Balyoz sanıklarından 'Adli sicil' dilekçesi
Askeri kariyerleri Balyoz Davası nedeniyle noktalanan sanıklar, adli sicil kayıtlarındaki ‘hükümlü’ ibaresi nedeniyle sivilde de iş bulamıyor.
Barkın Şık / CumhuriyetAnayasa Mahkemesi’nin “adil yargılanma haklarının ihlal edildiği” yönündeki kararı sonrasında hukuki statüleri “hükümlü” durumundan çıkan 237 Balyoz Davası sanığı, mağduriyetlerinin giderilmesi için Genelkurmay Başkanlığı’nın kapısını çaldı. Adli Sicil Kayıtlarında “hükümlü” gözüktükleri için iş bulamayan sanıklar, Adli Sicil Kanunu’nun 12. maddesine, “Bir ceza yargılaması ile ilgili olarak yapılan bireysel başvuru sonucu Anayasa Mahkemesi’nin ‘Adil Yargılanma Hakkının İhlali’ kararı verdiği mahkumiyet kararına ilişkin adli sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir” ibaresinin konulması için Genelkurmay Başkanlığı’ndan aracılık etmesini istedi.
Balyoz Davası’nın özellikle pilot ve denizci olan sanıkları, sivilde iş bulmaları için gerekli sertifikaları adli sicil kayıtlarında hükümlü gözüktükleri için alamıyor. Askeri kariyerleri noktalandığı için ailelerinin geçimini sivilde iş edinerek sağlamak isteyen sanıkların taleplerini Adli Sicil Genel Müdürlüğü ise, “Bizim için bir mahkeme kararı ya da kanun değişikliği gerekli. Aksi takdirde biz kendiliğimizden sizin sicillerinizdeki ‘hükümlü’ ibaresini çıkaramayız” diyerek geri çeviriyor. Bu nedenle kendileriyle ilgili yasal düzenleme yapılmasını isteyen Balyoz sanıkları, Genelkurmay Başkanlığı’nın kapısını çaldı. Sanıklar, Genelkurmay’a ilettikleri dilekçelerinde, Adli Sicil Kanunu’nda yapılması istenen değişiklik ile ilgili şöyle denildi: “Mevcut durumda, adil yargılanmadığı Anayasa Mahkemesince tespit edilen her hangi bir kişi adli sicil ve arşiv kaydının silinebilmesi için yeniden yapılacak yargılamanın sonucu beklemek zorundadır. Özellikle çok sanıklı davalarda yeniden yargılama sonucu verilecek kararın kesinleşmesi için geçecek süre, zaten adil yargılanmamış olan kişiyi bir süre daha mağdur etmeye devam edecektir. Hukukumuzda haksız tutuklulukta geçen süreyi telafi etme imkanı bulunsa da; haksız olarak sabıkalı bulunmaktan doğan mağduriyeti giderecek bir düzenleme bulunmamaktadır. İlgili bu konuda ayrı bir dava açmak zorunda kalacak ve yukarıda sözü edilen boşluk nedeniyle bu mağduriyetini tazmin edemeyebilecektir. Nasıl ki zehirli bir ağacın meyveleri zehirli olacaktır. Adil olmayan bir yargılamadan doğan mahkumiyet kararı da adil değildir ve silinmelidir.”