Bahçeli: Ergenekon'dan adalet bekliyoruz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ergenekon Davası'yla ilgili olarak ''Adalet arayışı söz konusu olan bir mahkemede adaletsizliğe hükmeden bir yanlışlık olmaması dileğimizdir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Bahçeli, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi.

Ergenekon Davası'na ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli, ''İsmini her zaman yadırgadıkları'' bu dava sürecinde, savcıların bugün esas hakkındaki mütalaasını sunacaklarını anımsatarak, kalan kısmın mahkeme süreci içerisinde değerlendirileceğini ve ondan sonra da kararın kamuoyuyla paylaşılacağını dile getirdi.

Bu ve buna benzer mahkemelerin çok uzun süreli olduğunu anlatan Bahçeli, Ergenekon Davası'nın, 4 yıl 1 ay 23 gün sürdüğünü ve süreç içerisinde yeni yeni deliller ve bulgular iddiasıyla mahkemenin kapsamının çok genişletildiğini, sürekli Türkiye'nin gündeminin meşgul edildiğini söyledi.

Şimdi bu mahkemedeki yargılamanın adil yapılıp yapılmadığının ve delillerin ne kadar gerçekçi olduğunun kamuoyunun cevap olarak beklediği konular olduğunu dile getiren Bahçeli, savcıların mütalaasıyla bunun ne kadar açıklığa kavuşacağını bugünden kestirmenin mümkün gözükmediğini belirtti.

Bahçeli, ''Ancak temennimiz, mahkeme heyetinin, bu uzun süreç içerisinde en adil bir kararı ve kamuoyunu tatmin edici, doyurucu bir kararı vermesini millet olarak beklemekteyiz. Temennimiz de adalet arayışı söz konusu olan bir mahkemede, adaletsizliğe hükmeden bir yanlışlık olmaması dileğimizdir. İnşallah da öyle olur diye düşünmekteyiz'' ifadelerini kullandı.

Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, Özal'ın ruhunu inciteceği için kabrin açılması kararını benimsemediklerini vurgulayarak, ''Adli Tıp Kurumu'nun herkesin kafasını karma karışık edebilecek bir sonuç açıkladığını'' savundu.
Bahçeli, şunları kaydetti:

''(Zehir var ama zehirlenmedi. Başka türlü araştırdık onlar da yok).O zaman nasıl Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bu konu üzerinde tekrar başa dönülerek, Türkiye'nin 19 yıl gerisinden bu yana bir konunun tartışılması, 21. yüzyılda, 2023 yılı olarak 100. yıl dönümüne girerken Türkiye'yi çok da meşgul edebilecek bir konu haline getirilmiştir. Burada doğru bir taraf var mıdır? Adli Tıp'taki uzmanlar ortak bir karar aldık diyorlar. Buradaki ortak karar raporun ne şekilde doğru olduğundan ziyade Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesi kararı dikkati çekiyor. Şimdi savcı bey ne yapacak herkes onu merak ediyor. Bu tartışma ne kadar sürecek herkes onu merak ediyor. Fakat herkesin kafasını karışık hale getirmiştir. Bunu en kısa zamanda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ilgili kurumlarıyla birlikte ya işe baştan başlayarak araştırmalarını yenilemeli, veyahut da Adli Tıp Kurumu'nun ortaya koymuş olduğu raporun hangi kurumlar aracılığıyla değerlendirmesinin yapılarak geçerli olduğu konusu kamuoyuna açıklanmalıdır.''

''MHP'de öldürücü rekabet hiçbir zaman mümkün değildir''

MHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı'nın ''Kaset skandalı konusunda parti yönetiminde bir ayağı olduğu'' şeklindeki sözlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli, Bölükbaşı'nın bunu hangi gerekçeye dayalı olarak açıkladığını bilemediğini belirtti.

Bahçeli, ''Ancak MHP'nin içerisinde, MHP'nin varlığına kasteden ve kamuoyunda itibarsızlaştırmaya, etkisizleştirmeye yönelik bir projenin bir ayağının olacağını düşünmek dahi istemiyorum. MHP'de siyasi rekabet her zaman olabilir. Fakat öldürücü rekabet hiçbir zaman mümkün değildir'' dedi.

''Sayın iktidar kaçmak için bahane aramasın''

''İktidar partisi sözcüleri artık yeni Anayasa yapımı sürecinden bir umutlarının kalmadığını söylüyorlar. Anayasa Komisyonu'nun çalışmalarından yeni bir Anayasa çıkıp çıkmayacağına inanıyor musunuz?'' sorusu üzerine Bahçeli, ''Sayın iktidar kaçmak için bahane aramasın'' ifadesini kullandı.

