Bakan Akdağ, eleştirilere kızgın

Katıldığı televizyon programında, "Bazen 'Annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak?' deniyor. Gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar" açıklamaları sorulan Sağlık Bakanı, "O çocuk kirlenmiş mi ki o sosyal medyada ağzına geleni söyleyenler 'o çocuk hemen alınmalıdır' gibi bir tavır içerisine giriyorlar" diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

Katıldığı CNN Türk yayınında değerlendirmelerde bulunan Bakan Akdağ, kürtaj konusunda mevcut durumun devam etmesinin kürtajın masum olduğunu göstermeyeceğini vurguladı. Kürtajın sadece kadının bedeni ile ilgili bir hak olamayacağına işaret eden Akdağ, "Kadın elbette kendi bedeni üzerinde her hakka sahip olacak da burada bir başka canlıdan bahsediyoruz. Bunu anlamak için çok fazla okuyup yazmış olmaya gerek yok. Biz önce tıbbi sebeplerle daha sonra sosyal sebeplerle kürtaja müsaade ediyor olabiliriz. Bu kürtajın masum olduğunu göstermiyor. Kürtajın başbakanımızın söylediği gibi bir cinayet olduğunu, kötü bir iş olduğunu ortadan kaldırmıyor" şeklinde konuştu. Kürtajın aile planlaması yöntemi olarak kesinlikle kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Akdağ, sadece annenin sağlığını değil, doğacak çoğun sağlığını ve sosyal şartları da dikkate alarak bir politika geliştireceklerini dile getirdi. Kürtajı kısıtlayan kuralların getirilmesi durumunda kararı kendisinin vermeyeceğini söyleyen Akdağ, kararı milli iradenin vereceğini belirtti. "Sosyolojik açıdan, psikolojik açıdan annenin çoğunun psikolojisi açısından, yaşam hakkı açısından bunu düşüneceğiz" diyen Sağlık Bakanı, kürtaj konusunda mevcut durumun devam etmesi ihtimalinin de olduğuna da dikkat çekti.

Sosyal medyadaki yazılara kızdı

"Bazen 'Annenin başına kötü bir şey gelmişse ne olacak?' deniyor. Gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar" şeklinde açıklamalarına yönelik de Akdağ, bu konunun özellikle sosyal medyada konuşulduğuna dikkat çekerken, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kendisine tecavüz edilmiş bir kadın asla kirlenmiş bir kadın değildir. Buna kirlenmiş bir kadın gözüyle bakanlara biz, 'yanlış bir töreyle buna böyle bakıyorlar, insanlık haklarını ihlal ediyorlar, kadına zulüm ediyorlar' diyoruz. Burada kadına bir zulüm yapılmış oluyor. Böyle bir fiile muhatap olan kadın mağdur, mazlum ama hepsinden de önemlisi tamamen de temiz ve masum bir insandır. Bu kadının çocuğu da aynı ölçüde masum ve temizdir. O çocuk kirlenmiş mi ki o sosyal medyada ağzına geleni söyleyenler 'o çocuk hemen alınmalıdır' gibi bir tavır içerisine giriyorlar. Bu sosyal medyada yazıp çizenler için azıcık başlarını ellerinin arasına alıp da bu konuyu düşünmelerini ben istiyorum. Öyle tuşlara basarak, aklına geldiği gibi insanları suçlamak, önünü arkasını düşünmeden yerine göre hakaret etmesi kolay."

"30 senedir zaten kürtaj serbest"

"O kadın ne kadar temiz ve masumsa benim inancıma, insanlık anlayışıma ve hekimlik bakışıma göre o çocuk da en az onun kadar masum ve tertemizdir"
ifadesinde bulunan Bakan Akdağ, "Bana göre o çocuğun hayat hakkı diğer çocukların hayat hakkından daha az değil. Böyle baktığımız zaman Recep Akdağ yanlış bir şey mi söylemiş oluyor. Konunun bu tarafına baktığımız zaman biz hayat hakkını savunuyorsak, ardından çocuğun sonradan sosyal hayatı ne olacak, ya da annenin psikolojisi nasıl olur falan gözleriyle bakarsak eyvallah bunu bakalım ama bu çocuk tertemiz ve masumdur. Tecavüze uğramış ya da başına başka bir iş gelmiş çocuğun töre cinayetine kurban gittiği Türkiye'de 30 senedir zaten kürtaj serbest. Demek ki yani kürtajın serbestliği ya da yasaklığı ona yol açmıyor. O zihniyeti biz değiştiremediğimiz müddetçe ne yapsak çok büyük bir şeyi değiştiremeyeceğiz. Asıl o zihniyeti değiştirmenin peşine düşelim" şeklinde konuştu.