Bakan Akar'dan bedelli açıklaması... İşte yeni ücret

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bedelli askerlikle ilgili "Başvuru fazla olursa kura çekilecek" dedi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın tanıttığı yeni sistemindeki bedelli askerliğin ücreti belli oldu. Bedelli askerlik ücreti bugün itibariyle 31 bin 343 TL ve her 6 ayda bir bu ücret artacak.

cumhuriyet.com.tr

<video:1283968>

Düzenlemeye göre bedelli askerlik ücreti 31 bin 343 liraya yükseltildi. Yurtdışında bulunanlar için paralı askerlik ücreti ise 5 bin 113 Avro 

Yeni açıklanan askerlik sistemiyle birlikte bedelli askerlikte ücreti de belli oldu. Bedelli 40 bin gösterge X memur maaş katsayısı X 6 formülüyle hesaplanacak. Bugün 31 bin liraya denk ancak bu rakam her yıl memur zammıyla hesaplanacak.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bedelli askerlik yapacak olanların ödeyeceği ücretin hesaplanmasını şema üzerinden gösterdi.

Şemaya göre, 40.000 gösterge X memur maaş kat sayısı x 6 işleminden çıkan sonuca göre bedelli askerlik ücreti belirlenecek.

Buna göre, bugün itibariyle bedelli askerliğin ücreti 31 bin 343 lira ve her 6 ayda bir bu ücret artacak. (40.000 X 0,130597 X 6 = 31.343,28 lira)

Memur maaşlarının değişmesinden dolayı 6 ayda bir bedelli askerlik ücreti güncellenecek. 2019 yılı için aylık memur maaş katsayısı 0,130597 olarak belirlenmişti.

Yurtdışında bulunanlar için paralı askerlik ücreti ise 5 bin 113 Avro olarak belirlendi.

AKAR AÇIKLADI 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu. Yeni askerlik sistemine ilişkin Bakan Akar, şunları söyledi:

Üzerinde çok çalıştığımız, olabildiğince modern verileri kullandığımız bir çalışma... Modern, öngörülebilir, TSK'nın ihtiyacını, gençlerin eğitim ihtiyacını karşılayacak noktaya geldiğini söyleyebilirim.

Sistemde en önemli husus şunlar; Bir, yükümlü kaynağımız var. Bu yükümlü kaynağı geldiğinde her sene takriben 700 bin gencimiz askerlik yaşına geliyor.

Dağılımı şöyle olacak, bir bedelli askerlik, iki yükümlü erbaş ve erler, üç yedek astsubay, daha sonra da yedek subaylık. Ve beşinci parça da dövizli askerlik. Bunlar sürekli olacak.

Bunların kurallarını, ilkelerini belirledik ve belirleyeceğiz. Bütün zamanlarda bu düzenleme devam edecek.

Bir gencimiz diyelim ki lise mezunu…. Bir ay temel askerlik yapacak, bedelliye ayrılanlarla beraber. Kurayla da ihtiyaçtan fazla bedelli yapmak isteyen olursa mecburen kura çekilecek.

Belirlenen erbaş ve erler, hem bedelliler bir ay eğitim yapacaklar. Bir ay temel eğitime müteakip diğer lise mezunu ve altı olan gençlerimiz 5 ay daha kıtalarda görev yapacak; toplam 6 ay. Bu 6 ay bittikten sonra erlere soracağız, kalmak ister misiniz? Bir bir ay ve 5 ayda sadece harçlık alacaklar. 6 ay bittikten sonra istekli oldukları takdirde sınav veya yeteneklere sahip oldukları takdirde 6 aylık sözleşme yapılacak. Maaşlı süre 6 ay bittikten sonra yine komutanları orada değerlendirmelerde, bu genç başarılı olduğu takdirde sözleşmeli er / uzman erbaş olabilecek.

MYO mezunlarımız yedek astsubay olacak. Madem liseden sonra iki sene tahsili var bu arkadaşımızın; ve o meslekte de kalmayıp yedek subay hakkı almak için, 2 yıl daha okuyarak kendine yeni bir iş buluyordu. Ama hem asıl işinden kopuyordu, hem de zaman kaybediyordu. Şimdi diyoruz ki sen mesleğinden kopma; elektrik, torna, kimya devam edin diyoruz. Yedek astsubay olarak kendini istihdam ediyoruz.

Bu gencimiz geldiğinde 2 ay eğitim alacak. Bu sınıf eğitimi süresince harçlık alacak. Ama daha sonra gittiğinde 10 ay süre maaş alacak. 12 ayı tamamladıktan sonra isterse terhis olabilecek. Hakkındaki değerlendirme uygunsa, astsubaylığa geçebilecek.

Yedek subay da, lisans ve lisansüstü eğitim yapan gençlerimiz yedek subay olacaklar. 2 ay eğitim alacaklar, 10 ay kıtalarda maaşlı olarak görev yapacaklar. Ama isterlerse subaylığa geçecekler, istek ve ihtiyaca göre.

