yaşanan aydınlanmanın, eşitlik, özgürlük mücadelesinin kıymetini bir kere daha anlıyoruz. Bu ülkenin insanları bu karanlıktan da çıkacaktır. Bugün özgürlükten, eşitlikten ve barıştan bahsedenler yıldırılmaya, tehdit edilmeye çalışılıyor. Barış talebi 1940’larda da, 1950’lerde de 1960’larda da haktır, bugün de haktır. Hukuken Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerden bahsedecek olursak, ekonomik ve sosyal haklar sözleşmesinin 20’ci maddesi kapsamında yasaklanan. savaşı kışkırtmak, savaşı savunmaktır. Barış demek, barışı talep etmek, barışı savunmak haktır, görevdir” dedi.