Bakan Çağlayan'dan MB'ye eleştiri

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin yumuşak inişinde Merkez Bankası'nın büyük payı olduğununu, ancak Türkiye'nin yeniden büyüme döneminin geldiğini ifade ederek, "Kaş yaparken göz çıkartmayacağız. Çok fazla soğutursak ürünü dondurabiliriz" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin yumuşak inişinde Merkez Bankası'nın büyük payı olduğunu, ancak Türkiye'nin yeniden hızlı büyüme döneminin geldiğini ifade ederek, "Kaş yaparken göz çıkartmayacağız. Çok fazla soğutursak ürünü dondurabiliriz, her ürünün belli bir saklama derecesi var ve dondurulmuş bir gıdayı da ikinci defa dondurup kullanamazsınız" dedi.

Çağlayan, 2012 yılının ilk yarısını değerlendiği basın toplantısında, Türkiye'nin yoğun ticaret yaptığı coğrafyanın dörtte üçünün ekonomik ve siyasi krizlerle boğuştuğunu belirterek, "Buna rağmen, 'ateşten bir çemberin ortasında' hedeflerimizi tutturmaya çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin 2010 yılında yüzde 9.2, 2011 yılında yüzde 8.5 büyümenin ardından bu yılki büyüme hedefinin yüzde 4 olduğunu hatırlatan Bakan Çağlayan, bu yılın ilk çeyreğinde büyüme oranının yüzde 3.2 olduğun ve ekonominin 10 çeyrektir ortalama yüzde 8.1 hızla kesintisiz büyümesini sürdürdüğünü söyledi.


"2012'de Türkiye, ihracat sayesinde büyümüş olacak"

Net ihracatın büyümeye katkısının da 3.çeyrektir pozitif geldiğine işaret eden Bakan Çağlayan, bu yılın ilk çeyreğinde net ihracatın büyümeye katkısının 4.5 puan olduğunu kaydederek, "Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, net ihracat 2.çeyrekte de, 3.çeyrekte de büyümeye pozitif katkı verecek. 2012'de Türkiye, ihracat sayesinde büyümüş olacak" dedi. Bu noktada Merkez Bankası'nın küresel kriz döneminde izlediği proaktif ve büyüme yanlısı politikalar dolayısıyla teşekkürlerini dile getiren Zafer Çağlayan, kurumun bütün kriz döneminde, dünyaya örnek olacak bir politika uyguladığını söyledi.

 

Merkez Bankası'na eleştiri

Merkez Bankası'nın ilk kez yaşanan başarılı yumuşak inişte de payının kuşkusuz büyük olduğunun altını çizen Çağlayan, ancak artık büyüme zamanı geldiğini ifade ederek, şu eleştirilerde bulundu:

"Ancak bizim daha fazla yatırım, daha fazla üretim ve daha fazla ihracat yapmamız için, dün yüzde 8.2'ye gerileyen işsizliğin daha da azalması ve istihdam artışını sürdürmemiz ve mutlaka yüksek oranda büyümemiz gerekiyor. 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz için de büyümeye ihtiyacımız var. Ben, Merkez Bankamız'ın iş dünyasından gelen görüşleri en iyi şekilde okuyacağına emini ve şimdiye kadar yaptığı büyüme yanlısı proaktif politikalarına devam edeceğini, artık Türkiye için yeniden hızlı büyüme döneminin zamanı geldiğini ifade etmek istiyorum. Ancak kaş yaparken göz çıkartmayacağız. Büyümeyi daraltıcı etkilerde değil. Çok fazla soğutursak ürünü dondurabiliriz, her ürünün belli bir saklama derecesi var ve dondurulmuş bir gıdayı da ikinci defa dondurup kullanamazsınız."


İşsizlik rakamları

Türkiye'de dün açıklanan işsizlik rakamlarını da değerlendiren Bakan Çağlayan, işsizlik oranının yüzde 8.2'lik oranla şimdiye kadarki en düşük düzeyine indiği değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 8.2 olurken, Avro Bölgesinde yüzde 11.2, İspanya'da yüzde 24.8, Fransa yüzde 10.1, İngiltere'de yüzde 8.1, ABD'de yüzde 8.2 olduğuna işaret eden Çağlayan, "Ben işsizlikte yakaladığımız bu iyileşme trendinin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine yürekten inanıyorum. Mal ve hizmet ihracatındaki performansımıza, önümüzdeki aylarda iç talepten de destek gelmeye başladıkça, ekonomimizin daha fazla istihdam yaratacağını göreceğiz. Sadece 2. Çeyrekte yani Nisan-Mayıs-Haziran aylarında ekonomimiz 1 milyon 994 bin istihdam yarattı. Bu muazzam bir artış. Daha önceki 2. Çeyreklerde hiç bu kadar yüksek istihdam artışımız olmamıştı" yorumunu yaptı.


