Bakanlar Kurulu sona erdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu sona erdi. Toplantı sonrası açıklamada bulunan, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, EMASYA Protokolü ile ilgili olarak, ''Ümit ederim kısa sürede bu çalışma neticelenmiş olur'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Çiçek, ''EMASYA Protokolü'nün Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınıp alınmadığına'' ilişkin bir soru üzerine, ''Konu en üst düzeyde cevaplanınca benim ilave söyleyeceğim bir şey yok. Ümit ederim kısa sürede bu çalışma neticelenmiş olur'' diye konuştu.

Çiçek, ''Sayın Başbakan dün yaptığı açıklamada, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ndeki iç tehdit kavramına yönelik bir değişiklik yapılacağını söyledi. Nasıl bir değişiklik öngörülüyor?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Milli Güvenlik Siyaset Belgeleri 5 yılda bir yeniden gözden geçirilir. Kendi dönemimizde 2005 yılında bir değerlendirme yapıldı. Bugün yürürlükte olan metin ortaya çıkmıştı. Aradan geçen 5 yıllık süreç içerisinde bölgede, ülkede, dünyada çok önemli değişiklikler oldu. Tabiatıyla siyaset belgeleri düzenlenirken bu değişiklikler dikkate alınır. Zaten 5 yılda bir gündeme gelmesinin sebebi de oradaki değerlendirmeleri güncelleştirmek içindir. 2010 yılında bu söylediğiniz konu ve konular tüm yönleriyle ele alınacaktır ama bugün için konuştuğumuz bir konu değil. Bunu kendi içinde bir süreci vardır. İlgili birimlerden görüşler gelir, bunlar değerlendirilir. Değerlendirmelerin sonucunda en son olarak da Milli Güvenlik Kurulu'nda görüşülür ve metin haline getirilir. Onun için 2010 yılı bu süreçlerin işleyeceği, çalışacağı bir dönemdir. Daha işin başındayız. Onun için özel olarak, ayrıntılı olarak onu konuşmuş değiliz. Bu çalışmalar yapılıyor. Sonuçta, geldiğinde zaten size bir açıklama yaparız''


İki kanun yasarısı imzalandı


Bakanlar Kurulu toplantısında iki kanun tasarısının imzalandığını belirten Çiçek, bunlardan birinin yapı kooperatifleriyle ilgili olduğunu söyledi.

Türkiye'de 2 milyon 150 bin 860 üyeli 59 bin 129 adet yapı kooperatifi, yaklaşık 140 bin üyeli bin 100 adet küçük sanayi sitesi yapı kooperatifi, 117 bin üyeli bin 928 adet toplu işyeri yapı kooperatifi olduğunu belirten Çiçek, daha önce bu kooperatiflerin resmi işlemlerinin ve denetimlerinin Sanayi Bakanlığı tarafından yapıldığını, bugün ele alınan tasarının yasalaşması halinde kooperatiflerin kuruluşu, denetlenmesi ve diğer işlemlerinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca yapılacağını söyledi.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın olanaklarının özellikle denetim açısından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan daha fazla olduğunu ifade eden Çiçek, ''Bu tip yapı kooperatifleri Türkiye'de önemli bir açığı, konut ve işyeri açığını kapatmış olmakla birlikte bir kısım da sorunları var. Yargıya intikal edenler var. Yeterli denetimin yapılamamasından dolayı önemli ölçüde mağduriyetler var'' diye konuştu.

Sorunların ortadan kaldırılabilmesi bakımından bu alanda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu aktaran Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda imzalanan tasarıyla bu ihtiyaçların önemli bir kısımının giderilmiş olacağını bildirdi.


Devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesi

Bakanlar Kurulu'nda ele alınan ikinci tasarının devlet yardımlarının izlenmesi ve denetlenmesiyle ilgili olduğunu kaydeden Çiçek, bu tasarının hem Türkiye'nin Ulusal Program'daki taahhütleri hem de Avrupa Birliği müzakerelerinde rekabet faslının açılabilmesi açısından önem taşıdığını aktardı.

