Balyoz, 28 Aralık'a ertelendi

''Balyoz Planı'' davasında ilginç bir gelişme yaşandı. Bir sanığa yanlış tebligat gönderildi, sanığın hakkındaki dava düştü. Davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyanın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Duruşma, 28 Aralık Salı gününe ertelendi.

cumhuriyet.com.tr

Davanın başlayacak olması nedeniyle sabah saatlerinden itibaren gazeteciler ve basın yayın kuruluşlarının canlı yayın ekipleri, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin önünde çalışmalarına başladı. Duruşmayı salonda izleyecek olan basın mensupları, arama noktalarından geçtikten sonra salona giriş yaptı.

Yerleşkeye, duruşmada iddia makamını temsil edecek özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş ile İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti başkanı Ömer Diken, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak da geldi.

Davanın sanıklarından eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ile eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıklar, güvenlik noktalarından geçerek, duruşma salonunun bulunduğu binaya alındı. Bu arada, yerleşke çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındığı ve içeriye giren araçların eğitimli köpeklerin de yardımıyla arandığı görüldü.

 

196 sanığın yargılanmasına başlandı

''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 196 sanığın yargılanmasına başlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Süha Tanyeri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, ''Ergenekon'' davalarında tutuklu olarak yargılanan Mehmet Fikri Karadağ ve Cengiz Köylü'nün de aralarında bulunduğu 186 sanık katıldı.

Sanıklar Ergin Saygun, Mustafa Kemal Tutkun, Murat Üstündağ, Kemal Dünçer, Tümuçin Erarslan, Ali Demir, Kahraman Dikmen, Erol Ersan, Fikret Çoşkun ile başka suçtan tutuklu olan Cemal Temizöz duruşmaya gelmedi. Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken'in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti. Duruşma sanık avukatlarının yoklamasının yapılmasıyla devam ediyor. Duruşma, ses ve görüntü kaydı kullanılarak yapılıyor.

Duruşmadan notlar

Ergenekon davasında olduğu gibi bu davada da mübaşirlik yapan Aydın Aslan, duruşma başlamadan önce salonun kapısında sanıkların isimlerini tek tek okuyarak içeriye aldı.
Bu arada, ismi okunduğu sırada yakınları tarafından alkışlanan Abdullah Gevramoğlu, bu şekilde salona girdi. Duruşma salonunda sanıklar için ayrılan 199 sanık sandalyenin çok azının boş kaldığı görüldü. Davaya bakan sanık avukatlarından katılımın fazlalılığı dikkati çekti.

Öte yandan, başka suçtan tutuklu olan Dursun Çiçek'in, duruşma başlamadan önce sanıkların bulunduğu bölümde gezerek tokalaştığı görüldü. Çiçek, yoklama sırasında ismini söylerken, ''son günlerin milli tutuklusu Dursun Çiçek'' demesi üzerine Mahkeme Başkanı Diken uyararak, sadece ismini söylemesini istedi.

Güvenlik önlemleri

Öte yandan duruşma nedeniyle salonun bulunduğu binaya girişlerdeki aramaların daha da artırıldığı, daha fazla personelin görevlendirildiği görüldü. Ancak, salonun bulunduğu binaya girerken X-ray cihazının alarm vermesine rağmen Çetin Doğan'ın üstü aranmadı. Binaya girerken Doğan'ın çamur olan ayakkabılarının da iki koruması tarafından bezle silindiği görüldü.

Ergenekon davalarında olduğu gibi salona girişlerde sanık, avukat ve basın mensupları ile izleyicilere kart verilirken, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı gibi ses ve görüntü kaydeden her türlü dijital malzemelerin duruşma salonunun bulunduğu binaya sokulmasına izin verilmedi.
 