Cari açık

Bakan Çağlayan, cari açık konusuna da değinirken, Haziran'da cari açığın 4.2 milyar dolar ile son 10 ayın en düşük seviyesine gerilediğini belirtti. Dış ticaret açığı gibi cari açığın da tam 8 aydır kesintisiz gerilediğini söyleyen Çağlayan, "İlk 6 ayda ise yüzde 30 azalarak 44.7 milyardan 31.1 milyar dolara indi. Geçen yıla göre 13.6 milyar iyileşme var" dedi. Bu konuda kamuoyunda yanlış bir algılama olduğunu savunan Çağlayan, "Şu noktayı özellikle vurgulamak istiyorum. Cari açıktaki iyileşme ithalattaki azalmadan değil, ihracattaki artıştan kaynaklanıyor. 13.6 milyar dolarlık iyileşmenin yaklaşık 11 milyar doları mal ve hizmet ihracat artışından geliyor. İthalattaki gerilemenin etkisi ise 2 milyar dolar civarında. Bunu Avrupa ve Orta-Doğu krizlerine rağmen ihracatını artırmayı başarmış sanayicimize, işadamımıza borçluyuz" dedi.


"Yıl sonunda cari açık yüzde 8'in altında kalacak"

Çağlayan, 2012 yılın tamamlandığında hem car açığın, gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranının, hem OVP hedefinin, hem IMF tahmininin altında kaldığı, yüzde 8'in altında bir açıkla yılı kapatılacağının görüleceğini, kendi tahminlerinin yüzde 7.7 - 7.8 civarında bir cari açık olduğunu açıkladı. Türkiye'nin, dünyada ihracat artış hızı en yüksek ülkelerden biri olduğunu söyleyen Çağlayan, Almanya, Brezilya, Güney Afrika gibi ülkelerin ihracatında gerileme olduğunu da özellikle vurgulamak istediğini kaydetti. Bu yılın ilk yarısında 46 bin 245 firmanın ihracat yaptığını, 2011'in ilk 6 ayında bu sayının 43 bin 253 olduğuna işaret eden Bakan Çağlayan, "Bu 6 aylık dönemdeki ihracatçı sayısı şimdiye kadar bütün yılların ilk yarısındaki sayıdan daha yüksek bir sayı. Bir taraftan ihracatımız artarken bir taraftan da İhracatçı sayımız artıyor. İhracatçı sayımızın artıyor olmasından son derece memnunuz. Ama esas amacımız, ihracatımızın niteliğinin yükselmesi, katma değerinin artması" diye konuştu.


İhracat oranları


Türkiye'nin ilk 6 ayda 98 faslın tamamında ihracat yaptığını ve toplam 70 fasılda ihracatın artarken 28 fasılda gerileme yaşadığından söz eden Zafer Çağlayan, bu yılın Ocak-Haziran döneminde en fazla ihracatı yapılan ilk fasıl ve geçen yıla göre değişim oranlarını şöyle açıkladı:

"Motorlu kara taşıtlarında 8 milyar dolar ihracat ve yüzde 0,1 düşüş, İnciler, kıymetli taş ve metallerde ihracat 6.8 milyar dolar ve yüzde 318.4 artış, demir ve çelikte 6 milyar dolar ihracat ve yüzde 6.3 artış, Kazanlar, makinalarda 6 milyar dolar ve yüzde 5.9 artış, elektrikli makina ve cihazlarda 4.7 milyar dolar ihracat ve yüzde 18.8 artış."


"Paritede kazık yemiş durumdayız"

Çağlayan, Bakanlık çalışanlarının, "Acaba AB'deki kriz olmasaydı ve bu bölgeye ihracat gerilememiş olsaydı, 1.çeyrek büyüme hızımız kaç olacaktı?" sorusuna yanıt aradığına işaret ederek, "Buraya dikkat edin lütfen. Krizdeki AB'ye ihracatımız gerilememiş olsaydı, sadece ihracat artışı nedeniyle 1. çeyrek büyüme hızımız yüzde 3.2 yerine yüzde 4.7 olacaktı" dedi. Parite konusuna da değinen Bakan Çağlayan, Euro/Dolar paritesindeki gerilemeye dikkat çekerek, 2012 Ocak-Haziran döneminde 74.4 milyar dolar değerindeki ihracatın 35.5 milyar dolarına karşılık gelen yüzde 47.8'lik kısmının Avro cinsinden, ihracatın 34.3 milyar dolarına karşılık gelen yüzde 46.1lik kısmının ise dolar cinsinden yapıldığını hatırlattı. Avro Bölgesindeki kriz nedeniyle ve Avro'nun değer kaybetmesinin ihracatı doğrudan etkilediğine dikkati çeken Bakan Çağlayan, şunları söyledi:

"Haziran 2011'de 1.44 olan parite, Haziran 2012'de 1.25'e geriledi. Bu gerileme olmasaydı, Avro cinsinden ihracatımız 35,5 milyar dolara değil, 38,6 milyar dolara karşılık gelecekti. Dolayısıyla, pariteye bağlı olarak ihracatımızda 3.1 milyar dolarlık kazık yemiş durumdayız."


Altın

Altın konusundan da bahseden Çağlayan, Türkiye'nin altın sayesinde ihracat yapan bir ülke olmadığını ve tüm dünyaya 20 binden fazla ürün satıldığını söyledi. Altının da diğer mallar gibi ihraç edilen ve bu ihracı da uluslararası sınıflandırmaya göre kaydedilen ve açıklanan bir mal olduğuna vurgu yapan Çağlayan, "Geçen sene net ithalatçıydık, şimdi ihracat yapıyoruz. Son olarak şunu da özellikle söylemek isterim ki, altın hariç tutulduğunda ihracatımız 67.6 milyar dolar. Geçen yıla göre yüzde 9.3 artmış durumda. Bu da gayet iyi bir oran" dedi.