Bahçeli: Tahliyeler İtalya ile anlaşmalı gerçekleşmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Libya'daki Türklerin tahliyesine ilişkin, ''Bu kadar uluslararası ziyaretlerde bulunan ve Berlusconi gibi aziz dostu bulunan Sayın Başbakanın, İtalya ile anlaşıp nakli gerçekleştirmesi gerekir. Zannediyorum önümüzdeki günlerde buna başlayabilirler''dedi.

cumhuriyet.com.tr

Aydın programı kapsamında Buharkent ilçesinin Belediye Başkanı Kadri Ölçenoğlu'nu ziyaret eden Bahçeli, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, bir gazetecinin ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı TV programında, 'söylemlerinin MHP'ye kaydığı' yönünde değerlendirmeler yapıldığının belirtilmesi üzerine 'Bunu hakaret kabul ederim' dediğini'' aktarması üzerine şunları söyledi:

''Sayın Başbakan, bir TV programında Mehmet Barlas'ın bir tuzağına düşmüştür. Bu soru, Sayın Başbakanın şuur altında birikmiş olan Türk Milliyetçiliği ve MHP düşmanlığını dışa vurdurmaya vesile olmuştur. Ve böylelikle Sayın Başbakanı birçok yönüyle tanıyan milletimiz Türk'e ve Türk Milliyetçilerine olan düşmanlığından da bir kez tanımış oldular.''

Bahçeli, MHP'nin seçimlerde ''baraj altında kalma ihtimalinin bulunduğu'' iddiasına ilişkin, ''Baraj konusu vesaire gibi polemikler içine MHP'nin girmeye ihtiyacı yoktur. Bu tür değerlendirmeleri yapanlara 12 Hazirana kadar sabırlı olmalarını, millet iradesinin ortaya çıkışıyla gerçek kanaatlerine kavuşmalarını temenni ediyorum'' diye konuştu.
 

Libya'dan tahliyeler

Bahçeli, Libya'daki Türklerin tahliyesine ilişkin soru üzerine, bu konuya çok önem vermek gerektiğini belirterek şöyle dedi:

''Çocuklarının rızkını kazanmak için uzun yıllardır Libya'ya gönderilen işçi kardeşlerimiz, müteahhitlik hizmetleri sunan vatandaşlarımız bulunmaktadır. 25 bin kişinin tahliyesi zordur. İlk gemi gelirken tören yapmak yerine, süratle İtalya, Malta ve Girit ile temasa geçmek suretiyle 25 bin vatandaşı can tehdidinden kurtararak, soğukkanlı şekilde ülkemize nakillerini temin etmek gerekir.''

Libya'da kargaşa ortamı bulunduğunu ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Her gün bir tane gemi gelince, 1600 kişinin nakliyesini sağlayarak, millet huzurunda tören yapmamın anlamı yoktur. Herkes can tehlikesi altındadır, yarın ne olacağı belli değildir. Böyle riskli bir ortamda vatandaşlarımızı 1600 kişilik paketlerle Türkiye sevk etmek çok yanlış, gayri ciddi bir davranıştır.

Bu kadar uluslararası ilişkileri olduğu ifade edilen, bu kadar uluslararası ziyaretlerde bulunan ve Berlusconi gibi aziz dostu bulunan sayın Başbakanın, İtalya ile anlaşıp nakli gerçekleştirmesi gerekir. Zannediyorum önümüzdeki günlerde buna başlayabilirler.''

Bahçeli, daha sonra Buharkent Belediyesi tarafından yaptırılan 24 konutun anahtar teslim töreniyle 144 konutun temel atma törenine katıldı.

 

"AKP nadasa çekilmeli"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''AKP'nin biraz dinlenmesi, nadasa çekilmesi, iktidardan uzaklaşması, 8 yılın muhasebesini yapmasına fırsat verilmesi lazım. Bunu da başta AKP'ye oy vermiş kardeşlerim yapmalı'' dedi.

Aydın'da Nazilli Belediyesinin toplu açılış törenine katılan Bahçeli, konuşmasında, 12 Haziranda gerçekleştirilecek genel seçimlerin hayırlı olması dileğinde bulundu.

Cumhuriyet döneminde kurulan tüm partiler ile hükümetlerin, Türkiye'nin kalkınmış ülke olması için çalıştığını belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
''Siyasi hayata yeni girenler veya başbakanlık sorumluluğunu yeni üstlenenler, geçmişten bugüne var olan siyasi partilere, onların genel başkanları ve yöneticilerine saygılı, vefalı olmalı, onların hizmetlerini inkar yolunu tercih etmemelidir. Şimdi bakıyorsunuz, bir alacakaranlıkta kurulmuş olan, partinin genel başkanı olmasına rağmen milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmadığı için 116 gün meclis dışında kalan, 116 günlük karanlık dönemi bir türlü açıklayamayan Recep Tayyip Erdoğan Bey, ne başlamışsa 59. hükümet döneminde başladığını söyleyerek, var olan tüm hükümetleri inkar ediyor, 'Her şey Recep Tayyip Erdoğan ile başladı' iddiasında bulunuyor. Bu, siyasi edeple bağdaşmaz. Bunu siyasetimizin geleneği haline getirirsek, yarın bir edepsiz çıkar, Recep Tayyip Erdoğan dönemini de inkar edebilir.''


Sosyal ve ekonomik sorunların çözümü

Bahçeli, halkın, koalisyon hükümetleri döneminde sorunların çözülemediğini gördüğü için AKP'yi tek başına iktidara taşıdığını anlatarak, buna rağmen AKP'nin Türkiye'nin sosyal ve ekonomik sorunlarını çözmede başarılı olamadığını ileri sürdü.

