Banka soygununa 25 yıl hapis istemi

Diyarbakır'da çalıştığı bankada arkadaşını etkisiz hale getirerek yaklaşık 3 milyon 500 bin lira değerinde döviz çalan Selahattin Aktürk hakkında 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

cumhuriyet.com.tr

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Eylül 2011 günü çalıştığı banka şubesine ait kurye aracından yüklü miktarda döviz çalan sanık Selahattin Aktürk ile ilgili soruşturmasını tamamladı. Savcılığın hazırladığı iddianame Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, soygun olayı detaylarıyla yer aldı.

Sanık Aktürk'ün bankada özel güvenlik görevlisi olarak görev yaptığı belirtilen iddianamede, olay günü diğer güvenlik görevlisi Yusuf Akçel ile banka şubesinden iki adet çanta içerisinde teslim aldıkları yaklaşık 3 milyon 500 bin lira değerindeki 808 bin dolar, 500 bin avro, 54 bin 705 sterlin, 570 Avusturya Doları, 292 bin 730 frangı, 200 Danimarka Kronu, 650 bin Japon Yeni, 145 bin 50 Norveç Kronu ve 303 bin 840 Suudi Arabistan Riyali'ni havaalanında görevlilere teslim etmek amacıyla yola çıktıkları anlatıldı.

Sanık Aktürk'ün kullandığı araçla Bağlar ilçesinde girdiği ara sokaklardan birinde durup, üzerinde taşıdığı tabancayı görevli Akçel'in başına dayayıp, ''Kalk şakam yok, yapıştırırım'' dediği belirtilen iddianamede, sanığın diğer görevliyi aracın arka kısmına kilitleyip üzerindeki kasa anahtarını aldığı kaydedildi.

Sanığın, içerisinde döviz bulunan çantayı aldıktan sonra olay yerinde kendisini ticari taksi ile bekleyen Abdullah Artuç ile kaçtığı ifade edilen iddianamede, Artuç'un olaydan bir gün sonra Elazığ'da yakalandığı belirtildi.
 

'Soygun önceden planlanmıştı'

İddianamede, Artuç'un savcılıkta verdiği ifade de yer aldı. Artuç, ifadesinde, sanık Aktürk'ün olaydan bir gün önce kendisi ve ortak arkadaşları olan A.C'yi Diyarbakır'a çağırdığını anlattı. Selahattin Aktürk'ün önceden her şeyi planladığını belirten Artuç'un ifadesinde şunları söylediği belirtildi: ''Selahattin, biz gelmeden önce bir hırsızlık yapacağını bize anlatmıştı. Elazığ'dan Diyarbakır'a geldikten sonra Selahattin, hırsızlık olayını nasıl yapacağını bize anlatarak, planladığı şekilde gerçekleşmesi için güzergahı gösterdi. İki telefon hattı alarak onun evine gittik. Burada esrar içtik. A.C, bizimle birlikte hareket etmekten vazgeçtiğini ve hırsızlık suçuna karışmayacağını söyledi. Sabah, ben ve Selahattin evden ayrıldık. Ben onu planladığımız yerde ticari takside bekledim.''

Olaydan sonra Selahattin Aktürk'ün üzerinde atlet ve elinde çanta ile geldiğini, daha sonra beraber araçla Ergani'ye gittiklerini belirten Artuç, ''Orada Selahattin'in bir tanıdığıyla buluşarak ondan sahte kimlik ve pasaport istedik. Ancak temin edemedik. Selahattin, o tanıdığına 130 bin dolar verdikten sonra oradan ayrıldık. Geri kalan parayı Elazığ'ın Gezin beldesine bağlı Tepecik köyü yakınlarında gümdük. Bu paradan ben 20 bin dolar aldım'' dedi. Elazığ'da eve gittiğinde babasının kendisine ''Oğlum sen ne yaptın'' dediğini anlatan Artuç'un ifadesinde, ''Polislerin beni aradığını anladım. Pişmanlık duyarak, polise teslim oldum. Kardeşime verdiğim 20 bin doları polise teslim ettik'' dediği belirtildi.
 

'Para, gömdüğümüz yerde yoktu'

İçerisinde para olan poşeti gömdükleri yeri polise gösterdiğini belirten Artuç, ifadesinde, söz konusu yerde yapılan kazıda, para çuvallarına rastlanılmadığını kaydetti. İddianamede, sanık Selahattin Aktürk'ün Ergani'de tanıdığına verdiği 130 bin dolar ve Artuç'un da Elazığ'da kardeşine verdiği 20 bin doların şahıslardan alınarak, banka yetkililerine teslim edildiği kaydedildi.
 

Alanya'da yakalandı

İddianamade, sanık Selahattin Aktürk'ün 5 Kasım 2011 günü Antalya'nın Alanya ilçesinde yakalandığı belirtildi. Sanığın ifadesinde, söz konusu suçu işlemesi amacıyla isim ve iletişim bilgilerini bilmediği şahıslar tarafından tehdit edildiğini, bu nedenle suçu işlemeye mecbur kaldığını ileri sürdüğü kaydedildi. İddianamede, sanığın savunmasıyla ilgili, ''Şüphelinin bahsi geçen kişilerin bulunmasına yönelik olarak somut herhangi bir bilgi vermemiş olması nedeniyle savunmasının sorumluluğunu kaldırmaya yönelik soyut bir savunmadan ibaret olduğu görülmüştür'' tespitine yer verildi.
 

25 yıl hapis istemi

Sanık Aktürk'e yardım ettikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 10 kişi hakkında ayrı bir soruşturma yürütüldüğü belirtilen iddianamede, sanık Selahattin Aktürk'ün TCK'nin ''Silahlı yağma'', ''Hürriyeti kısıtlama'' ve ''ruhsatsız silah taşıma'' suçlarından 25 yıla kadar hapsi istendi. Sanık Aktürk'ün yargılanmasına önümüzdeki günlerde 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.