Bambaşka bir Bengisu

ABD’de müzik eğitim alan Bengisu, sözü ve müziği kendisine ait “Bitmedi Daha” şarkısını dinleyiciyle buluşturdu.

Orhun Atmış

Yurtdışında yaşayan, eğitimlerini sürdüren çok sayıda başarılı Türk müzisyen var. Onlardan biri de dünyaca ünlü müzik okulu Berklee’den mezun olan Bengisu. Önemli markaların reklam müziklerine de imza atan Bengisu, şimdi sözü ve müziği kendisine ait “Bitmedi Daha” şarkısını Sony Music etiketiyle dinleyiciyle buluşturdu. Küçük yaşlardan itibaren müzik eğitimi alan Bengisu’yu aslında müzikseverler uzun yıllardır tanıyor. Daha önce yeniden yorumladığı şarkılarla bilinen Bengisu’nun YouTube kanalında da 10 bine yakın abonesi var. Başarılı müzisyen, artık yeni bir adım attığını söyleyerek bundan sonra çoğunlukla söz ve müziği kendisine ait şarkılarla yoluna devam edeceğini dile getiriyor. ABD’de yaşamını sürdüren Bengisu’yla konuştuk.

- En başa dönelim... 8 yaşınızdan beri müzik eğitimi alıyorsunuz. Müzik ne ifade ediyordu o yaşlarda sizin için? Bir zorunluluk muydu, yoksa aşırı keyif alıyor muydunuz? Çocukken ayna karşısında şarkı söylüyor, birilerini taklit ediyor muydunuz?

Müzik benim için asla zorunluluk olmadı. Bu noktada tüm krediyi anneme ve babama vermem gerekiyor çünkü sekiz yaşındaki bir çocuğun maymun iştahlılıkla “Müzikle ilgilenmek istiyorum” demiş olabileceğini bile düşünmeden bana fırsat yarattılar. Ayna karşısında şarkı söylemek tabii ki bende de mevcuttu ama ben onun ötesinde komşulara, misafirlere, herkese konserler veriyordum evde. Elimde bir deodorant şişesi veya bir tarak, saçlarımı savura savura şarkılar söyleyen bir çocuk... Kendimi bildim bileli hep şarkı söylüyorum zaten. Annem artık öyle bir noktaya gelmişti ki “Kızım lütfen biraz sus!” diye söylenirdi arada. Kendi kendime karar verirdim, duyduğum her kelimeyle ya var olan bir şarkıyı söylerdim ya da sıfırdan şarkı yazardım.

140 FARKLI ÜLKEDEN İNSAN...

- Daha sonra Berklee macerası... Size ne kattı? Vizyonunuzu nasıl geliştirdi?

Hep öğrendim, hep sordum, hep müziğe ne kadar aç olduğumu gördüm. Sadece nota yazmak, aranjman yapmak, müzik teknolojilerinden bahsetmiyorum. Gidip hapishanelerde müzik dersi de verdim, müziğin insan haklarıyla olan ilişkileriyle ilgili ders de aldım, müzik terapisti olmakla ilgili bilgiler de öğrendim. Müzik aslında ne kadar büyük bir dünya! Herkese sunacağı bir fırsat olan bir zenginlik; onu gördüm. Dünyanın 140 farklı ülkesinden, başka kültürlerden, başka diller, dinler, renklerden insanlarla aynı dili konuştuk, müzik yaptık. Vizyonum ne yönde gelişti sorusuna verebileceğim en kapsamlı cevap sanırım, dünya vatandaşı olduğumu anladım ve öğrenecek çok şeyim olduğunu gördüm.

- Bir şarkıcı değil, müzisyen olma hayaliniz olduğunu söylemişsiniz bir söyleşinizde. Baştan sona kendi üretiminiz olan “Bitmedi Daha” şarkınızla buna bir adım daha yaklaştınız diyebilir miyiz?

Kesinlikle diyebiliriz. Söz ve beste yazmaya durmadan devam! Ocak 2021’de bir sonraki şarkım çıkıyor ve yine söz-müzik bana ait olacak. Bundan sonra yayımlayacağım şarkılarda ya söz ya müzik ya da aranjman ama muhakkak vokal dışında bir elemente daha elimin değmesini istiyorum. Tamamen öğrenmek, gelişmek ve biraz daha zevk almak için.

‘TÜRKİYE-ABD ORTAK YAPIMI’

- Yeni şarkınızı karantina sürecinde yaptınız, nasıl geçti karantina süreci?