Davanın sanıkları ve ceza istemleri

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 196 sanık arasında Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar, Korgeneral Yurdaer Olcan, Tümgeneraller Abdullah Dalay, İhsan Balabanlı, Ali Semih Çetin, eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, emekli Korgeneral Engin Alan ve Albay Dursun Çiçek ile Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ile İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu da yer alıyor.

İddianamede, ayrıca Refik Hakan Tufan, Recai Elmaz, Gökhan Murat Üstündağ, Nurettin Işık, Hasan Fehmi Canan, Salim Erkal Bektaş, Mustafa Erdal Hamzaoğulları, Burhan Gögce, Ahmet Tuncer, Sırrı Yılmaz, Doğan Fatih Küçük, Mehmet Alper Şengezer, Mustafa Karasabun, Faruk Doğan, Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Gökhan Çiloğlu, Hasan Hoşgit, Bora Serdar, Hasan Gülkaya, Ergün Balaban, Fatih Uluç Yeğin, Osman Çetin, Hakan Yıldırım, Behzat Balta, Orkun Gökalp, Ahmet Necdet Doluel, Mehmet Fikri Karadağ, Fuat Pakdil, Timuçin Erarslan, Ali Demir, Memiş Yüksel Yalçın, Yunus Nadi Erkut, Kahraman Dikmen, Ertuğrul Uçar, Arif Bıyıklı, Yusuf Ziya Toker, Mehmet Yoleri, Metin Yavuz Yalçın, Halil Yıldız, Mehmet Ulutaş, Erhan Kuraner, İsmet Kışla, Fatih Altun, İmdat Solak, Taylan Çakır, Tayfun Duman, Ahmet Yanaral, Embiya Şen, Recep Rıfkı Durusoy, Ali Güngör, Mehmet Ferhat Çolpan, Ercan İrençin, Recep Yavuz, Hanifi Yıldırım, Ertan Karagözlü, Hamdi Poyraz, Kubilay Aktaş, Mustafa Aydın Gürül, Ahmet Küçükşahin, Levent Güldoğuş, Abdurrahman Başbuğ, Ahmet Yavuz, Rifat Gürçam, İhsan Çevik, Bulut Ömer Mimiroğlu, Hakan İsmail Çelikcan, Yüksel Gürcan, Erol Ersan, Hasan Basri Aslan, Halil Kalkanlı, Hakan Sargın, Mustafa Kelleci, Kemal Dinçer, Hüseyin Özçoban, Murat Balkaş, İzzet Ocak, Soydan Görgülü, Ayhan Gedik, Duran Ayhan, Dursun Tolga Kaplama, Cengiz Köylü, Abdullah Zafer Arısoy, Mehmet Kemal Gönüldaş, Erdinç Atik, Doğan Temel, Ali Deniz Kutluk, Cemal Temizöz, İsmail Karaoğlan, Abdil Akças, Aytekin Candemir, Taner Balkış, Harun Özdemir, Turgay Erdağ, İbrahim Koray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Levent Görgeç, Dora Sungunay, Soner Polat, Ali Türkşen, Ahmet Şentürk, Ramazan Cem Gürdeniz, Cem Aziz Çakmak, Namık Koç, Musa Farız, Levent Çehreli, Mücahit Erakyol, Nejat Bek, Ahmet Topdağı, Hüseyin Hoşgit, Selahattin Gözmen, Mustafa Korkut Özarslan, Engin Baykal, Özer Karabulut, Ümit Özcan, Lütfü Sancar, Ali İhsan Çuhadaroğlu, Mehmet Kaya Varol, Murat Özçelik, Mustafa Önsel, Emin Küçükkılıç, Mustafa Çalış, Suat Aytın, Recep Yıldız, Ramazan Bulut, Ali Rıza Sözen, Bülent Tunçay, Mutlu Kılıçlı, Levent Maraş, Uğur Üstek, Yusuf Kelleli, Bahtiyar Ersay, Levent Erkek, Mümtaz Can, Nuri Ali Karababas, Tuncay Çakan, Faruk Oktay Memioğlu, Mustafa Kemal Tutkun, Taner Gül, Hüseyin Bakır, Hakan Öktem, Murat Bektaşoğlu, Ahmet Çetin, Mustafa Aydın, Nihat Altunbulak, Cemalettin Bozdağ, Utku Arslan, Nedim Ulusan, İlkay Nerat, Kıvanç Kırmacı, Nihat Özkan, Hakan Akkoç, Gökhan Gökay, Şafak Duruer, Ahmet Türkmen, İkrami Özturan, Cemal Candan, Hayri Güner, Hüseyin Topuz, Hasan Hakan Dereli, Ali Aydın, Veli Murat Tulga, Behcet Alper Güney, Hasan Nurgören, Mustafa Yuvanç, Barbaros Kasar, Fatih Musa Çınar, Erdal Akyazan, Hüseyin Polatsoy, Kasım Erdem, Mustafa Koç, Ayhan Taşkın, Fikret Coşkun, Zafer Karataş, Hüseyin Durdu, Altan Dikmen, Bekir Memiş, Meftun Hıraca ve Murat Ataç da ''sanık'' olarak sıralanıyor.

