Balyoz davasının yeni duruşması
Balyoz Planı davasının tutuklu sanıklarından Albay Hasan Özyurt, dosyadaki dijital belgelerin sahte olduğunu belirterek, microsoft word uygulamasını kullanarak geliştirdiği bir programla, hayali bir senaryoya ilişkin belgelerin oluşturulmasını sunumuyla gösterdi.
cumhuriyet.com.trİstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada üye hakim Murat Üründü, Kurmay Albay Mehmet Cem Kızıl'a, onun tarafından oluşturulduğu iddia edilen ve içeriğinde ''2002 yılı Kasım ayında adı hassas personel listesinde eksi olarak belirtilen ve tevkif edilmesi öngörülen Ahmet Şenol isimli amiralin mesai saatleri ve sonrasında takibinin yapılması, Ramazan ayında oruç tutması'' gibi bilgilerin yer aldığı ''şennol kas.rap.doc'' belgesini anımsattı. Üründü'nün Şenol'u tanıyıp tanımadığını sorduğu tutuksuz sanık Kızıl, 2002-2003 yılları arasındaki görev yeri nedeniyle Şenol'u ismen tanıdığını belirterek, böyle bir belge hazırlamadığını söyledi.
Tutuksuz sanık Kurmay Albay Mehmet Cenk Dalkanat ise iddianameye kanıt olarak konulan sahte dijital belgeleri hazırlayanların bulunup şiddetle cezalandırılmasını istedi. Bu belgelerin doğruluğunu araştırmadan kendisini sanık sandalyesine oturtanları kınadığını belirten Dalkanat, bunlar hakkında suçsuzluğu karara bağlandığında dava açacağını dile getirdi.
Tutuksuz yargılanan Tuğgeneral Suat Dönmez de, 2002 yılında NATO ile bağlantılı 3. Kolordu Komutanlığında görev yaptığını ifade ederek, darbe hazırlandığı iddia edilen tarihlerde 1 Ocak 2003'ten Ağustos 2003'e kadar ABD'de görevli olduğunu anlattı. Dönmez, ''Meslek yaşamımın son 10 yılının 8 yılı, yurt dışında ülkemi temsil etmekle geçti. Halen Belçika'daki NATO Karargahında ülkemi onurla temsil etmekteyim. Mahkeme celbini görünce hemen geldim. Mahkemeden adaletin tesisinden başka bir talebim yok'' diye konuştu.
Mehmet Cem Kızıl ve Suat Dönmez'in avukatı Hakan Tunçkol da, Gölcük Donanma Komutanlığında bulunan belgelere değinerek, ''Donanmanın kalbine bunları kim koydu? Tabii ki ihbarı yapan kişiler. Bu neticeden yola çıkarsak bu verileri, bu tezgahı hazırlayanlar küresel bir güçtür. Belki bilgileri uydudan ya da bluetooth'dan oraya yollamış olabilirler. Burada bir sahtecilik var. Bunun basit bir çete olduğunu düşünmüyorum. Bu küresel gücün ritmik bir müdahalesidir'' diye konuştu.
'Korsanlarla mücadele ettim'
Tutuklu sanık Kurmay Albay Hasan Özyurt da, tutuklanmadan önce TCG Gediz Fırkateyninin komutanlığını yaptığını söyledi. Haziran 2009 - Temmuz 2011 arasında bu görevini yaparken Aden Körfezi ve Somali açıklarında deniz haydutluğuyla mücadele harekatına katıldığını belirten Özyurt, ''Birçok gemi kaçırma olayını önledim ve çok sayıda deniz haydutunun etkisiz hale getirilmesini sağladım. Son olarak da Libya açıklarında 3 ay süre boyunca Ambargo Harekatına iştirak ettim. Bu faaliyetlerin her birinde görev kapsamında kullanmam için şahsıma 3 milyon dolar nakit ödenek tahsis edilmiştir. Kaçmamı gerektirecek yanlış bir şey yapmış olsaydım o zaman kaçardım'' şeklinde konuştu.
