Bahçeli: Bombalanmadık yerimiz kalmamıştır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin kan revan içinde olduğunu belirterek, "Genişleyen terör girdabı her gün biraz daha ülkemizi içine çekmektedir" dedi.

cumhuriyet.com.tr


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adapazarı’nda Hanedan Tesisleri'nde partisi tarafından düzenlenen yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı iftara katıldı. İstanbul’da 42 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı için Bahçeli, "Sıcak ve henüz çok taze acılarımız vardır. Türk milleti ve Türkiye yastadır. Milli heyecanlar hasta bir iktidarın elinde tükenmektedir. Bu yılki Ramazan ayını karartmak, anlam ve ruhuna kara çalmak için günahkarlar mevzi almış, insan canından geçinen caniler sipere yatmıştır. Ramazan var diye şiddet ertelenmemiştir. Üstelik cehennem zebanileri daha azıtmış, kudurmuş gibi oraya buraya saldırmışlardır. Terörizmin dini, milliyeti, şerefi ve herhangi bir değeri olmadığı için Ramazan’da da durmamış, bu kutsal ayda da duraklamamıştır. Üzülerek belirtmek isterim ki; Türkiye kan revan içindedir ve genişleyen terör girdabı her gün biraz daha ülkemizi içine çekmektedir. Bu canilerde Allah korkusu yoktur. Allah inancından ise eser yoktur. Türkiye tüm terör örgütlerinin operasyon sahasına dönmüştür. Toplumsal huzur felç haldedir. İyimser beklentiler vurgun yemiş gibidir ve insanımız bezgin, kaygılı ve gelecekten ümitsizdir. İstikrar masallarının boyası hepten dökülmüş, yalancıların gerçek yüzü deşifre olmuş, foyası ortaya çıkmıştır" dedi.
İstanbul’daki saldırının son yılların en ağır facialarından biri olduğunu söyleyen Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yer, zaman ve hedef itibariyle düşündüğümüzde, terörizmin Türkiye'ye çok ağır darbe vurmayı planladığı güçlü bir ihtimaldir. Elinde silah, belinde bomba bulunan teröristler Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ni kan gölüne çevirmişlerdir. Dikkat ediniz, ülkemizin dış dünyaya açılan penceresi kırılmak, uluslararası seyahatlerin giriş-çıkış kapısı örtülmek istenmiştir. İstanbul’da yapılan terör saldırısı insanlık suçudur. Aynı şekilde hiçbir vicdan sahibinin onay vermeyeceği bir katliam türüdür. Karşımızda hepimizi kahreden, yüreklerimizi kavuran devasa kayıp ve yıkım tablosu vardır. Terörü lanetliyorum. Katillerin, kol kanat geren destekçilerinin tez elden belalarını bulmalarını niyaz ediyorum"

'TÜRKİYE SIRAT KÖPRÜSÜNDEDİR'

