Bankalardan borsa golü

“Futbol dünyasında can suyu” olarak adlandırılan ve Bankalar Birliği (TBB) ile kulüpler arasında gerçekleşen borç yapılandırma sürecinin borsacılığın temel kurallarını ihlal ettiği ortaya çıktı.

Arif Kızılyalın

Kulüplerin, bankalarla yaptıkları anlaşmayı KAP bildirimi ile sadece prensipte açıkladıkları, ancak ayrıntılarla perde arkasındaki pazarlıkların Bankalar Birliği’nin getirdiği gizlilik şartı nedeniyle açıklanmadığı böylelikle yatırımcının bilgi almasının önüne geçildiği öğrenildi. TBB denetiminde Bankalarla kulüp arasında yapılan görüşmelere getirilen  “gizlilik” şartının  borsaya kote futbol şirketlerinin borçlarını da  kapsadığına dikkat çeken uzmanlar, bilgilerin şirket ortaklarından saklanmasının, “yasal olmadığını” belirttiler. Uzmanlar, kapalı kapılar ardında gerçekleşen bu görüşmeleri,  “TBB-TFF kararı gereği bankalarla  masaya oturan kulüplerin borsaya kote şirketlerini ilgilendiren borç yapılandırması, hiçbir şekilde gizlenemez. TBB’nin kulüplere, getirdiği gizlilik şartı Borsa’nın tüm etik ve yasal kurallarını çiğniyor” biçiminde görüş belirttiler.

ÇOĞUNLUK BORÇ AŞ’NİN

Türk futbolu, 2015 yılından bu yana mali açıdan büyük bir krize girmiş ve 8-9  milyarı 4 büyüklere ait olmak üzere 11.5 milyarlık bir açık oluşmuş, dövizdeki tırmanış da bu borcu ödenemez noktalara taşımıştı. AKP iktidarı da geçen yerel seçimler öncesi, “Futbola can suyu” diyerek, Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “himayelerinde” TFF ile TBB’nin de denetiminde, kulüplere ilk 2 yılı ödemesiz, 5 yıllık finans kolaylığı sağlanması projesini hayata geçirdi. İlk planda Ziraat Bankası, Aktifbank ve Denizbank  ‘yapılandırma protokolü’nde yer alırken, aralarında Trabzon, Beşiktaş ve Galatasaray’ın da aralarında bulunduğu birçok kulüp,  TFF FFP Talimatı’nın da zorlamasıyla bankalarla masaya oturdu. İşte bu görüşmeler sırasında, açılan kredinin 2 yıl ana para ödemesiz, son 2 yılda ise tüm borcun yüzde 80’inin faiziyle ödenmesi şeklinde düzenlendiği öğrenildi. Hatta Trabzonspor KAP bildiriminde bu görüşmelerdeki, “ilk 2 yılı ödemesiz” ifadesini kullandı. Krediden gelen paranın kulüplerin ‘dernek borçları’ ve ‘A.Ş. borçlarını’ içermesi ise borsadaki ‘şeffaflık’ kurallarını zedeliyor. Çünkü, tahtada işlem gören kulüp şirketlerinin mali yatırımcıları, borçlanma, yapılandırma, yatırım başta olmak üzere tüm gelişmelerden en ufak ayrıntısına kadar bilgi sahip olma hakkına sahip. Bu bilgilendirme bir şekilde engellenirse büyük cezalar gündeme gelebilir.

CAN SUYU DEĞİL SANKİ ÇÖKERTME ANLAŞMASI!

Futbol kamuoyu, AKP iktidarı tarafından diretilen ve TFF’nin de aracı olduğu bu yeniden yapılandırma projesini, “Can suyu değil, çökme taktiği” olarak yorumluyor. Özellikle 5 yıllık yapılandırmadaki son 2 yıl çok riskli. Çünkü söz konusu borcun yüzde 80’i ile biriken faiz, bu son 2 yıl içinde kapatılmak zorunda. İşte burada söz konusu bankaların, kulüpten (dernek veya şirket) ne tür bir taahhüt aldığı, konunun ‘gelir temliki’ ile sınırlı kalıp kaldığı bilinmiyor. Eğer şirketlerin çoğunluk hissesinin bankaya geçmesi, ya da kulüplerin mal varlığının tamamen ipotek edilmesi söz konusuysa, Türk futbolunun dev markaları 2025 yılında büyük bir çöküntü yaşayacak. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un geçen hafta sonu düzenlediği basın toplantısında kullandığı, “Bankalar Birliği ile yapılan görüşmelerde (borç yapılandırmasına ilişkin) öyle ağır şartlar var ki, genel kurul onayı gerektiriyor. Şimdi bunları görüşmedeki gizlilik esası nedeniyle açıklayamam” sözleri  de bu ‘gizlilik’ sıkıntısını doğrulamıştı.