Deniz Harp Okulu Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunu ve 1986 yılından bu yana hem mesleği gereği hem de hobi olarak bilgisayar programcılığı ve operatörlüğü yapan bir kişi olduğunu söyleyen Özyurt, kendi tespitleri çerçevesinde microsoft word uygulamasını kullanarak bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumunda birbiriyle uyumlu kullanıcı yollarına ve metadata bilgisine sahip çok sayıda word dosyasının nasıl kolaylıkla yaratılabileceğini göstereceğini kaydeden Özyurt, daha sonra ''Şen Yuva Sitesi'' adındaki hayali bir sitenin bahar şenliği hazırlıklarına ilişkin hayali bir senaryoya dayalı yazışmaları microsoft word altyapısını kullanarak oluşturacağını anlattı.
Dava konusu dijital dosyaların büyük çoğunluğunun üretildiğini söylediği ''microsoft word 9.2812'' versiyonu kullanan Özyurt, tüm microsoft office versiyonları içinde bulunan ''Visual Basic'' programlama ortamında geliştirdiği ve ''küçük ve basit bir program'' olarak tanımladığı ''otopilot'' ile microsoft excel ve access uygulamalarını kullanarak, hayali senaryoya ilişkin word dosyalarını bilgisayarda oluşturdu.
'200 dosya 15 dakikada üretilebilir'
Bu işlemlerin bilgisayarın hızına bağlı olarak gerçekleştirilebildiğini belirten Özyurt, şöyle devam etti: ''40 dosya yaklaşık 3 dakikada üretilebilirse, 200 dosya doğru bir orantı ile 15 dakikada üretilebilir. Gördüğünüz gibi bilgisayara hiç müdahale edilmiyor. Ama bu esnada, bilgi notları üretiliyor, ekleri yazılıyor, tablolar oluşturuluyor, imza blokları açılıyor, metadata bilgileri ayarlanıyor ve kullanıcı dosya yolları oluşturuluyor. Hiç var olmayan, hayal ürünü bir senaryonun, hayal ürünü kişilerince hiç yaşanmamış bir zamanda, olmamış olayları içeren binlerce word dosyasını kısa zamanda üretmek mümkündür. Sunumumda kullandığıma benzer bir program vasıtasıyla herhangi bir word dosyasında normal bir kullanıcının erişemeyeceği ve hatta göremeyeceği veriler üzerinde istenilen oynamayı yapmak mümkündür. Bilgisayar programcısı imkan ve kabiliyetine sahip herhangi bir kişiye düzgün bir senaryo verildikten sonra bu senaryoya uygun binlerce dosya üretmek mümkündür.''
Dosyadaki belgelerin sahte olarak üretildiğini ifade eden Özyurt, ''Ben bir kapı açtığım kanaatindeyim. Benzer bir yaklaşımla ileri seviyedeki bilgisayar uzmanlarının daha nice somut sahtecilik izlerini tespit edebileceğini değerlendiriyor ve tüm üniversite öğretim üyelerini, akademisyenleri ve bilim insanlarını göreve davet ediyorum. Buyursunlar bu kapıdan geçsinler'' dedi.
Hasan Özyurt'un savunmasının hemen ardından duruşmaya ara verildi. Ara sırasında Özyurt, yaptığı bu savunma nedeniyle sanıklar ve izleyiciler tarafından alkışlandı. Aranın ardından söz alan savcı Hüseyin Kaplan, Hasan Özyurt'un savunmasında sanıkların bugüne kadar yaptıkları, belgelerin sahte olarak üretildiği iddialarını çürüttüğünü belirterek, ''Siz 40 belge ürettiniz. Burada bilgisayar kullanımında küçük hatalar yapılabileceğini gösterdiniz'' dedi. Duruşma yarına ertelendi.