Bahçeli de polis de orantısızdı

Günlerdir, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli arasında devam eden “Dersim polemiği” beklendiği gibi sonuçlandı.

Erk Acarer Tunceli'den bildiriyor...

Bahçeli’nin, önce halkın değerlerine saldırıp ardından da “Tunceli’yi ziyaret edeceğim” diye ısrar etmesi sonucunda, şehir savaş alanına döndü. Tunceli’de, henüz MHP lideri Elazığ’dan yola  çıkmadan önce protesto gösterileri başlarken, polis de yine alışık olduğumuz şekilde orantısız güç kullandı.

Şehir merkezine giremeyen Bahçeli, programında olan Cemevi ziyaretini de iptal ettiğini duyurdu.  Oysa şehir halkı zaten o gelmeden saatler önce Cemevi’ni kapatmıştı. Bahçeli “Tuncelililerin olmadığı binada şehre seslenirken”, başka yerlerden merkeze taşınan ülkücüler de yanında yer aldı. Onların aralarından bazılarının Bahçeli’ye tepki gösteren Tunceli Barosu avukatlarına saldırmaları dikkat çekti.

MHP liderinin valilikte olduğu sırada ise, buraya yakın bir noktada Munzur Baraj Gölü’nün  paralelindeki Atatürk Caddesi’nde yoğun protesto gösterileri vardı.

Evlere de gaz atıldı

Polis, valilik binasına doğru yürümek isteyen halka gaz, basınçlı su ve plastik mermiyle
müdahale etti. Bazı göstericiler ise polise taşla karşılık verdi. Çıkan olaylarda çok sayıda gösterici hafif şekilde yaralandı. Polisin mahalle aralarında nedensiz yere, binaları hedef alarak gaz atması büyük tepki topladı. Evlerinde oturduğu halde gazdan etkilenenler oldu. Bu nedenle bazı çocuklar
ve yaşlılar ambulanslarla hastaneye taşındı.

Olayların Bahçeli’nin şehirden ayrılmasının hemen ardından yatışmaya başlaması, halkın değil siyaset ve siyasetçinin kaos yarattığının da bir göstergesi gibiydi.

Bahçeli şehre ulaşmadan önce görüştüğümüz Tuncelililer, MHP liderinin tavrının açık bir provokasyon  olduğu konusunda birleştiler.

Şehrin eski sakinleri, Tunceli Üniversitesi’nde eğitimlerine devam eden öğrenciler ve çarşının nabzını tutan esnaf, Bahçeli’nin gelişini farklı sözlerle ancak aynı perspektifte değerlendirdiler. Üç kuşaktır Tunceli’de yaşayan Hıdır Ç. MHP liderinin gelişiyle ilgili şöyle konuştu: “Sanki buradan oy mu alacak?  Geliş amacı belli. Halkı kışkırtmak istiyor. Biz, artık tepemizde helikopter sesi duymayınca rahatsız oluyoruz.”

Bedeli halk ödüyor

Tunceli Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren Bedirhan Özkan da, “Zaten malum kişi tarafından
kutuplaştırılan toplumu, birbirine düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar” derken, Bahçeli’nin tavrının bir nevi iç savaş çağrısı olduğunu dile getirdi. Özkan, şunları aktardı: “Türkiye’deki sorunların barışçıl yollardan çözülme şansı, siyasetçiler sayesinde giderek azalıyor. Tunceli’ye Elazığ, Erzincan ve Bingöl’den otobüslerle ülkücüler taşındı. Bu tür kışkırtmalar nedeniyle acılar yaşanacak.  Siyasetçilerin sorumsuzluğunun bedelini yine halk ödüyor. Tunceli’nin diken üstünde olmasının baş mimarı Başbakan Davutoğlu’dur. AKP, her olayda kendine yakışanı yapıyor. MHP liderine ise, ülkücüleri sokağa çıkarmadığı için biraz olsun saygımız vardı. Bunu yitirdi. Provokasyonun bir tanımı varsa bu Bahçeli’nin yaptığıdır.”