İddianamede, tüm tutuksuz sanıkların 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngören ve ''Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs'' suçunu düzenleyen eski TCK'nın 147 ve 61. maddeleri gereğince cezalandırılmaları isteniyor.

 

Bir grup avukat 'darbe girişimlerini' protesto etti

Bir grup avukat, Balyoz Planı davasının görülmeye başlanması nedeniyle ''darbe girişimlerini'' protesto etti. Davanın görüldüğü Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde toplanan ''Yargıda Reform Grubu'' üyesi bir grup avukat, ''Yargı Balyoza El Koydu'' ve ''Ordu yargıyı yordu'' yazılı pankart ve dövizler açtı. Daha sonra grup adına açıklama yapan Tülay Sofu, bugün siyasi ve hukuk tarihi açısından milat oluşturacak sayılı günlerden birinin yaşandığını belirtti.

Bir çeşit darbeler tarihi olan genç Türkiye Cumhuriyeti'ne, halkın seçtiği meşru hükümete, halkın meclisine karşı, etkisizleştirme ve ortadan kaldırmaya teşebbüs eden silahlı kuvvetler içindeki gayri meşru bir yapılanmanın bugün mahkeme karşısına çıkarılacağını ifade eden Sofu, ''Gönül isterdi ki bu mahkemeler, 1960'larda, 1971'lerde 1980'lerde ve 28 Şubatlarda yapılsaydı da Cumhuriyetimize bulaşan darbe virüsü, hukuk eliyle dezenfekte edilip bu kirli geçmiş hiç yaşanmamış olsaydı. Keşke hayatının baharındaki binlerce öğrenci öldürülmeseydi, 1 milyona yakın insan işkence mağduru olmasaydı'' diye konuştu.

Demokrasinin, üzerinde oyun senaryoları kurulacak bir nesne olmadığını vurgulayan Sofu, ''Bunun böyle olmadığını mahkeme safahatından göreceğimizi umuyoruz. Bu insanlara hak ettikleri cezaların verileceğine inanıyoruz'' dedi. Grup, açıklamanın ardından dağıldı.
 

Özgür-Der üyesi bir grup 'darbe girişimlerini' protesto etti

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER), Balyoz Planı davasının görülmeye başlanması nedeniyle ''darbe girişimlerini'' protesto etti. Davanın görüldüğü Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde toplanan ÖZGÜR-DER üyesi bir grup, darbe karşıtı pankart ve dövizler açtı. Çeşitli sloganlar atan grup adına açıklama yapan ÖZGÜR-DER Genel Başkanı Rıdvan Kaya, bugün başlayan duruşmanın Türkiye'nin yakın tarihi açısından çok önemli olduğunu belirtti. Türkiye'nin yakın tarihinin darbe kirliliğiyle yoğun bir şekilde pislendiğini öne süren Kaya, ''Burada eğer ciddi bir hesaplaşma söz konusu olacak olursa, Türkiye yakın tarihinde yaşadığı kirlilikten en azından kısmen de olsa kurtulma iradesini sergilemiş olabilecek. Bu açıdan dava çok önemli'' dedi.

