Bakan Şimşek'e zor sorular

MHP Genel Başkan Yardımcısı Münir Kutluata, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in TEKEL işçileri için söylediği sözleri eleştirerek, "Tavsiyemiz, mesaisini sıkıntı içindeki işçi, çiftçi, esnaf, emekli kesimlerine ve işsizlere karşı laf yetiştirmek yerine çare üretmeye harcamasıdır" dedi.

cumhuriyet.com.tr

MHP Genel Başkan Yardımcısı Münir Kutluata, yaptığı yazılı açıklamada, demokratik şekilde yaşama mücadelesi veren TEKEL işçilerine Hükümetin zulmünün gün geçtikçe arttığını söyledi.

Kutluata, 25 Aralık'da TEKEL işçileri 3 ayrı talihsiz açıklamaya muhatap olduğunu savunarak, ilk olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işçileri kastederek, yetim hakkı yedikleri anlamına gelen açıklaması, ikincisinin Ankara Valiliği'nin TEKEL işçilerinin çevre kirliliği yarattıkları anlamına gelen sözleri ve üçüncüsünün de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamaları olduğunu söyledi.

Bakan Şimşek'i 2002 öncesine yönelik asılsız ifadeler kullanmakla suçlayan Kutluata, özelleştirmeler yapılırken, yaşananları Maliye Bakanı Şimşek'in dikkatine sundu. Kutluata şöyle devam etti:

"Tekel'in özelleştirme sürecinin 2001'de başladığını söylemekle 2004 yılında içki bölümünün Tekel'in deposundaki mallarından düşük bir fiyat olan 292 milyon dolara konsorsiyuma devredildiğini gizlemek mümkün değildir. Kendisi konsorsiyumun söz konusu içki bölümü 518 milyon $ havadan kazançla 810 milyon dolara Amerika Teksan Pasifik Şirketine satılmasını izah etmelidir.

Sayın Bakan, sigara bölümünün ise 2008 yılında 1 milyar 720 milyon $'a Biritish American Tabacco'ya satılışını, Tekelin bütün birimleri ile yabancılara devredilmiş olmasını ve ardından sigara fabrikalarının kapanışına seyirci kalmalarının nedenini açıklamalıdır.
MHP koalisyon ortaklığı döneminde "Devletin içki ve sigara üretme işi ile uğraşmasına gerek yok" denilmesini ülkemizin bu birikimlerini Amerikan ve İngiliz şirketlerine devretmek için fırsat saymak Hükümetin niyetini ortaya koymaktadır.

TEKEL'in satıldığı yabancı şirketin TEKEL Fabrikalarını kapatarak ithal tütün ve ithal sigara ile Türkiye pazarının istismarına izin verilmesi, fabrikaların kapanmasına, işyerlerinin devre dışı bırakılmasına itiraz eden işçilere yüklenmek Hükümetin zulüm politikasının bir örneğidir.

Bu açıklamaları yapan Maliye Bakanı daha bu yılın başında ithal tütün ve sigaradan alınan fonu kaldırıp yabancı şirketlerinin gelirini % 15 oranında artırırken, tiryakinin sigarasına % 15 zam yaparak, fakir Türk tiryakisinden yabancı sigara şirketlerine gelir transferi yaptığını unutmamalıdır.

Maliye Bakanı açıklamasında kıdem ve ihbar tazminatlarını verdik diyor. İşten çıkardığı insanlara maaş ve kıdem tazminatlarını vermek bir yasal zorunluluk olduğu halde Sayın Bakan bunu neden bir lütuf gibi sunmaktadır?

Bizden önce işten çıkarılıp ortada bırakılıyorlardı demek suretiyle aslı astarı olmayan beyanlara neden ihtiyaç duymaktadır?

TEKEL işçilerine uygulanan bu zulme rağmen "Kabahatimiz varsa merhametli olmamızdır" diyebilen Sayın Bakan'a soruyoruz. Merhametli haliniz bu insanları kışın ortasında sokaklarda perişan etmek, havuzlara dökmek, biber gazına boğmak ise, merhametinizin tükendiği halde neler yapmak niyetsizdesiniz?"

Kutluata açıklamasında ayrıca, Maliye Bakanı Şimşek'e mesaisini sıkıntı içindeki işçi, çiftçi, esnaf, emekli kesimlerine ve işsizlere karşı laf yetiştirmek yerine çare üretmeye harcaması tavsiyesinde bulundu.