AKP iktidarında, birleştirici ve ''kardeşçe bir arada yaşama'' felsefesini yerleştirici siyasal yaklaşım yerine, bölücü, ayrıştırıcı, ülkeyi etnik veya mezhep temelli bir ayrışmaya götüren bir yaklaşımın ortaya konduğunu iddia eden Bahçeli, şunları söyledi:
''Bunu başlangıcı inananlar-inanmayanlar, laikler-anti laikler olmuş, sonra Başbakan'ın sürekli tekrarladığı 36 etnik unsurda istikrar bulmuştur. Yani Türkiye'nin ayrışması, bölünmesi için uğraşmış, uğraşmış, neticede 36 etnik grupta uzlaşma sağlayarak, Türkiye'yi dilim dilim dilimlemenin gayretini göstermiştir. Sayın Başbakan, 36'yı nereden bulmuştur, bunu bilen yok. Hollanda'daki bir üniversitede yapılan Türkiye'nin etnik grupları üzerine çalışmadan kulağına bir şeyler fısıldanmış, ona inanarak bunu yapıyorsa, teslimiyetçi ruhun başka modelini de burada görüyoruz.''


"Gerilim stretejisi"

AKP iktidarının, ülkeyi kötü yönettiğini öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:
''Başbakan, önüne geleni karalıyor, gerilim stratejisi takip ediyor. Gerilim stratejisini yapabilmesi için çatışma ortamına ihtiyaç var. Çatışma ortamının oluşması için de toplumun kamplaşması, cepheleşmesi gerekir. Bugün Başbakan'ın yaptığı da budur. Bunun için bu iktidarın ülkeyi 3. dönem yönetme hakkı yoktur. Bu iktidara göre işsizlik ve yolsuzluk meselesi yok. Ne kadar yoksul ve işsiz varsa kendisinden evvel oluşmuş, kendisi sütten çıkmış ak kaşık, hiçbir günahı yok. Fakat bir günahının olduğunu seziyorum, Allah nasip ederse de onun hesabını sormak, bana nasip olacak.''

Bahçeli, her türlü problemin altında yolsuzluğun yattığını iddia ederek, ''Yiyenlerle yemeyenlerin kavgası, bir sosyal problem olarak da karşımıza çıkabilir'' dedi. İktidarın ülkeyi kötü yönettiğini, bunun üzerini örtebilmek için başta MHP olmak üzere herkese saldırdığını savunan Bahçeli, ''MHP'den, kendisinden hesap soracağı için korkuyor. MHP gelirse dünyada kaçacak yer arıyor. Kendisi korku imparatorluğuyla toplumu eziyor ama MHP'den korkuyor. Sayın Başbakan, nerede olursan ol, Bozkurt'un nefesi ensende dolaşıyor. Mutlaka bunun hesabını er geç vereceksin'' diye konuştu.

Türkiye'de felakete gidişat olduğunu ifade eden Bahçeli, ''AKP'nin biraz dinlenmesi, nadasa çekilmesi, iktidardan uzaklaşması, 8 yılın muhasebesini yapmasına fırsat verilmesi lazım. Bunu da başta AKP'ye oy vermiş kardeşlerim yapmalı'' görüşünü dile getirdi.

"Demokratik açılım zırvası"

Bahçeli, ''iktidarın, değişik uygulamalarla Türkiye'yi iç ve dış tehdidin altına aldığını'' vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Bunlardan biri, 1 Ağustos 2009'dur. Bu tarih, büyük Türk milletinin yüz karasıdır, dirlik ve birliğin parçalanmasına yönelik yanlıştır. Bunun sorumlusu, İçişleri Bakanı ve onunla beraber televizyonlarda etnik bölücülüğü savunup, terörü siyasallaştırma gayreti içindeki bir avuç aydındır. 1 Ağustos, PKK'nın siyasallaşması, iki dilli toplum hayatı, demokratik özerklik ve 4 parçalı konfederasyon rüyasının, devlet politikası haline dönüştürüldüğü bir kara gündür, bir demokratik açılım değil, ülkenin bölünmesine temel olacak yıkım projesidir. Bunu hesabını iktidar vermelidir. Demokratik açılım zırvasından vazgeçmesi için de bugünkü iktidarın uzaklaşması lazımdır.''


Başbakan'ın, ''sözleşmeli basın mensupları ve yandaşları''yla ''Her şey güllük gülistanlık'' diye ''Hacivat Karagöz oynadığını'' savunan Bahçeli, ''Onun için bu parti Adalet ve Kalkınma Partisi olmaktan çıkmış, Aldatma ve Kandırma Partisi haline gelmiş'' görüşünü dile getirdi.

Devlet Bahçeli, Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü olan 2023'e kadar 24, 25 ve 26. dönem milletvekilliği seçimlerinin yapılacağına işaret ederek, şunları söyledi:
''Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü, lider ülke olmak ülküsünü gerçekleştireceğimiz önemli bir dönüm noktası olmalıdır. Bu iktidarla, bu mümkün değildir. Bu iktidarla artık Türkiye'nin lider ülke haline gelme şansı kalmaz, kalmamıştır. Bu iktidardan kurtulmak lazımdır. 12 yıllık iktidar dönemine, MHP olarak 3 dönem, 3 hilalle şekillendirerek iktidara talibiz. Birinci iktidar toparlanma, ikinci dönem atılım dönemi, lider ülke olmaya bir adım kala, 26. dönemde de Milliyetçi Hareket'in iktidar hedefi olmalıdır.''