Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın avukatlarından açıklama
OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Sorumlu Haber Müdürü ve gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu’nun avukatları dün yazılı bir açıklama yaparak, soruşturma makamlarının tarafsızlığını kaybettiğini bu saatten sonra ise soruşturma makamlarından iddianamenin hazırlanması dışında hiçbir beklentilerinin kalmadığını açıkladılar.
cumhuriyet.com.trAvukatlar Hüseyin Ersöz, Kazım Yiğit Akalın ve Serkan Günel imzalı açıklamada 3 Mart 2020 günü Odatv’de yer alan bir haber nedeniyle Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun sosyal medya trolleri ve bazı gazeteciler tarafından hedef gösterildiğine dikkat çekildi. Yaşanan sürecin yargısız infaza dönüştürüldüğünün aktarıldığı açıklamada, “Bu süreç gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Hülya Kılıç’ın tutuklanmasıyla neticelenmiştir. Basın Özgürlüğü’nün koruması altında olan ve teknik hukuk yönüyle de suçun unsurlarının oluşmadığı bir isnatla hali hazırda 6 gazeteci cezaevinde tutulmaktadır” denildi.
KİŞİYE ÖZEL DÜZENLEMEYLE...
Tahliyeye ilişkin yaptıkları başvuruların gerekçesiz bir şekilde reddedildiğinin vurgulandığı açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı: “Şu an cezaevinde olan müvekkillerimizle ilgili olarak söz konusu haberin hukuk çerçevesinde herhangi bir suç oluşturmaması yönlü taleplerimiz bir yana, hem covit-19 Salgını hem de infaz düzenlemesi çerçevesinde müvekkillerimizin haksız bir ceza alması halinde bile cezaevinde geçirecek süreleri kalmayacak olması doğrultusunda yaptığımız başvurular, Sulh Ceza Hakimliklerince gerekçesiz bir şekilde reddedilmiştir. Bu hukuksuz sürecin bir başka yansıması ise TBMM’deki infaz kanunu görüşmeleri sırasında ‘kişiye özel’ düzenleme yapılarak tutuklu gazetecilerin kapsam dışı bırakılmak istenmesi olmuştur. Bu durum tutuklu gazetecilerin sistematik şekilde hedef alındığını ve özgürlüklerinin kısıtlanmak istendiğini göstermektedir. Bu sistemli propaganda ve hukuka aykırılıklar karşısında, geldiğimiz aşama itibariyle adil yargılanma hakkına aykırı süreçten beklenti içinde olmak tarihi yanılgıya düşmek olacaktır. Bu sebeple tarafsızlıklarını kaybeden soruşturma makamlarından iddianamenin hazırlanması dışında bir beklentimiz kalmadığını bundan sonra hiçbir talepte bulunmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Üstünlerin hukukundan, güçlü ve adil hukuk düzenine geçilmesi ümidimizin gerçekleşmesi dileğiyle.”