Balyoz'da mahkeme-baro gerginliği
Balyoz Planı davasının 90. duruşmasında İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 11 avukata, müdafilik ilişkisi olmadığı için avukat olarak salonda bulunamayacaklarının bildirilmesi salonda gerginliğe neden oldu.
cumhuriyet.com.trOrgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanları emekli Orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanıklı ''Balyoz Planı'' davasının 90'ıncı duruşması başladı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 184 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 4 sanık katıldı. Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ile emekli Orgeneral Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 66 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Deliller değerlendirilmeden savcının esas hakkındaki görüşünü açıklaması ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmemesini protesto eden sanık avukatları da duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, sadece beynindeki kist nedeniyle ameliyat olan tutuklu sanıklardan Levent Kerim Uça'nın avukatı ile tanık dinleme talebi olan Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz hazır bulundu.
Uça'nın avukatı, müvekkili hakkında verilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın raporuna değinerek, raporda Uça'nın hayati riski olduğu için hastane şartlarında kalmasının gerektiği belirtilerek, müvekkilinin tahliyesini gerekli olduğunun söylediğini kaydetti.
Ersöz de bilirkişi dinletilmesi için duruşmaya katıldığını belirterek, Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çoşkun Sönmez'in bilirkişi olarak dinlenilmesi amacıyla duruşmaya getirdiklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, Sönmez'in tanık olarak dinlenilmesi talebini kabul etti.
''Savunma hakkı kısıtlanıyor''
Sönmez'in tanık olarak dinlenilmeye başlandığı sırada İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu baro yönetiminden 11 avukat duruşma salonuna girerek, avukatların bulunduğu bölüme oturdu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken'in hangi amaçla duruşmaya katıldıklarını sorması üzerine Kocasakal, Avukatlık Kanunu'nun 76, 95 ve 97'inci maddelerini açıkladı.
Mahkemenin adil yargılama hakkını ihlal ettiğini savunan Kocasakal, silahların eşitliğine aykırı davranışlardan ve mesleğin onurunu zedeleyen uygulamadan vazgeçilmesini istediklerini söyledi.
Kanunun ve diğer yetkileri çerçevesinde bunları iletmek için mahkemeye geldiklerini ifade eden Kocasakal, avukatların kolektif bir süje olan yargılamanın bir parçası olduğunu kaydetti.
Mahkemenin söz isteyen avukata söz vermediğini, avukatın ısrar etmesini mahkemenin duruşma düzenini bozma davranışı olarak gördüğünü ifade eden Kocasakal, savunmaya yapılan bu şekildeki saldırılardan vazgeçilmesini talep etti.
Deliller tam olarak toplanmadan, tartışılmadan adil bir sonucun ortaya çıkmayacağını belirten Kocasakal, müdafilerin delil tartışılmasında hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaması gerektiğini kaydetti.
Kocasakal, mahkemenin ''gerekirse zor kullanırız'' gibi ifadelerinin avukatlık onuruna uygun olmadığını dile getirerek, yine ''hoplama, zıplama'' gibi ifadelerin de mahkeme tarafından engellenmesi gerektiğin söyledi.
Usul kurallarına uygun adil bir yargılama yapılması gerektiğini belirten Kocasakal, avukatların savunma hakkını kısıtlayan uygulamalardan vazgeçilmesini istedi.
''Baro, taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur''
Bunun üzerine duruşma salonunda sanıklar arasından ''Bravo'' gibi sözler duyulunca Başkan Diken, bu tür söylemlerin hoş olmadığını söyledi.
Diken, ardından Kocasakal'a yönelik olarak da ''Arzu edilirdi ki sizin taleplerinizi avukatlar duruşmaya girerek dile getirsinler. Burada yargılama devam etmektedir. Delillerin tartışılmasında gereken sürenin verileceğini açıklamıştık'' dedi.
Avukatların dışarı çıkarılmasıyla ilgili görüntüler izlendiğinde mahkemenin başka bir çaresi kalmadığının görüleceğini ifade eden Diken, ''Müsaade edin, savunmayı alalım, sonra size söz verelim dedik. Mahkemenin düzeni koruma dışında bir şeyi kalmamıştır'' diye konuştu.
Avukatların gelerek bu haklarını kullanmasını umduklarını dile getiren Diken, ''Burada, baro olarak iç denetim mekanizması sıfatıyla bulunuyorsunuz. Sanık avukatı değilsiniz. Baro yönetim kurulusunuz, o niyetle gelmişsiniz. Müdafiniz yok. Duruşmayı izleyebilirsiniz. Müdafilik bağınız yoksa lütfen cübbelerinizi çıkarın. Sizler için bir yer ayarlayabiliriz'' dedi.
Kocasakal da savunmanın müdafi olarak duruşmada yer aldıklarını belirterek, ''Zahmet buyurmayın kanunun bize verdiği yetkiyi uyguladık. Özel yetkili mahkemelerin bu tür uygulamalarını yakından izlemeye devam edeceğiz. Görevimiz şimdilik sona erdi. Başka yere geçmiyoruz'' diyerek beraberindekilerle birlikte duruşma salonundan ayrıldı.
Başkan Diken de ''Bizim hiçbir kuruluşun denetimine ihtiyacımız yok. Yargının denetimi kendi mekanizması içindedir'' dedi.
Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş da Kocasakal'ın açıklamalarının davanın esasına yönelik olduğunu belirterek, ''Baro taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur'' diye konuştu.
Duruşmada daha sonra bilirkişinin dinlenilmesine geçildi.
İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal'dan açıklama
Öte yandan duruşmada yaptığı açıklamaların ardından salondan ayrılan Kocasakal, beraberindeki baro yönetiminde yer alan avukatlarla birlikte Silivri Cezaevi'nin önünde basın açıklaması yaptı.
Avukatın yargılama faaliyetlerinin asli unsuru olduğunu belirten Kocasakal, savunmaya ve avukata yönelen hukuka aykırı uygulamalara karşı gerekli her türlü meşru demokratik tepkilerini daha etkili olarak göstereceklerini, ilgili mahkemeler hakkında gerekli yasal yollara başvuracaklarını belirtti.
Kırbaş'ın ''Baro taraf olduğunu açıkça ortaya koymuştur'' şeklindeki sözlerini eleştiren Kocasakal, ''Bir açıdan iddia makamı haklıdır. Biz tarafız. Çünkü biz hak ve özgürlüklerden yanayız. Hukuk devletinden yana, adil yargılama hakkından yana tarafız. O açıdan söylüyorlarsa haklı. Biz hukuktan yana tarafız'' diye konuştu.