Barış Yarkadaş, meclis başkanının yolladığı davetiyeyi iade etti
Yarkadaş, Sözcü'ye ilişkin sorumu geri gönderen İsmail Kahraman, cumhuriyeti gündeminden tamamen çıkardı. Kahraman, Sultan Reşad'ı anmak için davetiye yolladı. İade ettim. Biri Kahraman'ı uyandırsın ve Osmanlı'nın tarihte kaldığını anlatsın" dedi.
cumhuriyet.com.tr<video:853930>
'KAHRAMAN'I UYANDIRIN'
TBMM Başkanı AKP'li İsmail Kahraman'ın icraatleri tartışma yaratmaya devam ediyor. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "TBMM Başkanı İsmail Kahraman, cumhuriyetin değil padişahlığın meclis başkanı olduğunu sanıyor. Biri Kahraman'ı uyandırsın ve Osmanlı'nın tarihte kaldığını anlatsın" diye konuştu.
Kahraman'ın göreve geldiği günden bu yana, "Osmanlıcılığa öykündüğü''nü belirten Yarkadaş, "Osmanlı tarihte yasakçı ve baskıcı olarak anılır. Kahraman da onların izinden gidiyor. İşkenceye ilişkin soru sorarız, geri gönderir. İşkencenin üstünü örtmeye çalışır. Gazetecilere ilişkin soru önergesi veririz; muhatabına ulaştırmaz, geri gönderir" dedi.
"SÖZCÜ'YÜ SORMAK YASAK, PADİŞAHLIK SERBEST"
Son örneğin, SÖZCÜ Gazetesi'ne ilişkin soru önergesinde yaşandığını belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yasakçı Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım'a gönderdiğim ve SÖZCÜ Gazetesi'ne ilişkin davada yaşanan çarpıklıkları dile getirdiğim sorularımı da geri gönderdi. Ben, SÖZCÜ'deki bilirkişi rezaletine ilişkin ayrıntıları Binali Yıldırım'a sormuştum. Keza, MASAK Raporu'nun Sözcü'yü aklamasına rağmen, bu davanın neden devam ettirildiğini gündeme getirmiştim. AKP'li Kahraman, sorularımınn Başbakan Yıldırım'a ulaşmasını engelledi."
Yarkadaş şöyle konuştu:
"Soru önergemi Meclis'teki odama geri getiren posta görevlisi, aynı anda bir zarf daha bıraktı. Zarfı açtığımda, içinden bir davetiyenin çıktığını gördüm. TBMM Başkanı Kahraman, Sultan 5. Reşad ve Dönemi'ni anlatan bir sempozyum düzenlemiş. Vekilleri de davet ediyor. Davetiyeyi hemen iade ettim. İsterdim ki; TBMM Başkanı Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. yıldönümüne yakışır bir etkinlik düzenlese ve bizleri de davet etseydi. Ancak belli ki; TBMM Başkanı İsmail Kahraman, cumhuriyetin değil padişahlığın meclis başkanı olduğunu sanıyor. Biri Kahraman'a Osmanlı'nın tarihte kaldığınıve cumhuriyetin 94 yaşına girdiğini anlatsın."
"OSMANLI YERİNE CUMHURİYETİ KONUŞALIM"
Sultan 5. Mehmed Reşad'ın 31 Mart vakasının ardından padişahlık koltuğuna oturtulan "pasif bir kişilik" olduğunu belirten Yarkadaş, "Anayasadan doğan haklarını bile kullanamayan pasif bir kişiliğin neyini anacakmış Kahraman? Eğer bir sempozyum yapacaksa, 'Padişahlığın Karanlığı, Cumhuriyet'in Aydınlığı' adlı bir çalışma yapılması uygun olurdu. Kahraman gitsin, Meclis'in paralarıyla eğlensin Dolmabahçe Sarayı'ndaki sempozyumunda..." dedi.