Tasarıyla, devlet yardımlarıyla ilgili genel ilkelerin belirlenmesi ve uygulamanın denetlenmesine yönelik çalışmalar yapılabileceğini ifade eden Çiçek, Türkiye ile AB arasında ikili anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerin uygulanmasını sağlayacak yetkili bir kurula, denetleme birimine ihtiyaç olduğunu belirtti. Çiçek, ''Bu ihtiyacı ortadan kaldırmış olacaktır. Böylece devlet yardımlarıyla ilgili hizmetler tek elden götürebilecek, özellikle denetleme açısından önemli bir kolaylık getirilmiş olacak. Öbür taraftan da rekabet faslının açılabilmesi için gerekli şart da yerine getirilmiş olacaktır'' diye konuştu.

Çiçek, toplantıda Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın AB sürecine ilişkin bilgi verdiğini de aktardı.

 

TEKEL işçileri

Bugün iki konu üzerinde durduklarını, bunlardan birinin TEKEL işçilerinin durumu olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Çiçek, şunları söyledi:
''Sayın Başbakanımızın talimatıyla Maliye, Çalışma Bakanı ve bu işlerin koordinasyonundan sorumlu Devlet Bakanı Sayın Yazıcı, bir çalışma yapmışlardır hafta içerisinde. Bununla ilgili olarak yapılan çalışmalar nedir, getirilebilecek çözümler nelerdir, bununla ilgili Bakanlar Kurulu'na bilgi sundular. Bu çerçevede de zaten şu anda bu açıklamayı yaparken TÜRK-İŞ yöneticileriyle ilgili arkadaşlarımız görüşmeleri yapıyorlar. Ümit ederiz ki olumlu bir sonuca bugün varılmış olsun.''


Alevi Çalıştayları

Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında Devlet Bakanı Faruk Çelik'in, Alevi yurttaşların sorunları ve talepleriyle ilgili olarak ''Alevi Çalıştayları'' adı altında yapılan yedi toplantı hakkında bilgi verdiğini söyledi.

 

Bilim adamlarından sivil toplum örgütü temsilcilerine kadar farklı alanlardan katılım olan toplantıların sonuna gelindiğini anlatan Çiçek, ''Bu vatandaşlarımızın devletten beklentileri, talepleri, sıkıntıları ve çözümleri bu çalıştaylarda dile getirilmiş oldu. Bunlar rapor haline getirildi zaten. Gelinen noktada son toplantıyla bazı konularda mutabakata da varılmış oluyor. Bunlar genel mutabakatlardır'' dedi.

Konuyla ilgili detaylı çalışmaları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda Bakan Çelik'in sürdüreceğini söyleyen Çiçek, ilerleyen günlerde konuyla ilgili açıklamaların yapılacağını belirtti.

Çiçek, şöyle konuştu:
''Bu, Türkiye'de yapılan ilk çalışmadır. Son derece faydalı, yararlı olmuştur. Böylesine önemli bir konuda devlet kendi vatandaşının taleplerine duyarsız kalmamış, hükümet bu konunun hassasiyetini de idrak ederek geriye dönük, şu veya bu sebeple yapılamamış, dinlenememiş, çözüme kavuşmamış, bir mutabakata varılamamış konularda iyi niyetle bir çalışmayı başlatmış ve olumlu bir noktaya da getirmiştir.
Türkiye bu sorunları kendi içerisinde çözmek durumundadır, çözmek mecburiyetindedir. Çünkü bu sorunlar kendi içimizde çözülmediği zaman uluslararası platformlara taşınıyor. AİHM'den talepler ortaya çıkıyor. Onun için doğru olanı, vatandaşlarının taleplerini, devletin kendisinin karşılaması ve bir çözüme kavuşturmasıdır. Bu çalıştaylar bu açıdan da konunun tüm yönleriyle ortaya konulması açısından, mutabakatlar açısından faydalı olmuştur.''