Bahçeli, Türkiye'nin güvenlik kilidinin kırıldığını belirterek, "Türkiye sırat köprüsündedir. Ne huzurumuz, ne de güvencemiz kalmıştır. Türkiye’nin güvenlik kilidi kırılmıştır. Emniyet duvarları çökmüştür. Bekamız ağır hasarlıdır. Birlik ve dirliğimiz kriz geçirmektedir. Söz artık bitmiştir. Özellikle ileri sürülecek tüm bahanelerin üzeri kanla, kayıpla ve felaketle çizilmiştir. Türkiye artık karar aşamasındadır. Bizim daha fazla acıya, daha fazla gözyaşı ve menfur terör eylemlerine katlanmamız mümkün değildir. Teröre alışılmasını tavsiye edenler, durdukları yeri netleştirmelidir; Türk milleti zorunlu olarak terörizmle mi yaşayacak, yoksa terörizm bütün kirli argüman, tez, iddia, söylem, eylem, mali ve militan kaynağıyla birlikte imha mı edilecektir? İnsanlık tarihi bu zamana kadar kurtuluşun yalnızca iki türlü olduğunu göstermiştir. Ya bütün haklarınızı en son zerresine kadar korursunuz ki; gerçek kurtuluş budur ya da varoluşunuza yön veren haklarınızdan vazgeçerek kurtulmayı denersiniz ki; bunun adı da esarettir. Eğer bir toplum, eğer bir millet, zorluk anında, saldırılar karşısında, asırlar boyunca kazandığı hak ve çıkarlarını kaldırıp bir kenara atarsa; biliniz ki, tarih diye bir şey olmaz, olamazdı. Türk milleti kurtuluşun ilhamını daima kendi kaynaklarından ve öz değerlerinde aramış ve bulmuştur. Diyebilirim ki; kurtuluş için önce güçlü bir siyasi irade ve istek lazımdır. Türk milleti terörden kurtuluş istemektedir. Eksik olan, güçlü siyasi iradedir. Çünkü AKP'nin ne yaptığı, neyi hedeflediği, kiminle düşüp kalktığı belli değildir. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda, adına ne derseniz deyin, bir terör örgütü saldırı planlayıp icra edebiliyorsa, sorun büyük ve korkunç boyutlardadır. Bombalanmadık yerimiz kalmamıştır" diye konuştu.

ASALA'DAN SONRA
Türkiye'nin bütün yön ve cephelerden saldırıya uğradığını söyleyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"En son 1982’de, Ermeni terör örgütü Asala tarafından Ankara Esenboğa'da düzenlenen saldırıdan 34 yıl sonra, bu kez de katilin IŞİD olduğu söylenen kanlı eylem İstanbul'da yapılmıştır. Hiçbir insanımızın can ve mal güvenliği yoktur. Türkiye bütün yön ve cephelerden saldırıya uğramaktadır. İstanbul ve Ankara terörün başlıca hedefleri olan iki büyük şehrimizdir. İstanbul'da son yedi ayda 6'ncı terör saldırısı gerçekleşmiştir. Türkiye bir yandan IŞİD'in, diğer yandan PKK'nın hedefindedir. Cumhurbaşkanı kendi derdindedir. Hükümet ülke gerçeklerinden kopmuştur. Rusya'ya özürler dilenmekte, telefonlar edilmekte, Putin'le temas kurmanın, İsrail'in peşinden koşmanın merakı devlet ricalini sarmıştır. Mısır'a zeytin dalı uzatılmakta, Suriye'ye sıcak mesajlar gönderilmektedir. Elbette bu olumlu atmosferin neyin karşılığı, hangi ödenecek bedellerin tezahürü olduğunu hiç kimse bilmemektedir. Dış politikadaki rota değişikliklerinden, keskin dönüşlerden rahatsız olanlar, hatta çıkarları zedelenenler maşaları vasıtasıyla mesaj veriyorlarmış. Söylenen bunlardır. Rusya'yla ilişkilerin normalleşmesi, İsrail'le bağların güçlenmesi birilerinde korku yaratmış. Alttan alta servis edilen propagandanın içinde bu ifadeler de vardır. Bu nedenle tasmalı teröristler üzerimize kışkırtılmış. Türkiye'yi yıldırmak, yolundan çevirmek, geriye düşürmek için üst akıl devrede, düşmanlıklar gündemdeymiş. Şüphesiz terörün vermek istediği kanlı ve kalleş bir mesaj vardır. Bu mesaj; Sur'da, Derik'te, Yüksekova'da, Cizre'de, Nusaybin'de de hıyanet zarfı içinde verilmeye çalışılmış, bunda da ısrar edilmiştir"