Kahraman'ın Saray tarafından TBMM Başkanlığı'na yeniden aday gösterilmeyeceği için paniklediğini belirten Yarkadaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaz aylarında gizlice aldığı beş milyonluk Mercedes'i deşifre etmem, AKP'de şok etkisi yarattı. 'İsmail Abi' dedikleri kişinin de bir lüks tutkunu olduğunun ortaya çıkması, AKP'li vekilleri kızdırdı. AKP'li birçok vekil, bana bizzat telefon açarak 'Doğru mu bu olay?' diye sordu. Ardından Kahraman'ın damadının FETÖ sanığı olduğu ve yurt dışına kaçtığı ortaya çıktı. Meclis'te yapılan inşaatlar da mercek altına alındı. AKP'li vekiller, Meclis'teki inşaatları Saray'ın gündemine taşıdı. İnşaatlar bu yüzden durdu. Zira; inşaatları yapan şirketlerle, Kahraman'ın oğlu Fahrettin Kahraman'ın ortaklığının olduğu iddia ediliyor. Kahraman tüm bunların üstünü örtmek için Sultan 5. Mehmed Reşad Sempozyumu düzenleyerek, AKP'li vekillerin ve Saray'ın gözüne girmeye çalışıyor."
"AKP'LİLER GÜN SAYIYOR"
Kahraman'ın AKP'li vekiller tarafından istenmediğini de belirten Yarkadaş, "Kahraman'ı Sultan 5. Reşad da kurtaramaz. Nabi Avcı, Hayati Yazıcı ve İsmet Yılmaz'ın da aralarında olduğu AKP'liler Kahraman'ın koltuğuna ourmak için gün sayıyor" dedi.
Kahraman'ın imza attığı tüm harcamaların mercek altına alınması gerektiğini belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vekillerin eskiden kullandığı çalışma odalarının olduğu binayı apar topar yıktılar. Yerine mescid yapılacağını söylediler. Önce 600 kişilik mescid inşa attiler. Sonra bunu da büyük olduğu gerekçesiyle yıktılar ve 160 kişilik bir mescide dönüştürdüler. Bu sefer de küçük olduğu gerekçesiyle 300 kişilik bir mescide dönüştürdüler. Meclisin bütçesini har vurup harman savuruyorlar. Milletin gözünü boyamak için ise Osmanlı'yı kendilerine malzeme yapıyorlar. Osmanlı üzerinden toplumun bir kısmını yanlarında tutmaya çalışıyorlar. Osmanlı bunlar için, lüks harcamalarının üstünü örtme aracından başka bir şey değil. çünkü biliyorlar ki; Osmanlı İmparatorluğu olsaydı, bırakın Meclis Başkanı olmayı, Meclis'in kapısından bile geçemezlerdi."
BAKANLIĞIN AJANDASI SADECE AKP'LİLERE...
Yarkadaş, AKP'nin teamül dışı uygulamalarının sadece Meclis Başkanı Kahraman ile sınırlı kalmadığını belirterek şu örneği de verdi:
"Bakanlıklar her yıl milletvekillerine takvimli ajanda yollar. AKP'li Sanayi Bakanlığı bu yıl ajanda yaptırmış ama sadece AKP'li vekillere dağıtmış. Belli ki; Parti Devleti uygulamalarını artık içselleştirdiler. Bakanlığı partilerinin bir kolu olarak görüyorlar. Bu rezaleti tarihe geçsin ve gelecek kuşaklar, Türkiye'nin nasıl rezalet bir dönemi yaşadığını görsün diye anlatıyorum. Bunlar zavallılıktır.. Tek Adam'ın kurbanları, kendi kendine eğleniyor. Tek Adam, eşlerinin yanlarında vekiller olmadan VİP'ten geçmesini bile yasaklıyor, sesleri bile çıkmıyor. Tek Adam, evlatlarını birer birer yiyor."?