Davaya konu belgelerin bir kısmını incelediklerini dile getiren Kaya, şunları söyledi: ''Açık bir şekilde bu belgelerin nasıl hazırlanabildiğini gördük ama enteresan bir şey var. Buna rağmen hala ısrarla televizyonlarda, gazetelerde farklı zeminlerde bütün bu olayın düzmece olduğunu, olayın komplo olduğuna inanıyorlar ve inandıklarını iddia ederek halkı inandırmaya çalışıyorlar. Bu düzene, bu sistematik inkar çabaları iki yüzlülüktür. Ortada bu kadar açık bilgi varken, tüm bunları inkar edebilenler yarın güneşin doğuşunu da inkar edebilecek insanlar. Diyorlar ki, 'Bu belgelerin mantığı yok'. Bakın tarihe yapılanları göreceksiniz. Türkiye sonuçta darbelerin yaşanmadığı bir ülke değil. Darbeler yaşanan ülkemiz belki onlarca defa dolaylı müdahaleler yaşadı. Bütün bu geçmişi yok sayıp darbe iddiaları yalandır deniliyorsa kimse buna inanmaz.'' Açıklamanın ardından ''Grup Yürüyüş'', Balyoz Planı davası için besteledikleri Ergenekon şarkısını seslendirdi.

 

Duruşmada sanıkların kimlik tespitleri yapılıyor

Balyoz Planı iddialarına ilişkin görülmeye başlanan davada, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların kimlik tespiti yapıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen duruşmada, 186 sanık arasına sonradan Kemal Dinçer de katıldı.

Duruşma sırasında sanık avukatlarının yoklaması yapılırken, yazar Abdurrahman Dilipak'ın avukatı Salih Döğücü, müdahillik talebinde bulunacaklarını söyledi. Avukat Döğücü'nün müvekkilinin şu anda duruşma salonunun izleyicilere ayrılan bölümünde olduğunu, müdahil bölümüne girip giremeyeceğini sorması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Dilipak'a izin verdi. Dilipak, salonda müdahillere ayrılan bölümde oturdu. Ancak bu arada, bazı sanık avukatlarının itiraz ederek Dilipak'ın müdahillik talebinin kabul edilmesinden sonra müdahallik bölümüne lınması gerektiğini bildirdi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Diken ise müdahillik talebi değerlendirildiğinde, Dilipak'ın kalıp kalmayacağının belli olacağını kaydetti. Duruşmada, ayrıca Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneğinin avukatı Necip Kibar, davaya müdahil olmak için talepte bulunacaklarını belirtti.
 

Kimlik tespitleri

Duruşmada avukatların yoklamasının tamamlanmasının ardından sanıkların kimlik tespitlerine geçildi. İddianame sırasına göre ilk olarak emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın kimlik tespiti yapıldı. Evli ve 2 çocuğu bulunduğunu belirten Çetin Doğan, aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu, devlet lojmanında kaldığını ve sabıkasının olmadığını söyledi.

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek de aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu, 2 çocuğunun bulunduğunu, kendi evinde oturduğunu belirtti. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına da, 2 çocuğu olduğunu, 6-7 bin lira aylık geliri bulunduğunu ve kendi evinde oturduğunu söyledi.

Korgeneral Nejat Bek ise Muhabere Destek Eğitim Komutanı olduğunu ifade ederek, aylık gelirinin 5 bin 500 lira olduğunu kaydetti. Öte yandan Heyet Başkanı Diken, sanıkların kalabalık olmasından dolayı iddianamenin kabul kararını okumayı unuttuklarını belirtti. Diken, daha sonra iddianamenin kabul kararını okudu.