“Bitmedi Daha” Türkiye-Amerika ortak yapımı. Sevgili Nurettin Çolak’ın bana göndermiş olduğu bir beat (ritim) üzerinde evimdeki stüdyomda yazdığım bir şarkı.  Bu şarkı itibarıyla içimden bambaşka bir Bengisu çıktı. Daha alternatif, daha “Bu da nereden çıktı şimdi?” sorusunu insanlara sorduracak şarkılar geliyor. “Bitmedi Daha” tüm bunların içerisinde en sakin, en sade olanı. Bir sonraki şarkımda aşk-nefret ilişkisi yaşanacağını düşünüyorum ve bu iki ucu yaşamak, yaşatacak olmak beni inanılmaz heyecanlandırıyor. Küçük bir kız çocuğuyken bayağı büyük yaramazlıklar yapıp izlermişim neler oluyor diye. Şu anda aynen öyle hissediyorum kendimi. Oyun parkımı keşfediyorum ve artık korkmuyorum. Düşebilirim, dizlerim kanayabilir, eğlenebilirim, kendi kendime oynayabilirim ama her adımda mutluluğumun kanatları altındayım.

Karantina dönemi bizler için hâlâ devam ediyor. Evdeyiz ve ben açıkçası müzikal üretimimden dolayı bu durumu yadırgamıyorum. Tabii ki sağlıkla, maskesiz, derin derin nefes aldığım günleri çok özlüyorum ama en azından şu anda evimde sağlıkla oturabiliyorum ve bu bence büyük bir şans. Herkes gibi ben de ekmek yaptım, evin düzenini değiştirdim, kitap okudum, tembellik yaptım, bol dizi-film izledim ama bir yandan okul bir yandan da muzik olunca düzenimde aşırı da bir değişiklik olmadı.

MÜZİSYENLERİN ZOR DURUMU...

- Türkiye’de özellikle salgınla birlikte müzisyenler çok zor bir süreçten geçiyor. Oradan baktığınızda nasıl görüyorsunuz durumu?

İnanılmaz derecede üzüldüğüm ve meslektaşlarıma hak verdiğim bir durum. İnsanların sağlık ve ekonomi arasında tercih yapmak zorunda bırakılmaları kadar zalimce bir şey olamaz. Burada durum biraz daha farklı. Çok ciddi destek paketleri, maddi ve manevi olarak yalnız olmadığınızı hissettirecek sistemler var. Müzisyenlerin sigorta konusunda bile yaşadıkları zorlukları yıllardır görüyoruz ve şu anda da uçurumdan aşağıya itilen ilk meslek grubunun bizler olması sadece üzücü ama şaşırtıcı değil.

‘BİR KULAĞIMDAN GİRER...’

- Yıllar önce ilk çalışmalarınızda kilonuz nedeniyle çeşitli zorbalıklarla da karşılaşmıştınız. Şu an nasıl bakıyorsunuz bu duruma?

Zamanında üzüldük tabi (gülüyor). Şu anda herhangi bir şekilde fiziksel özelliklerimle ilgili olarak yorum yapacak biri olursa bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar. Artık insanların etiketlerine, dış görünüşlerine değil de içlerindeki cevherlere değer vermeyi öğrenelim. Bu konuda tüm dünyada süregelen bir bilinçlenme dönemindeyiz ve bu beni inanılmaz mutlu ediyor. Yüzümü makyaj malzemeleriyle kat kat boyamaktan daha çok ruhumu rengârenk yaptım ben ve inanın bana içimdeki renklerle, beni ben olduğum için sevenlerle çok mutluyum.

‘HEDEFLERİMİN YÜZDE 20’SİNDEYİM’

- Hedefleriniz neler, kendinizi nerede hayal ediyorsunuz? Hedeflerinizin yüzde kaçına ulaştığınızı söyleyebilirsiniz?

Hedeflerin daha yüzde 20’sini gerçekleştirdik diyebilirim. Yolun ne en başındayım ne de ortasında ama yapmak istediğim o kadar çok şey var ki! Kendimi üretmeye devam eder şekilde görüyorum. Her şeyin ötesinde emin olduğum bir şey var; Türkiye'yi uluslararası arenalarda temsil etmek istiyorum. Her ne olursa olsun, doğduğum ve büyüdüğüm ülkemi bu şekilde temsil etmek istiyorum.