Balbay: Yurtseverler özgür olmadıkça özgürlük olmaz

Balyoz davasında yargılanan askerlerin yakınlarının oluşturduğu “Vardiya Bizde Platformu”nun her cumartesi günü Beşiktaş’taki “Demokrasi Anıtı” önünde yaptıkları “Sessiz çığlık” eylemine CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay da katılarak destek verdi.

Cumhuriyet/İstanbul Haber Servisi

Eylemde, Ergenekon soruşturmaları sırasında kendisine yapılan suçlamalara dayamayarak intihar eden Deniz Yarbay Ali Tatar da anıldı.

Yarbay Ali Tatar anısına saygı duruşunda bulunulmasının ardından bir konuşma yapan Mustafa Balbay, tüm yurtseverler özgür olmadığı sürece kendisinin de özgür olamayacağını belirtti. Balbay, “Hükümetin arada bir özgürlükten bahsetmesi hiç doğru değil. Çünkü öyle bir şey yok. Asıl olan gerçekten toplum katında bu davalar bitmediği ve yurtseverler özgür kalmadığı sürece ortada özgürlük olamaz. Yurtseverler adım adım olsa da özgür kalacak. Artık toplum da bunun farkında” diye konuştu.

Balyoz davasından 18 yıl hapse çarptırılan ve Ergenekon davasından da hapis cezası verilen Albay Cengiz Köylü’nün eşi Gamze Köylü tarafından platform adına okunan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Orduya kumpas kurulduğu, insanların sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, delillerle ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla mahkûm edildikleri, içerde yatan insanların günahsız oldukları sürekli dile getirilmektedir. Buna rağmen masumiyet çığlıkları kulakları duymayanlara ve gözleri görmeyenlere bile ulaşırken yetkili makamlarda oturanların duyarsız ve samimiyetsiz tavırları, her şeyin farkında olan Türk milletini çileden çıkarmaktadır. Başta TBMM ve iktidar partisi olmak üzere, sorumluluğu olan tüm kurum ve kuruluşlar üzerini düşeni yapıp yıllarca tutuklu ve ağır derecede hasta olanları tahliye etmesi gerek.”

Eylemde söz alan Albay Faruk Doğan’ın eşi Dilek Doğan da Yarbay Tatar’ın yazdığı şu son mektubu okudu: “Ailem ve beni bulan yetkililer, başınızı öne eğdirecek hiçbir şey yapmadım. Başınızı dik tutun. Belki benim ölümüm benim durumumda olanların aydınlığa çıkmalarına vesile olur. İçim buruk. Bana bu oyunu oynayanlara ve sahip çıkmayanlara kırgınım. Yaşadıklarımı ikinci defa kaldırmam mümkün değil. O deliğe bir daha dönmektense mezara girmeyi tercih ederim. Bu şekilde ölmeyi hiç istemezdim. Böyle bir ölümü en çok karşı çıkan insanlardan biri de benim. Ama kader böyleymiş. Kızımı ve eşimi yalnız bırakmayacağınızı, bu işin peşini bırakmayacağınızı biliyorum. Gökçem derslerine çok iyi çalış. İyi çalış ve önemli yerlere gel ki, benim hesabımı sorabilesin. Bu şekilde giderseniz ne yönetecek ne bir ordu, ne yaşanacak cumhuriyet, bir ülke bulamayacaksınız”.

Fotoğraf: SERKAN YILDIZ