Bahman Ghobadi: İnsanlığı sınırlar ayırmaz
Erbil’den Bağdat’a geçerken ulaştığımız Bahman Ghobadi, “Kobani’ye 40 kamera ile gidip bu kameraları kendi filmlerini çekmek üzere ve Kobani'nin sesi olması için çocuklara vermeyi planlıyorum” diyor.
Zuhal Aytolun/CumhuriyetGhobadi, geçen hafta kaleme aldığı mektupta insanlık adına Türkiye hükümetini harekete geçmeye çağırıyordu:
“Ülkenizin birkaç adım ötesinde yaşanan son on yılın en acı trajedileri sizin başbakanlık görevini üstlendiğiniz bir döneme denk gelmiş bulunmakta. Şüphesiz, bu trajediye yaklaşımınız, sizin siyasi geleceğinizi de yakından ilgilendiriyor. Elbette bu trajedi Türkiye'nin ve sizin siyasi kaderinizi belirleyecektir.”
Mektubu Kobani ve Kobani'nin ezilen Kürtleri için kaleme aldığını söyleyen Ghobadi, bunu yazarken yüzlerce Kürt erkek ve kadının Kobani'yi savunmayı sürdürdüğünü hatırlattı.
Ghobadi, yazdığı mektupta, “Şu sıralar IŞİD acımasızca zulüm uygulayarak Kobani’yi bir toprak yığınına dönüştürüyor, insanların canına kıyıyor. Bu insanların topraklarını savunmak için silaha ihtiyacı var” diyordu.
IŞİD SORUNU
Erbil'den Bağdat'a geçerken ulaştığımız Ghobadi'ye mektubuna bir yanıt alıp alamadığını soruyoruz önce. Zaten bir yanıt beklemediğini söyleyen Ghobadi, bu durumu anlayamadığını, hatta büyük bir şok içinde olduğunu dile getiriyor. Akıllıca bir politika izlemezse Türkiye’nin ileride IŞİD sorunuyla yüzleşmesi gerekeceğini hatırlatıyor.
“Türkiye” diyor, “Kobani'ye yardım etse de etmese de IŞID'i durdurmak için harekete geçmeli. Bu, politik bir kriz değil, insanlıkla ilgili bir durum.”
‘HEPİMİZ KARDEŞİZ’
Türkiye ve Kobani'nin birbirine sınır olduğunu hatırlatan Ghobadi soruyor:
“Sınırlar yüzünden daha ne kadar süre bu hataları yapmaya devam edeceğiz? Biz tek bir yerden gelen insanlarız. Tarihimize bakarsanız, Türk, Kürt, Faslı, Arap; hepimiz kardeşiz. Şimdi 21. yüzyılda bu sınırlar yüzünden birbirimizle kavga ediyoruz.”
Ghobadi Türkiye'de de yaşadığını, İstanbul'u evi olarak gördüğünü söylüyor. Türkiye'yi ve insanlarını tanıdığını hatırlatan Ghobadi, bu topraklarda nerede bir sorun yaşansa, “Tıpkı Kobani için yapacağım gibi sizin için de koşup yardım ederdim” diyor.
SANATÇILARIN ÖNEMİ BÜYÜK
Sanatçıların, bu konularda öneminin büyük olduğunu vurgulayan Ghobadi, şimdilerde Hollywood'dan önemli isimlerle görüştüğünü, Kobani'ye destek için bir imza kampanyası başlatacağını söylüyor.
Sanatçıların, insanların sesi olması gerektiğini belirten ünlü yönetmen, kendisinden de örnekliyor:
“Şimdi filmlerimle insanlık için savaşıyorum. Artık olaylara aynı şekilde bakmayan yeni jenerasyonla çalışıyorum. Bu çocuklar tüm bunları duyup nefret etmeyi, insanları düşmanları gibi görmeyi, olayları olmadığı gibi yorumlamayı öğrenebilirler. Bu durumdan çok endişeliyim. O yüzden Kobani’ye 40 kamera ile gidip, bu kameraları kendi filmlerini çekmek üzere ve Kobani'nin sesi olması için çocuklara vermeyi planlıyorum.”
Savaşa kurbanı çocuklara...
Bahman Ghobadi, uzun yıllardır doğup büyüdüğü topraklardan uzak, sürgün hayatı yaşıyor. Yaşamının bir kısmını Erbil'de, bir kısmını İstanbul'da sürdürüyor. Şimdilerde çocuk eğitimi için bazı animasyon projeleri, kitap, dergi ve müzik çalışmalarıyla uğraşıyor.
Ayrıca bu yıl için bir film projesine kafa yoruyor. 2004 yılında da ABD-Irak savaşındaki çocukların hayatlarından esinlenerek “Kaplumbağalar da Uçar” adlı filmi yazıp yönetmişti. Bu filmi için de, “Filmimi diktatör ve faşistlerin politikalarına kurban edilen tüm masum dünya çocuklarına ithaf etmek istiyorum” demişti.