Sanık oturunca başkan uyardı

Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ise kimlik tespiti sırasında muvazzaf asker olduğunu belirterek, ''Aylık gelirim 4 bin 700 lira. Ancak dava nedeniyle açığa alındığım için 3 bin 200 lira alıyorum'' dedi. Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da kendi evinde oturduğunu ve aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu belirtti.

Sanıklardan Ahmet Küçükşahin ise oturduğu yerden Harp Akademileri'nde görevli olduğunu söylemesi üzerine Başkan Ömer Diken, ''Bir rahatsızlığınız yoksa ayağa kalkar mısınız'' diye uyardı. Bunun üzerine ayağa kalkan Küçükşahin'in, kimlik tespiti tamamlandı. Yaklaşık bir saat boyunca 50 sanığın kimlik tespitini yapan mahkeme heyeti, duruşmaya 10 dakika ara verdi. Aranın ardından devam edilen duruşma, sanıkların kimlik tespitleri ile devam ediyor.

Öte yandan, rahatsızlığı nedeniyle hastanede olduğu belirtilen emekli Orgeneral Ergin Saygun'un avukatı tarafından mahkemeye sağlık raporu sunulduğu öğrenildi. Yine davada sanık olarak yer alan muvazzaf askerlerin Merkez Komutanlığına bağlı bir minibüsle, emekli subayların bir kısmının ise Fenerbahçe Orduevi'nden kalkan araçla duruşmaya geldikleri belirtildi.

Duruşmada sanıkların kimlik tespitine devam edildi. Bu sırada, Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bazı sanıkların iddianamenin ellerine ulaşmadığı şeklinde yakınmalarda bulunduklarını belirterek, ''Duruşma salonu Silivri'de, mahkeme kalemi Beşiktaş'ta olunca, buraya yeteri kadar iddianamenin yer aldığı CD getirilmedi. Bugün vermek isterdik ama elimizde yeterli yok. İlk başvurunuzda imza karşılığında alabilirsiniz'' dedi. Kimlik tespiti sırasında, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, halen bu görevini sürdürdüğünü söyledi.

Sanıklardan Ali Deniz Kutluk da emekli asker olduğunu, özel bir şirkette çalıştığını belirterek, aylık gelirinin 10 bin liranın üzerinde olduğunu kaydetti. Sanıklardan Murat Ataç Avusturya'da, Bahtiyar Ersay da Tunus'da halen askeri ateşe olarak görev yaptıklarını belirtti. Mehmet Alper Şengezer ise İtalya'da NATO'ya bağlı bir birimde çalıştığını anlattı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, yaklaşık 100 sanığın kimlik tespitinin yapıldığı duruşmaya öğle arası verdiklerini açıkladı.

 

Balyoz Davası'nda yapılan büyük hata


İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, Balyoz Planı iddialarına ilişkin görülmesine başlanan davada kimlik bilgileri iddianamedeki bilgilerle tutmayan Jandarma Astsubay Recep Yavuz'a hakkında açılmış bir kamu davası olmadığını bildirdi. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen dava kapsamında kimlik tespiti yapılan Recep Yavuz, evli ve 2 çocuk babası olduğunu ve halen Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda jandarma astsubay olarak görev yaptığını söyledi.

Yavuz, kimlik bilgileri okunduğu sırada ad ve soyadı dışında iddianamede yer alan kimlik bilgilerinin gerçek kimliğiyle uyuşmadığını belirterek, itiraz etti. Bu konuda daha önceden dilekçe yazdığını ifade eden Yavuz, nüfus cüzdanının bir örneğini mahkemeye sundu. Durumun incelenmesi sonucu davanın sanıklarından Recep Yıldız'ın kimlik bilgilerinin Recep Yavuz için yazıldığı, ancak Recep Yavuz'a ait kimlik bilgilerinin olmadığı görüldü.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bunun üzerine ''İnsan unsurunun olduğu bir yerde böyle hatalar olur. Bu düzeltilebilir. İddianamedeki kimlik bilgileri sizin değilse zaten hakkınızda bir kamu davası da olmuyor. Bunu ilgili savcıya da ileteceğiz'' dedi. Başkan Diken'in bu sözleri, salondaki sanıklar tarafından alkışlandı.

