Bahçeli'den Ergenekon yorumu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ergenekon soruşturmasının 12. dalga kapsamında gözaltına alınan akademisyenlerle ilgili "Soruşturma ve yargılama safhalarının parça parça sürdürüldüğü tefrikaya (arkası yarın) dönen hukuki süreçler, kamuoyunda sürekli tartışılan bir huzursuzluk kaynağı haline gelmiştir" şeklinde değerlendirmede bulundu.

cumhuriyet.com.tr

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada Ergenekon soruşturması nın 12. dalgasını değerlendirdi. Hukukun siyasi amaçlara alet edildiğini vurgulayan Bahçeli, adaletin siyasi iktidar tarafından korku baskı ve yıldırma silahı olarak kullanıldığına dair endişelerin toplumda giderek yaygınlaştığını söyledi.



"Herkes Türk adaletine güvenmeli"

Bahçeli, bu süreçte herkesin Türk adaletine güvenmesi gerektiğinin altını çizerek şöyle dedi:
"Ancak, bu süreçlerin zamana yayılarak sürekli gündemde tutulmaması, adil yargılama ilkesine uygun olarak biran önce tamamlanması da toplumsal güven ve huzur açısından büyük önem taşımaktadır. Beklentimiz, suç ve suçluyu tasnif ederken, masum olabilecek insanların haysiyetlerini incitecek davranışlardan uzak durulması, adil uygulamaların elbette ki hukuka uygun ve ancak insani ölçüleri de dikkate almasıdır."


"AKP zihniyeti, devletimizin manevra alanlarını giderek sınırlamıştır"

Uluslararası ilişkilerin merkezinde, Türkiye'nin vazgeçilmez hak ve menfaatleri, Türk milletinin bekası, Türk kültür ve tarihinin şeref ve haysiyetinin yer alması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, ''Bugünkü siyasi sınırlarımız kendiliğinden oluşmamış ve kolaylıkla elde edilmemiş, dönemin küresel güçlerinin Türklüğe biçtikleri ve dayattıkları sınırlı bir alanın reddedilmesi sonucunda kanla yazılmıştır'' dedi.

Bahçeli, 86 yıl boyunca, nispeten istikrarlı bir çizgi izlemiş olan Türk dış siyasetinin bütün dengelerinin, AKP iktidarı döneminde bozulduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:
''Türkiye, Başbakan Erdoğan'ın ruh halini kendi ağzından tam anlamıyla yansıtan 'kuzu kuzu yaptırırlar' anlayışıyla taviz üstüne tavizler vererek, tam bir boyun eğmişlik hali, maalesef diplomasiye ve dış politikaya hakim olmuştur. AKP hükümetinin duyarsızlığını ve teslimiyetini fırsat bilen bütün ülkeler Kıbrıs'tan, Ermeni meselesine, Ruhban okulundan, sözde ekümenik iddiasına, Iraklı aşiret reisleri ile ilişkilere, küresel terörün önlenmesinde Mehmetçiğe verilen uluslararası görevlere kadar her alanda dayatma listelerini birbiri ardınca sıralamaya başlamışlardır.
Milletimiz için ne büyük talihsizliktir ki, seyahat ederek itibar kazandığını zanneden bir zihniyet maalesef işbaşındadır. Bu zafiyetiyle AKP hükümeti, Türkiye üzerinde hesapları olan mihrakların ve çıkar çevrelerinin de ümit ve geçim kapısı haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 86 yılık politik birikimlerini ve avantajlarını çözüm adı altında yabancılara birer birer teslim eden AKP zihniyeti, devletimizin manevra alanlarını giderek sınırlamıştır.''


"Ermenistan'a tek taraflı taviz verilmektedir"

AKP'nin, Türkiye'ye yönelik soykırım iddiasını ve toprak taleplerini tırmandırarak sürdüren Ermenistan'a, sınır kapılarını açmayı dile getirdiğini, ecdadın yargılanması konusunda ümit ve cesaret verdiğini savunan Bahçeli, ''Nitekim Adalet ve Kalkınma Partisinin değiştirdiği Türk Ceza kanununun 301. maddesine ilişkin baskıların odağında da Ermeni soykırımı yalanının Türkiye'de serbestçe taraftar bulmasını sağlamak yatmaktadır. Yapılmak istenen, aydın geçinen bazı çevrelerin Erivan'ın ağzıyla konuşarak Türk milletinin ve tarihinin karalanmasının önünü açmaktı. AKP buna yeltenmiş, ancak tepkimizden dolayı şimdilik istediğine tam anlamıyla kavuşamamıştır'' diye konuştu.

Geçen yıllardan beri AB ile ilişkilerde Türkiye'yi ilgilendiren her raporda, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların çözülmesinin ön şart olarak açıkça yer aldığına da değinen Bahçeli, Türkiye'den Ermenistan'la ön şartsız olarak diplomatik ilişki kurulmasının, sınırın açılmasıyla uygulanan ambargonun kaldırılmasının açıkça istendiğini söyledi.

ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyaretinde benzer taleplerin gelmesinin Hükümet üzerindeki dayatmaların dozunu artırdığını ifade eden Bahçeli, ''Adına 'normalleşme' denilerek, bir yandan Ermenistan'la ikili, üçlü görüşmelerle; maç izleme bahanesiyle yürütülen ilişkilerle süreç Ermenistan'a tek taraflı taviz verme aşamasına kadar dayanmıştır'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Azerbaycanlı soydaşların endişelerini paylaştıklarını belirterek, ''Soykırım yalanına dayalı iddialarından vazgeçilmedikçe, işgal altında tutulan Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan'a iade edilmedikçe ve Türkiye üzerindeki toprak taleplerinden dönülmedikçe Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırı açmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir'' dedi.