İSTİHBARAT ZAAFI
Bahçeli terör saldırılarında istihbarat zaafı olduğunu da belirterek, "Teröristler İstanbul'da kol gezerken; emniyet ve istihbarat birimleri nerelerde dolaşmakta, sarayın özel hizmetinde hangi tuzakları, kimlere kurmayı planlamaktadır? Türkiye'nin uluslararası alanda köşeye sıkışmasını hesaplayan karanlık çevrelere karşı hiçbir yaptırım uygulanmamaktadır. Ülke olarak itibarımız zedelenmektedir. Emperyalizmin tasarım ve kanlı bir aracı olan IŞİD, tarihteki tüm barbarlardan daha acımasız, daha zalim, kötülükte daha ileridir. Allah kelamını ağızlarına alıp, masum ve sivil hedeflere saldıran bu aşağılık örgüt, bilinsin ki; Kilise’nin hizmetkârı, kafir ve müşriklerin tetikçisidir. Bu örgüt, tıpkı ikizi PKK gibi, ne çocuk bilir, ne kadın tanır, ne de insanlıktan anlar. Türkiye'nin bölgesel ve küresel hesap ve projeler kapsamında terörle terbiye edilmesi, terörizm kanalıyla susturulması ve bölünmesi için yoğun gayret ve rekabet vardır. Tehdit şiddetlidir. Tehlike büyüktür. Senaryo iğrençtir. Milli birlik ve kardeşlikle, küresel ayak oyunlara cevap verilmedikten, karşı durulmadıktan sonra milletçe varacağımız yer dağılma ve parçalanma olacaktır.

'HÜKÜMETİ UYARMIŞTIK'

Hükümeti uyardıklarını ifade eden Bahçeli şöyle devam etti:
"PKK'yla pazarlığı kesin, çözüm sürecini durdurun, bak örgütü güçlendiriyorsunuz dedik, dinlemediler. Türkiye'ye bomba doldurulmuş, Oslo'da itiraf edilen budur, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini teminat altına alın dedik, duymadılar. IŞİD'le adınız çıktı, Musul Başkonsolosluğumuza yapılan saldırıya ve konsolosluk çalışanlarının tutsak alınmasına sessiz kalmayın, IŞİD'e karşı gereğini yapın dedik, anlamadılar. IŞİD'le görüşmeyin, konuşmayın, lütuf beklemeyin, bedeli ağır olur dedik, aldırmadılar. Dikkat edin, Musul'da geri adım atarsanız, eşkıya sürüsü gün gelir Ankara'ya, İstanbul'a dayanır dedik, dikkate almadılar. Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu IŞİD geliyor korkusuyla terk etmeyin, vatan toprağına leke sürdürmeyin, ecdadın kemiklerini sızlatmayın dedik; baktık ki, türbeyi kamyona yükleyip gece yarısı kaçmayı tercih ettiler. Buna da zafer dediler. Aynen İsrail'e diz çöküşü zafer diye sunmaları gibi, Şah Fırat dediler, fakat mat oldular, bölgeden dışlanmamıza yol açtılar. Yanlıştasınız, terörle müzakere değil, mücadele edin, bunda da kararlı olun dedik, gecikmeyle kulak verdiler, görünüşte bizim çizgimize geldiler.Türkiye tüm alanlarda geriledi"

'GELECEĞİMİZ SİSLİDİR'
Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
Milli hedeflerimiz çiğnendi. Ve işin daha hazini; Türkiye'nin içine Suriye, Irak, Libya kaçtı. Şehirlerimiz harabeye döndü. Türkiye rezalet ve hezimetlerde ilkleri yaşadı. Teslimiyetin zirvesine çıkanlar ülkeyi mahvetti. Tavizkarlıkta rekorlar kırıldı. Korkaklığın kahramanlık, acziyetin başarı, geri adımın zafer diye gösterildiği yılları geride bıraktık. Bugün ülkemiz, yanlış politika ve kişisel siyasi çıkarlar uğruna savaş alanına çevrilmiştir. İç ve dış politika çökmüştür. Türkiye zordadır. Egemenlik hakları darboğazdadır. Geleceğimiz sislidir. Fakat bu kötü gidişata teslim olacak, rıza gösterecek halimiz yoktur. MHP olarak, elbette demokratik ve haklı eleştirilerimizi yapacağız. Bundan yorulmayacağız"