Ama buralardaki kadrolar doldu; isterlerse bu gençler yedek astsubay olabilecekler. Lisans üzeri, MYO bitiren gençler isterlerse 6 ay erlik yapabilecekler. Dolayısıyla esnek bir model uygulamak suretiyle geçişler var.

Buraya gelen uzman erbaş ve er olduktan sonra, gerekli kriterleri yerine getirenler astsubaylığa geçebilecek. Astsubaylarımız da subay olabilecek. Sistem kendi içinde dönebilecek. 

"RUSYA'YLA ÇALIŞIYORUZ" 

Bakan Akar son gelişmelere ilişkin de açıklama yaptı. Akar'ın açıklamalarından satır başları;

Rejim İdlib'te saldırı halinde, bunun önlenmesi için Rusya'yla çalışıyoruz. Saldırılar devam ederse İdlib'ten bir göç ihtimali bulunuyor. Saldırılar devam eder, göç başlarsa 3,5 milyon nüfusun göçünün sadece Türkiye'ye, Avrupa'ya değil Amerika'ya ulaşabileceğini değerlendiriyoruz.

Radikal unsurların oradan toparlanması ve ayrıştırılması için gayretlerimizi sürdürüyoruz.

Bütün araziye yayılmış bir radikal gruplardan bahsediliyor. Burada bir husus daha var; Biz verdiğimiz taahhütlerin arkasındayız ve bunların gerçekleşmesi için de çalışıyoruz.

Bizim rejimle herhangi bir temasımız söz konusu değil. Görüşmemiz tamamen Ruslarla ve gerektiği zamanlarda İran'la. Rejimden en büyük şikayetimiz ateşkesin bozulması. Ateşkese uymalarını bekliyoruz. Ruslardan rejimi durdurmalarını istiyoruz. TSK İdlib'de devriye faaliyetlerine başladı. Afrin ve İdlib'de uçuş tahdidi kaldırıldı.

Burada PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG/PYD var. Bu gerçek çerçevesinde bunlara silahlar verildi. Biz bunların elindeki silahları alın, bunları Fırat'ın Doğusu'na geçirin. Münbiç'in idaresinine lokal güçlere devredelim. YPG'nin baskısıyla bölgeyi terketmek zorunda kalan Suriyeli kardeşlerimizin de bu güvenli bölgelere dönmesi.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları sonucu bölgenin teröristlerden temizlenmesiyle 314 bin 590 kişi evlerine dönmüş durumda. YPG'nin ve rejimin buradaki insanlara zulmettiği BM raporlarına girmiştir. YPG'nin sürekli kalmasına müsaade etmeyeceğimizi söyledik. Biz bu süreci barışçıl bir şekilde götürülmesi taraftarıyız ama sınırlarımıza bu kadar yakın bir bölgede bir PKK, bir YPG terörist grubunun yaşamasını kendi ülkemiz ve halkımız için bir tehdit, tehlike olarak görüyoruz. Buna da müsaade etmeyeceğimizi muhataplarımıza defaatle söyledik, söylemeye devam ediyoruz.

DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden, en radikallerini etkisiz hale getiren tek devlet Türkiye Cumhuriyeti devleti. Biz başından beri şunu söylüyoruz. YPG, PKK, DEAŞ, FETÖ, El Kaide gibi teröristlere karşıyız. Başta Kürt kardeşlerimiz, hiçbir etnik grupla problemimiz söz konusu değil. YPG'nin içinde bildiğiniz gibi çok değişik unsurlar var. Bizim yegane hedefimiz terörle mücadele, teröristle mücadele. Onun dışında bizim Arapları, Kürtleri hedef almak gibi bir amacımız söz konusu değil.

GÜVENLİ BÖLGE PLANI

Orada kim olacak? Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları olacak. Burası kesin. Taktik ve teknik bakımdan bakıldığında orası 440 kilometre uzunluğunda talep ettiğimiz derinlik ise 30-40 kilometre. Burada 13 kilometrekarelik bir alan oluşuyor. Buranın 300-400 kişiyle kontrolü mümkün değil. Komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız, Türkiye'nin amacı güvenlik.

Örgüt droneların bir kısmını kendi üretiyor ama yurtdışı desteği olmadan bunu sürdürmeleri mümkün değil. Bunu izliyoruz ve takip ediyoruz. İstihbaratımız bu durumu takip ediyor.

Biz planlarımızı hazırladık ancak şimdilik barışçıl bir şekilde halletmeye çalışıyoruz. Eğer olmazsa daha önce olduğu gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Bunu da gerekirse yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. ABD ile mutabakat sağlanmasına gayret ediyoruz. Bunun altını bir daha çiziyorum orada hiçbir şekilde Kürt kardeşimize mücadelemiz söz konusu değil. Bu tamamen yalandır, yanlıştır. Bizim tek hedefimiz var teröristler. Güvenlik söz konusu olduğu zaman elimizden geleni yaparız.

Biz bir şekilde teröristleri etkisiz hale getireceğiz ama asıl problem bunların yurtdışındaki hamileri.

Bu alanın güvenliğini temin edebiliriz.