Barış Atay'dan ‘sosyal medyaya sansür’ teklifine sert tepki
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen ‘sosyal medyaya sansür’ teklifine ilişkin konuşan TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, iktidara seslendi. Skandalları tek tek sayan Atay, bu ülkede insanların her şeyi sadece sosyal medya sayesinde öğrendiğini ifade etti.
cumhuriyet.com.trTürkiye İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, iktidara “Yok öyle ‘aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı bozulmasın tarzı muhalefet. Nasıl konuşuyorsanız, öyle cevap alacaksınız. Ne tondan söylüyorsanız, öyle karşılık göreceksiniz. Dişe diş, göze göz, bilek bileğe; değil iki milletvekili, yaptıklarınızı görecek iki göz, karşınızda duracak iki yürek, sizinle mücadele edecek iki bilek kalsak, bu mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz ve gideceksiniz” şeklinde seslendi.
AKP-MHP ortaklığında Meclis’e getirilen ve ‘sosyal medyaya sansür’ teklifi olarak da bilinen 226 Sıra Sayılı İnternet Ortamındaki Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif’in ilk bölümüne dair söz alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, grubu olmayan partilere ve bağımsız milletvekillerine yeterince konuşma hakkı tanınmadığına dair eleştirilerini defalarca dile getirdiklerini söyledi.
SKANDALI HATIRLATTI
Ülkede yaşanılan; işçilere, çiftçilere, öğrencilere, kadınlara, gençlere yapılan hak ihlallerini defalarca dile getirerek, kamuoyu yaratmaya çalıştıklarını belirten Barış Atay, iktidar vekillerinin istisnasız her konuşmalarına itiraz ettiklerini vurguladı. Geçen haftaki konuşmasında bunun bir örneğini yine yaşadığını ifade eden Atay, “Gerçekler çoğu zaman rahatsız edicidir zaten. Konu neydi? İktidarınız döneminde kadın, çocuk cinayetleri ve istismarın arttığını söyledim Bu sıralardan ‘e her yerde var’ diye bir cevap geldi” dedi.
‘BAŞKA YERDE YOK’
TİP Genel Başkan Yardımcısı, konuşmasının devamında dikkat çekici sözler sarf etti:
“Doğrudur. Her yerde var. Bu ülkenin her ilinde, ilçesinde, mahallesinde, köyünde var. Her kurumda, her sektörde var. Ne yazık ki bu eril düzenin hüküm sürdüğü her yerde kadınların yok sayılması, istismar edilmesi, şiddet görmesi, öldürülmesi var. Tabi o milletvekili bana oradan bağırırken sözüm ona bana ‘Batı hayranlığı’ üzerinden laf çarpmaya çalıştı. Var. Orada da var. Bu içiniz rahatlatıyorsa şayet.
Fakat orada ne yok onu da söyleyeyim.
Eşinin kardeşi tarafından tecavüze uğrayıp şikayet için karakola gittiğinde, Kürtçe bilen bir tek polis olmadığı için ifadesi alınamayan ve kocası tarafından öldürülen Fatma Altınmakas başka yerde yok. Tecavüze rağmen serbest bırakılan fail başka yerde yok.
Kocası tarafından tehdit edildiği için tam 60 kez şikayetçi olan ve verilen korumaya, annesinin, ‘damadım kızımı öldürmeye gidiyor’ diyerek polisi aramasına rağmen hiç çıkmadığı evine giren kocası tarafından öldürülen Sevtap Şahin başka bir yerde yok.
Eski eşi tarafından, şiddet gören ve tecavüze uğrayan, 23 suç duyurusu yapmasına rağmen bunlarla ilgili takipsizlik verilen ve sonunda satırla öldürülen Ayşe Tuba Arslan başka yerde yok.
Eşinden boşanmak için uğraşan, eşi tarafından şiddet gören, tecavüze uğrayan, mahkemede ‘eşimi seviyorum, pişmanım’ deyip serbest bırakılan eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı başka bir yerde yok.
Yavru köpeğe tecavüz edip öldüren ve serbest bırakılan, 9 suç kaydı ve aranma kararı olmasına rağmen resmi kurumda çalışabilen ve ancak sosyal medyada ortaya konan kamuoyu baskısıyla bu suçlardan birinden tutuklanabilen sapık başka yerde yok.
Salihli’de Mahallelerine yapılacak biyogaz santraline Gediz Ovası kirlenir diye karşı çıkan yaşlı başlı kadınların jandarma tarafından tekme tokat dövülmesi dünyanın hiçbir yerinde yok.
Evinde çalışan Nadira Kadirova’nın kendi silahıyla ölmesine rağmen daha partiniz içinde bir tane soruşturma açmadığınız bir vekilin olması dünyanın hiçbir iktidar partisinde yok.
İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olduğunu anlatmak için, ‘Tavuklara zorla horozluk yaptıramazsınız’ diyebilen bir vekil başka yerde yok.
Eski erkek arkadaşı tarafından boğulan, yakılan, varile konulup gömülen, bütün ülkeyi infiale sürükleyen, herkes şoka girmişken 33 saat boyunca tek kelime etme gereği dahi duymayan bir cumhurbaşkanı başka hiçbir yerde yok.
Pınar Gültekin’in haberinin altına kendisini aylardır taciz eden sapığın haberini yazmak zorunda kalan ve ancak sosyal medya baskısıyla gözaltına aldırabilen kadın başka bir yerde yok.”
‘SANSÜR GETİRMEK İSTİYORSUNUZ’
İktidarın “sosyal medya üzerine düzenleme” adı altında sansür getirmek istediğini vurgulayan Barış Atay, bu ülkede insanların her şeyi sadece sosyal medya sayesinde öğrendiğini ifade etti. Atay, yurttaşların başka bir öğrenme mecraları olmadığını vurguladı.
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ İPTAL ETMEK İÇİN KILI KIRK YARIYORSUNUZ’
TİP Genel Başkan Yardımcısı, şöyle devam etti:
“Böyle binlerce, on binlerce örnek varken, bunları artık insanlık adına utançtan başımız yerde söylerken, kadınlar sizden gelen bütün saldırılara rağmen ısrarla mücadele ederken, ilk imzacılarından olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni iptal etmek için kılı kırk yarıyorsunuz, hayvan hakları yasasını çıkarmamak için inanılmaz bir mücadele veriyorsunuz ve vekiliniz diyor ki ‘E her yerde var…’ Ben şahsen utanırdım.
‘DİŞE DİŞ GÖZE GÖZ... BİLEK BİLEĞE’
Dedim ya. Her şeye ama her şeye itiraz ediyorsunuz. Buyurun edin. Fakat size karşı burada artık mücadele eden Türkiye İşçi Partisi de var. Yok öyle ‘aman Ali Rıza Bey, ağzımızın tadı bozulmasın tarzı muhalefet. Nasıl konuşuyorsanız, öyle cevap alacaksınız. Ne tondan söylüyorsanız, öyle karşılık göreceksiniz. Dişe diş, göze göz, bilek bileğe; değil iki milletvekili, yaptıklarınızı görecek iki göz, karşınızda duracak iki yürek, sizinle mücadele edecek iki bilek kalsak, bu mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz ve gideceksiniz. Bu söylediklerimi asla unutmayın!”