‘Barış’ isteyene hesap soruluyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Erdoğan’ın hakaret, Sedat Peker’in tehdit ettiği Barış İçin Akademisyenler Grubu’na soruşturma açtı. Üniversiteler imzacı akademisyenleri görevden almaya başladı. Bildirideki imzalar artıyor. Güneydoğu’daki operasyonların son bulmasını isteyen bildiriyi imzalayan 1128 akademisyene savcılık soruşturması açıldı.

cumhuriyet.com.tr

<video:463045>

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Paris ve Sultanahmet saldırılarının ardından çıkardığı manşetler üzerinden Cumhuriyet’i hedef gösterdi. “Çok da ağrıma gitti” diyen Erdoğan, “Fransa’daki Paris saldırısını manşetlerinden benim ülkemdeki bir gazete ‘Fransa Çocuklarına Ağlıyor’ başlığıyla verdi. Fakat Sultanahmet’teki olayı ‘Katliam Ülkesi’ diyerek sunması, bizi şaşırtmadı” dedi. “Ama umuyorum birilerinin aklını başına getirmiştir” sözleri dikkat çeken Erdoğan, “Böyle şey olabilir mi? Sen bu ülkenin bir yayın organısın ve benim ülkemi ‘katliam ülkesi’ olarak sürmanşetten veriyorsun. Bu utanç verici çifte standart insanlık tarihine kara bir leke olarak kaydedilmeye devam edecektir” dedi. Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Bildiriye imza atan 1128 akademisyene re'sen soruşturma

* İFADE HÜRRİYETİ DEĞİL (Akademisyenlerin bildirisi) Bunların vatan, millet diye bir meselesi yoktur. Bunlar sadece ülkemizi, vatanımızı nasıl karıştırırız bu milleti nasıl birbirine düşürürüz, bunun gayreti içindeler. Bu mesele kesinlikle demokrasi, hak ve özgürlükler, düşünce ve ifade hürriyeti meselesi değildir. Mesele devletin ve milletin bekası meselesidir. Unutulmasın ki devletin olmadığı yerde ne özgürlük olur ne demokrasine hak, ne hürriyet. Devletin olmadığı yerde sadece kaos, kan ve gözyaşı olur.

* MANDACI ARTIKLARI Terör örgütünün yanında yer almak için ancak o bildiriye imza atan sözde akademisyenler gibi ruhunuzun kirlenmesi, kararması, her türlü insani hasleti yitirmiş olmanız lazım. Milletimizin bu mandacı artıklarına hak ettikleri cevabı vereceklerinden şüphe duymuyorum.

* TALİMAT İlgili kurumlarımıza sesleniyorum. İlgili kurumlarımızın da anayasa ve yasalarımıza göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısında, anayasal ve yasal gerekenleri yapacaklarına inanıyorum. Buradan asla taviz verilemez.

* HDP’LİLERE Sadece bu sözde akademisyenlerin değil, kimi siyasetçilerin benzer tavırlar içinde olduklarını üzüntüyle görüyorum. Terör örgütünün güdümündeki siyasi parti ve siyasi arenada yer alan bu temsilcilerini hiç saymıyorum. Benim gözümde artık onlar siyasetçi değil terör örgütünün bir maşasıdır.

* KILIÇDAROĞLU’NA... Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, terör örgütünün propagandasına alet olmasından duyduğu pişmanlığı dile getiren bir televizyon programcısını eleştiriyor. Terör örgütünün propagandasına devam etmeliymiş.

* SEN DE HENDEK AÇIVER Aynı zat daha önce hendekçi teröristleri de ‘arkadaşı’ olarak ilan etmişti. Beyefendi, bir kazma kürek de sen eline al, sen de git orada hendek açıver. Bu partinin kimi mensupları da çatışmalarda yaralanan teröristleri hastanede ziyaret etmekten, güvenlik güçlerini tahkir etmeye, teröristlerle dayanışma ilanları asmaya kadar sergilemedik kepazelik bırakmadılar.

'Barış bildirisine' imza atan akademisyene yakalama kararı

Feyzioğlu: Sözde aydınların kalıntıları olarak niteliyorum

Ümran Roda Suvağcı (ortada) çıkışta açıklama yapmak istemezken, Eğitim-Sen Hakkâri Şube Başkanı Süleyman Aşkan, “Savaşı istemeyenlerin sayısı Türkiye’de giderek artacak” dedi.

Akademisyen avı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 301. maddeden resen soruşturma başlattı

DÜZCE Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Latife Akyüz, bildiriye imza attığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı. Savcılık da hakkında “terör örgütü propagandası yapmak”tan soruşturma başlattı. Akyüz için yakalama kararı çıkarıldı.

HAKKÂRİ Hakkâri Ünivesitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda okutman olarak görev yapan Ümran Roda Suvağcı, Hakkâri Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla üniversitede gözaltına alındı. Savcılıkta ifadesi alınan Suvağcı serbest bırakıldı.

BARTIN Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hülya Doğan’ın, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, “terör örgütü propagandası yapma suçundan” şüpheli olarak ifadesinin alındığı açıklandı. Eğitim Sen Bartın Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Yrd. Doç. Dr. Doğan’a TCK’nin 301’inci maddesi gereği, “Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM’yi alenen aşağılama’ suçundan ise soruşturma başlatabilmek için Adalet Bakanlığı’ndan onay istendiği bildirildi. Yrd. Doç. Dr. Doğan, Bartın Üniversitesi’ndeki görevinden alındı.

KOCAELİ Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü, 19 akademisyen için “gereğinin yapılacağını” söyledi. Hülagü, “Söz konusu devletin birliğiyse akademik özgürlük olmaz” dedi.

TUNCELİ Tunceli niversitesi Rektörlüğü, bildiriyi imzalayan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kerim Gültekin, Doç.Dr. Candan Badem, Yrd. Doç.Dr. Gürçağ Tuna ile araştırma görevlileri araştırma görevlisi Adnan Şahin, Melek Zorlu, Onur Özgür, ve Savaş Dede hakkında idari soruşturma başlattı.

YALOVA Yalova Üniversitesi’nde görev yapan araştırma görevlileri Hande Gülen, Selda Altınok ve Dr. Onur Yıldız hakkında inceleme başlatıldı.

SİVAS Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü, bildiriye imza atan Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Çeliksöz’ün bütün idari görevlerinden ayrıldığını belirterek, hakkında idari ve cezai soruşturma açıldığını açıkladı.

SAKARYA Sakarya Üniversitesi, araştırma görevlisi Serkan T., Afer K. ve doktora öğrencisi Bekir H. hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

‘Cezalandırılmaları doğru değil’

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları kurucusu ve Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, bildiriye kurum olarak katılmadıklarını belirtirken “İmza attılar diye ‘sizi biz okuldan atıyoruz ya da çıkarıyoruz’ diyemeyiz. Bir suç işleniyorsa, bir terör varsa devlet de bunun üzerine gidiyorsa siz bu devlete katlediyor diyemezsiniz. Şahsen o bildiriye katılmıyorum ama 1100 akademisyen böyle söylemiş, onların da söz hürriyeti hakları vardır. Öğretim üyelerinin cezalandırılmasını şahsen çok doğru bulmuyorum” diye konuştu.