Dokunulmazlıkların kaldırılması konusu

BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması süreci ile başkanlık sistemine ilişkin tavırlarının ne olacağı sorusu üzerine Bahçeli, başından bu yana dokunulmazlık konusu gündeme taşındığında, MHP'nin çok net ifadeler kullandığını anımsattı.
Bahçeli, ''Dokunulmazlık Türkiye'yi felakete götürebilecek, bölünmenin eşiğine sürükleyebilecek yanlışlıkların bir aracı olarak kullanılmamalıdır. Kürsü masuniyeti kalmak kaydıyla gerekli çalışmalar yargı aracılığıyla yapılıp Meclis'e geldiğinde dokunulmazlık kaldırılmalıdır. Dokunulmazlık zırhı içerisinde, arkasında Türkiye'yi bir ihanet çemberine almak doğru değildir kanaatindeyiz'' dedi.

''MHP, bu oyunların aracı haline getirilemez''

Başkanlık sistemi konusunda ise Başbakan Erdoğan'ın tam olarak ne yapmak istediğini anlatamadığını ve anlayamadığını ifade eden Bahçeli, ''Eğer kendilerinin her hangi bir düşüncesi ve ellerinde nasıl bir metin varsa bu komisyonda tartışmalı. Komisyondan ne ölçüde kabul görüyorsa o metin haline dönüştürülerek Genel Kurul'a gelmelidir. Bazı konularda Anayasa Komisyonu orada rölantiye alınıyor. Ama öbür taraftan kamuoyunda şunlar şunlar isteniyor diye bazı yasa ve Anayasa değişiklikleri öngörülüyor. Türkiye'yi gündem değişikliğine götüren davranışlarla karşı karşıya kalıyoruz.
O bakımdan başkanlık sistemini Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 3 değerli temsilcisi komisyona getirmeli. Komisyonda arkadaşlarımız ve 4 partiyi temsil eden değerli milletvekillerimiz kendi aralarında tartıştıktan sonra kabul veya ret kamuoyuna veya Meclis'e getirilmelidir. Ama Sayın Başbakan bunu yapmıyor. Zaman zaman komisyonu oluşturan görüşmeleri kamuoyuna aktarmak suretiyle kamuoyunda tartışılıyor ve kullanılmaz hale gelmişse de vazgeçiyor. Böyle bir uygulaması var.
O sebepten dolayı MHP, bunu çok yönlü değerlendirmiştir. Arkadaşlarımız, Anayasa çalışmalarında köklü bir değişiklik öngörüldüğü için Hükümet sistemleri üzerinde de görüşlerini belirleyerek bu komisyona katılmaktadırlar. Bu komisyonda, geçmişten bugüne uygulanan, fakat aksayan yönleri bilinen parlamenter sistemin devamında yarar görüyoruz.''
dedi.

Muhteşem Yüzyıl

Bahçeli, Muhteşem Yüzyıl dizisiyle ilgili siyaset dünyasında yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gizli bir gündemi olduğunu, bu gündemi belirli bir takvimle uygulamaya çalıştığını belirterek dizi tartışmasının da ''Erdoğan'ın sanal gündemlerinden biri'' olduğunu savundu.

Bahçeli, ''Sayın Başbakan, muhteşem diziye seyredecek kadar vakti varsa bu kadar yoğun işleri kim yapıyor diye sorarım. Eğer buna vakti yoksa gündemi bu şekliyle ele alıp tarihi olayları saptıran başka türlü anlayışlara sebebiyet verebilecek davranışlara da zannediyorum kendisinin ağırlıklı olduğu RTÜK aracılığıyla müdahele edmesi gerekir'' dedi.

Televizyon seyretmeyenleri de seyretir hale getirecek bir çaba içerisine girildiğini belirten Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan'ın müdahalesinden önce dizinin reytingi ile sonrasındaki reyting farkını takip ettirdiğini'' belirtti.

Bahçeli bir gazetecinin ''Bazı dizileri takip ettiğinizi söylemiştiniz ''Çocuklar Duymasın'' falan diye...'' demesi üzerine ''Çok afedersiniz bizim dizi konuşmasını mı çocuklar duymasın dediniz?'' şeklinde espiri yaptı.

Bahçeli, bütçe ile ilgili bir soruyu, ''Uzmanlar bütçenin ekonomisinin iyi yönetilmediğini söylüyorlar'' şeklinde yanıtladı.

Cari açık, büyüme hızının düşmesi, işsizliğin yaygınlaşması ve dış borçlardaki artış gibi konuların da ekonomi için sıkıntı yarattığına işaret eden Bahçeli, seçim ekonomisinden kaçınarak ülkenin büyük bir krizden kurtarılması gerektiğini söyledi.