Balbay'ın reddi hakim talebi reddedildi
Ergenekon davasında CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay'ın 'tarafsızlığını yitirdiği' gerekçesiyle mahkeme heyetini reddetti.
cumhuriyet.com.trCHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Taksim Gezi Parkı, direnişine dikkat çekerek, “31 Mayıs Cuma günü biz burada yargılanırken halkımız da bu hukuksuzluğa ‘dur’ deme yönünde irade gösterdi” dedi. Danıştay dosyasının ayrılmasını isteyen Balbay “Danıştay cinayeti bu salonda bir kez daha işlenmiştir” diye konuştu. Başkan Hasan Hüseyin Özese, kendisiyle tartışan emekli albay Dursun Çiçek’in salondan çıkarttı.
İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanın dün 308.duruşması yapıldı. Duruşmaya 42 tutuklu sanık katılırken İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık gelmedi. Mahkeme heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese oturumu açtığında Mustafa Balbay reddi hakim dilekçesi verdiğini, ayrıca sözlü açıklamalarda bulunmak istediğini söyledi. Özese, Balbay’a 5 dakika süre verdi. Balbay, “Geçmiş dönemi bir yana bırakırsak 18 Mart’ta açıklanan mütalaa, 5 yıldır yargılamanın hiç işe yaramamış olduğunu, sözcük hatalarının bile mütalaaya aynı şekilde geçirildiğini, bu da davanın çöktüğünü ortaya koydu. Heyetin bu yönde karar vermesini beklerken savunmalara geçildi” dedi.
Hasmane tutum
Balbay, şöyle devam etti: “Sanıkların son savunmasında heyet sadece ve sadece ‘suç unsuru var mı, yeni suç var mı’, ‘süreye uyuluyor mu’ konularına dikkat etmiştir. Heyetiniz sanıkların suçsuz olduklarını ve hukuka aykırılıkları kanıtlarıyla ortaya koymalarına rağmen bu konuları dikkate almamıştır. Bu durum, verilmiş olan hükmün son cümlelerinin yazıldığı düşüncesini güçlendirmiştir. Savunma yapan 2 kişiden biri hakkında suç duyurusunda bulundunuz. Ömür boyu hapisle yargıladığınız ve bir daha görmeyeceğiz sanıklar için yeni suç arayıp suç duyuruları yaptınız. Bunlar heyetin ihsası rey ve hasmane tutumunun bir göstergesi olmuştur.”
Danıştay dosyası ayrılsın
Danıştay’a silahlı baskın ve Cumhuriyet gazetesine el bombası atılması dosyasından sanık Alparslan Arslan’ın savunma yapmadığını anmsatan Balbay şöyle konuştu: “31 Mayıs’ta Danıştay davasının 1 Numaralı sanığı ‘savunma yapmayacağım’ dedi. Avukatı ‘Benim müvekkim burada ne işi var’ dedi. Müdahil Danıştay avukatı, Ankara’daki yargılamanın esas alınmasını istedi. 31 Mayıs’ta bu davada yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Cebir ve şiddeti olmayan insanların bu cinayetle yargılanması bir hukuk cinayeti olarak ortaya çıkmıştır. Hukuk cinayeti olarak ortaya çıkmıştır. 31 Mayıs’ta Danıştay cinayeti bu salonda bir kez daha işlenmiştir.” Başkan Özese’nin duruşmayı “Türk milleti adına yargılamaya devam olundu” ifadesiyle açtığını belirten Balbay, Taksim Gezi Parkı’ndaki direnişi şu sözlerle değerlendirdi: “31 Mayıs Cuma günü biz burada yargılanırken halkımız da bu hukuksuzluğa ‘dur’ deme yönünde irade gösterdi. Hukuku halkla birlikte aradığımızın kıvancı içindeyiz. Halkımıza teşekkür ederiz.”
Başkan Özese, reddi hakim konusu için söz verdiğini anımsatarak taleplerine açıklaması için Balbay’ı uyardı. Balbay, Danıştay dosyasının ayrılmasını isteyen Balbay “Mahkemenin son savunmalar sırasındaki tutumunun tarafsızlığını yitirdiğini gösterdiğini düşünüyorum. Son savunma için sanıklara tanınan 2 saatlik süre kısıtlaması haksızlıktır. Bütün bu gerekçelerle davadan çekilmenizi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde reddi heyet talebinde bulunuyorum” dedi.
Reddi hakimin reddi
Cumhuriyet Savcısı Murat Dalkuş CMK maddelerinde belirtilen reddi hakim şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle Balbay'ın talebinin reddine karar verilmesini istedi. Duruşmaya kısa bir ara verildikten sonra Başkan Özese tarafından açıklanan kararda Balbay’ın reddi heyet talebi “duruşmaya uzatmaya yönelik” olduğu gerekçesiyle reddedildi.
Dursun Çiçek’in protestosu
Bu sırada emekli Albay Dursun Çiçek “Beş yıldır aynı şeyleri sözlüyorsunuz” diye seslendi. Başkan Özese, Dursun Çiçek’i “İtiraz etmeyin, böyle bir hakkın yok” şeklinde uyardı. Ancak Çiçek’in bağırmayı sürdürmesi üzerine Başkan Özese “Dursun Çiçek’i çıkarın” talimatı verdi. Görevli jandarmalar, Dursun Çiçek’i çıkarmak üzere yanına gitti. Ancak Dursun Çiçek çıkmayacağını söyledi. Bu sırada diğer sanıklar da salondan çıkmak üzere ayağa kalktılar. Başkan Özese, Dursun Çiçek dışındaki sanıkların salonda çıkarılmasına izin verilmemesi istedi. Başkan Özese, salondan çıkış kapısına en yakın yerde bulunan emekli tuğamiral Alaettin Sevim’e “Alaettin Bey oturun” diye seslendi. Prof.Dr. Mehmet Haberal, Alaeettin Sevim’i sakınleştirerek yerine oturttu. Haberal’ın çabasıyla sanıklar yerlerine oturdu.
Video konferansla savunma
Daha sonra Ankara GATA Hastanesi’nde kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi altında bulunan YAŞ üyesi Emekli Orgeneral Nusret Taşdeler’in savunması, hakim Hüsnü Çalmuk’un nezaretinde video konferans sistemiyle alındı. Kasım 2012 tarihinde yine video konferans yöntemiyle yaptığı savunmasının ardından tutuklanan Orgeneral Taşdeler, internet andıcına ilişkin suçlamaları reddetti. Hakkında “hükümete darbe teşebbüsü” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen, “Bu mütaala hukuki değerde bir savunmayı dahi hak etmiyor” diyen Taşdeler, Türk devletine, milletine saygısı, yargıya güvenini kaybetmeme umuduyla savunma yaptığını anlattı. Taşdeler, eleştirilerini “Delilerin değerlendirilmesi aşaması atlanmıştır. Mütalaadaki iddialar somut delillere dayanmıyor. Cümleler bozuk, hukuki temelden yoksun, zayıf içerikli bir metin ile karşı karşıyayız” şeklinde sürdürdü.