 

Duruşmaya katılan 190 sanığın kimlik tespiti tamamlandı

Balyoz Planı iddialarıyla ilgili duruşmaya katılan 190 sanığın kimlik tespiti tamamlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, öğleden sonra katılanlarla birlikte 190 kişi hazır bulundu. Sanıkların kimlik tespitlerinin tamamlanması yaklaşık 3 saat sürdü.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanık avukatlarından bir kısmının dün mahkemelerine dilekçe vererek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde tazminat talep ettikleri gerekçesiyle mahkemenin üye hakimleri Ali Efendi Peksak, Davut Bedir ve Murat Üründü hakkında reddihakim talebinde bulunulduğunu söyledi.

Başkan Diken, bu nedenle, savunmalara geçilmeden önce bu konudaki taleplerin alınacağını kaydetti. Yasa gereği duruşmaya ara verilip talebin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Diken, sadece reddihakim konusuna ilişkin talepte bulunabileceğini ifade etti. Bunun üzerine söz alan tutuklu sanıklardan Albay Dursun Çiçek, reddihakim taleplerini destekleyici açıklamada bulunacağını belirterek, bu iddianameyi kabul eden hakimler hakkında da reddihakim talebinde bulunmak istediğini söyledi. Duruşma, sanık avukatlarının bu konuya ilişkin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.

Öte yandan, avukat Cahit Özkan'ın Hukukçular Derneği adına, avukat Necip Kibar'ın da Rıdvan Kaya ve Hamza Türkmen adına davaya müdahil olmak için talepte bulunduğu bildirildi. Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli tuğgeneral Veli Küçük'ün kızı Zeynep Küçük ile eşi Necla Küçük de duruşmayı izledi.

 

Bazı sanık avukatları reddihakim talebinde bulundular

Balyoz Planı iddialarına ilişkin görülen davada, bazı sanık avukatları, reddihakim talebinde bulundular. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, bazı sanık avukatlarının, üye hakimler Ali Efendi Peksak, Davut Bedir ve Murat Üründü hakkındaki reddihakim taleplerine yönelik beyanları alındı. Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş da reddihakim taleplerinin değerlendirilmesi için dosyanın üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini istedi.

 

 

"Cezaevi sınırları içinde adalet olmaz"

''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin görülen davanın sanıklarından Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun avukatı Köksal Bayraktar, ''Türkiye Cumhuriyeti'nde adalet bağımsız ve tarafsızsa cezaevi sınırları içinde adalet olamaz'' dedi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada söz alan emekli orgeneral Çetin Doğan, silahlı kuvvetlerin dosyada hedef olduğunu savundu.

Dosyaya askeri bilirkişi raporları sunacaklarını ifade eden Doğan, ''Buraya bazı kurumlar müdahil olmak istedi. Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri temsilcilerinin müdahil olarak, gözlemci olarak katılmalarını talep ediyoruz'' diye konuştu.

Doğan'ın avukatı Celal Ülgen de iddianamedeki 1 numaralı sanığın avukatlığını yaptığını belirterek, bazı belgelerin kendilerine ulaştırılması için birçok kez başvurmalarına rağmen bu belgelerin verilmediğini söyledi.

Yargılama sisteminde iddia makamının gördüğü her türlü belgeyi savunma makamının da görmesi gerektiğini ifade eden Ülgen, iddianamenin 54 klasörüne ulaşamadıklarını, bu konuda kasım ayında dilekçe sunmalarına rağmen bu klasördeki belgelerin kendilerine verilmediğini kaydetti.

