Bakteri kaynaklı zatürree kalbe daha zararlı

Yeni bir araştırma bakteri kaynaklı zatürreenin kalbe, virüs kaynaklı zatürreeden daha çok zarar verdiğine işaret ediyor.

cumhuriyet.com.tr

Söz konusu çalışma kapsamında araştırmacılar kendilerine bakteri kaynaklı zatürree tanısı konan hastalarda kalp krizi, inme, ya da ölüm çekincesinin virüs kaynaklı zatürree tanısı konanlara kıyasla daha yüksek olduğuna tanık oldular. Araştırmadan elde edilen bulgular ABD Kalp Birliği’nin her yıl düzenlediği bilimsel oturumlar kapsamında kamuya sunuldu.

Akciğerlerdeki hava keseciklerinde meydana gelen yangıyla tanımlanan zatürree hastalığına hem bakteriler hem de virüsler yol açabiliyor.

Bu son araştırmada ABD’nin Utah eyaletindeki bir hastanede 2007- 2014 yılları arasında kendilerine zatürree tanısı konan yaklaşık 4800 hastayla ilgili veriler gözden geçirildi. Bu hastaların yaklaşık yüzde 80’ine bakteri kaynaklı zatürree tanısı konduğuna tanık olan araştırmacılar daha sonra bu hastaların tanıyı izleyen 90 günle ilgili verilerini inceleyip kimlerin kalp krizi ya da inme geçirdiğini, kimlerde kalp yetmezliği yaşandığını ve kimlerin yaşamlarını yitirdiğini not ettiler.

Neden daha tehlikeli?

Araştırmacılar bakteri kaynaklı zatürree tanısı konan hastaların yüzde 34’ünde bu 90 günlük süre içinde ciddi kalp rahatsızlıklarının ortaya çıktığını, buna karşılık virüs kaynaklı zatürree hastalarında bu oranın yüzde 26 olduğunu gördüler.

Peki, bakteri kaynaklı zatürree kalp açısından neden daha büyük bir tehlike oluşturuyor? Araştırmayı yürüten Utah Intermountain Kalp Enstitüsü kalp ve damar hastalıkları uzmanlarından Dr. Joseph Brent Muhlestein’e göre, bakteri ve virüs kaynaklı zatürree arasındaki bu farklılık bir olasılıkla bakteri kaynaklı zatürreenin-kalp hastalıkları açısından bir çekince oluşturan- atardamarlarda yangılara çok daha yoğun biçimde yol açıyor olmasından kaynaklanıyor. Muhlestein, virüslerin hücrelere girip onlara zarar verdiklerine, oysa bakterilerin hücrelerin dışında kalıp kana zehirli maddeler saldıklarına dikkat çekiyor. Bu ikinci düzenek kanda çok daha yoğun yangılara neden oluyor ve bu da atardamar zarlarına zarar verebiliyor.

Dahası, bakteri kaynaklı zatürreeler çoğu zaman yüksek ateşe, kandaki yangı ile ilgili değerlerin daha yüksek düzeylerde olmasına ve akyuvarların sayısında artışa neden olur. (Kandaki akyuvar sayısının yüksek olması bedenin bir enfeksiyonla savaşmakta olduğunun göstergesidir.) Ancak öyle olmakla birlikte, bakteri ve virüs kaynaklı zatürreelerin belirtileri çok da büyük farklılıklar göstermez-ve çoğu zaman uzmanlar hastalığın bakteri kaynaklı olduğu sanısıyla hastalara antibiyotik vermeye başlarlar.

Aşı ve yaşlılar

Daha önceki araştırmalar grip aşısı olan ve zatürree belirtileri gösteren kişilerde bir sonraki yıl içinde kalp krizi geçirme olasılığının grip aşısı olmayanlara kıyasla daha düşük olduğunu ortaya koymaktaydı. Bu bulgudan yola çıkıldığında, Muhlestein-grip gibi- virüs kaynaklı hastalıkların kalp ve damar sağlığı açısından bakteri kaynaklı enfeksiyonlara kıyasla çok daha ciddi bir çekince yaratabileceğini düşündü. Ne var ki, bu son araştırma sonuçları çok farklı bir durumu gözler önüne sermekteydi.

Muhlestein, “Ne olursa olsun, hastalandığınızda bir hekime görünmeniz gerekir,” diyor. Nitekim, araştırma “virüs kaynaklı zatürreeye yakalanan kişilerde de kalple ilgili birtakım olumsuzlukların ortaya çıktığına- ancak bu tür olumsuzluklara bakteri kaynaklı zatürreeye kıyasla daha az tanık olunduğuna işaret ediyor ve hastalığın virüs kaynaklı olduğunu düşünseler bile, doktorların yaşlı ve birtakım sağlık sorunları olan hastalara yine de antibiyotik vermelerini öneriyor. Bunun nedeni, söz konusu kişilerin bağışıklık sistemlerinin daha güçsüz olmasından ve buna bağlı olarak da zatürreeye dönüşebilecek bakteriyel enfeksiyonlara daha kolay yakalanabilmelerinden kaynaklanıyor.

Rita Urgan,
Kaynak: Live Science/ 11 Kasım 2018