‘Barış ve umut için imzaladım’
Doğu ve Güneydoğu illerinde ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı Barış Bildirisi’ni imzaladığı için “terör örgütü propagandası” yapmak suçlamasıyla yargılanan Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Begüm Başdaş yargıç karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan Başdaş, “Bir kadın akademisyen olarak barış, umut ve daha iyi bir gelecek hayali kurabilmek için bu imzayı attım” dedi.
cumhuriyet.com.trİstanbul Adliyesi’nde 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı çok sayıda akademisyen izledi. İddianamedeki suçlamaları kabul etmeyen Başdaş, “Toplamda 2 bin 212 akademisyen ve araştırmacı tarafından imzalanan, barış bildirisine verilen her bir imza ifade özgürlüğü kapsamındadır ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türkiye’nin taraf olduğu birçok uluslararası sözleşme tarafından korunmaktadır. Lakin hiç bu hukuksal güvencelere referans vermeye de ihtiyaç duymadan biliyoruz ki imza verilen bu metin meşru bir toplumsal barış çağrısıdır. Yaşam hakkını savunmak ve barış talep etmek her türlü şiddete karşı duran bir eylemdir ve suç teşkil etmez” diye konuştu.
‘Umudun yolu’
Daha farklı ve daha iyi bir gelecek hayali kurma olasılıklarını kadın hakları ve LGBTİ hak savunucularından öğrendiğini aktaran Başdaş, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haftasında kendini ifade edebilmenin ayrıca önemli olduğuna dikkat çekti. Başdaş “Bu ülkede ve belki de dünyanın birçok yerinde kadınlar olarak başka bir gelecek arzusu ile nihayetinde toplumsal barışın ve umudun yolunu açacağız. Ben buna çok inanıyorum. Bir kadın akademisyen olarak barış, umut ve daha iyi bir gelecek hayali kurabilmek için bu imzayı attım. İddia edilen suçlamaları reddediyor ve beraatimi talep ediyorum” dedi.