Ülgen'in, savunma hakkına saygı çerçevesinde bunların kendilerine ulaştırılması gerektiğini söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, ''İki gün önce bu görevi aldım. Dün de yetkimi aldım. Bir hakim bu süre içerisinde ne kadar bakabiliyorsa daha fazlasına bakmaya çalıştım. Savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olamaz. Talebiniz değerlendirilecektir'' dedi.

Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu'nun avukatı Köksal Bayraktar da duruşmaların Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılmasını eleştirerek, ''Türkiye Cumhuriyeti'nde adalet bağımsız ve tarafsızsa cezaevi sınırları içinde adalet olamaz. Bu, felsefi yönden de doğru değildir. Duruşma cezaevinde olamaz'' diye konuştu.

Tarihsel bir duruşmanın burada icra edildiğini ifade eden Bayraktar, ''Haksız yere 200 kişinin toplandığı ve bin sayfayı aşan iddianameyle yargılandığı bir dava. Bu insanlar burada toplanmamalı. Bu davanın önemine eşit bir yerde duruşmanın yapılmasını talep ediyoruz'' dedi.


Hakimler hakkında çekilme talebi

Duruşmada söz alan bir kısım sanıkların avukatları da dava sanıklarından 102 kişi hakkında yakalama kararı çıkaran üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak'ın tarafsız olmadığını iddia ederek, bu hakimler hakkında reddihakim talebinde bulundu.

Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç'ın avukatı Murat Ergün de bu üye hakimlerin, sanıkların ifadelerini almadan, savunmalarını dinlemeden yakalama kararı çıkardığını ifade ederek, ''Kimse kaçmadı. Hepimizin burada olduğu görüldü. Hakimler peşinen karar verip cezaevine sokmak istiyorlar. Bu kararlarıyla 3 yargıç ihsas-ı reyde bulunmuştur. Kendileri dosyadan çekilmelidir. Çekilmenin koşulları olmadığı kanaatindeyseler haklarında reddihakim talebinde bulunuyoruz'' diye konuştu.

Avukat Ergün, davaya müdahil olmak isteyenlerin 70 milyona karşı yapılacak eylem nedeniyle bu talepte bulunduklarını kaydederek, mahkeme başkanına hitaben ''Siz de 70 milyonun içindesiniz. Müdahillere itibar ediyorsanız bu davayı bırakmalısınız. Ya müdahilliklerini reddedeceksiniz ya da çekileceksiniz'' dedi.

Ergün, bu yargıçlar hakkında HSYK'ye da şikayette bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini söyledi.

Sanık avukatlarından Erhan Ergun ise iddianamede yer alan suçun mağdurunun yürütme olduğunu ifade ederek, ''Hakimler, suçun mağduru olan yürütmenin sağladığı araçlarla geliyor. Burada suçun mağdurunun yargılamayı etkilemesi kaçınılmazdır. Duruşmaların mağdurun hakimiyet alanından çekilmesi gerekir'' diye konuştu.

Avukat İlkay Sezer ise Ayhan Taş ve Nejat Bek'in de aralarında bulunduğu 4 müvekkilinin savcılıkça serbest bırakıldığını söyledi.

Mahkemenin davayı kabul etmesiyle 102 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığına işaret eden Sezer, ''Müvekkillerim hakkında ifade alma işleminden başka hiçbir işlem yapılmadı. Ancak hakimler, ifadelerini dahi almadıkları bu kişilerin tutuklanmasını istediler. Bu, tarafsız olmadıklarını gösterir'' dedi.

Avukatların beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, reddihakim taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla dosyanın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vererek, duruşmayı 28 Aralık Salı gününe erteledi.

 

'BU DAVANIN MEŞRU BİR ZEMİNİ KALMAMIŞTIR'