Bahçeli: AKP'nin koalisyon kurma düşüncesi yoktu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Adana'da partisinin salon toplantısında konuştu.

DHA

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Tüyap Adana Fuar ve Kongre Merkezi'nde konuştu.

'Devletin başına devlet gelecek' sloganıyla karşılanan Bahçeli, yoğun ilgi gördü. Seçimlerin çok iyi değerlendirilmesi ve anlaşılmasını isteyen Bahçeli, 7 Haziran seçimleri sonrası koalisyon hükümeti kurulması çalışması hakkında bilgi verip, hangi konulara neden 'hayır' dediklerini anlattı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde devletin tüm imkanlarının siyasi iktidar tarafından kullanıldığını hatırlatan Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bunlar görüldü. 10 Ağustos 2014 tarihinden itibaren ortaya koymuş olduğu cumhurbaşkanlığı anlayışı tamamıyla anayasada bulunan görev ve yetkilerini aşarak tek adamlığa doğru Türkiye'yi bir felakete doğru sürüklemiştir. Adana ve Mersin başta olmak üzere öyle bir tokat vurmuşlardır ki seçimleri MHP kazanmıştır. 7 Haziran seçimlerine de korkuyla girmişlerdir. Bu seçimlerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlıyoruz. Nasıl bir haksız rekabetle seçim yapıldığını biliyoruz. Sanki Türkiye'de tek parti var ve diğerleri gerek yoktur anlayışla millet iktidar ve cumhurbaşkanlığının imkanıyla seçime gidilmiştir. Ama aziz millet ikaz vermiştir. Sizler tek başınıza iktidar değilsiniz demiştir. AKP'nin tek başına iktidarında yüzde 9 oranında oy kaybedilmiştir. AKP tek başına iktidara olma imkanını kaybetmiştir. Sonuçlar tek başına iktidarı sağlamamıştır. Türkiye'de yeni bir dönem başlamıştır. AKP güven kaybetmiş, oy kaybına uğramış ve bir çöküşe geçmiştir. Ülke yönetimsiz kalamaz. Tek başına iktidar bulunmuyorsa, TBMM'deki siyasi partileri iyi değerlendirmekte yarar vardır. 7 Haziran sonrasında MHP üzerinde çok büyük oyunlar oynanmış tuzaklar kurulmuştur" dedi.

PKK SİLAHTAN VAZGEÇMEZ

7 Haziran seçimlerinden sonra bir partinin tek başına iktidar olmasının imkansız olduğunu ancak 2 veya 3 partinin güçlü koalisyon kurulabileceğini hatırlatan Bahçeli sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'de 11 koalisyon yönetimi söz konusu olmuştur. Bazıları çok kısa ömürlüdür. Bu süreçte koalisyon kurulması için 7 Haziran'da üzerimize düşeni yaptık ama sizi hileyle kandırmaya çalışıyorlar. AKP öncelikle Türkiye'yi kutuplaşmaya, cepheleşmeye, bir şiddete çatışmaya sürüklemeyi amaç etmiştir. Türkiye'de bir kamplaşma ve kutuplaşmayı etnik temelli bölünmeyi mezhepsel temelli ayrışmayı amaçlaşan adımlar atılmıştır. Büyük bir gerilim stratejisi izlenmiştir. 'Bir Kürt sorunu vardır' bahanesiyle tarihi bir hataya bürünülmüştür. Bunu iyi takip etmek gerekir. 1978 yılı Diyarbakır Lice ilçesi Fis köyünde PKK'nın birinci olağan kongresi toplanır. Bu kongrede Marksist Leninist temelli bağımsız bir Kürdistan kurulması kararı alınır. PKK'ya ne kadar hoş görünürseniz nasıl siyasallaştırırsanız normalleştirme adına sahip çıkarsanız çıkın, o kongredeki kararından PKK'yı saptıramazsınız. PKK'nın bu kararı 1984'de Şemdinli'de Eruh baskınıyla silahlı propaganda dönemine geçilmiştir. O günlerden bu güne kadar PKK silahtan vazgeçmiş değildir. Amacını anlatmak için etnik temelli bölücü terör örgütü olarak faaliyetini sürdürmüştür. Kendini aydın zanneden gafiller PKK'nın tuzağına düşmüştür. Askeri yöntem yerine siyasi çözüm sevdasına kapılmışlardır. Bu tarihleri şahsiyetleri unutmayın. Açılım bir yıkım politikasının adıdır. Adana tabiriyle bizim valiler süs biberi gibi koltuklarda oturuyorlar. Her yerlerde el bombaları var. Devletin varlığını ortadan kaldıran bir yola girmişlerdi. Suruç'ta patlatılan bombanın ardından çok sayıda vatandaşımız asker polislerimiz şehitlerimiz Türkiye'nin her tarafına dağılmıştır. Sadece 11 şehit Adana'da verilmiştir. Bu sorumluluğu taşıyan Cumhurbaşkanı sessiz. Onun vesayet altında tuttuğu Serok Ahmet sessiz."

AKP'NİN KOALİSYON KURMA DÜŞÜNCESİ YOKTU

7 Haziran seçimleri sonrasında üç partiden 2'sinin emmoğlu olduğunu kaydeden Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:

"Birisi AKP birisi PKK partisidir. Birisi de ona seyirci kalmış, özgürlükler bahanesiyle durup dururken Dersim bahanesiyle toplumsal dokuyu kaşımaya, çözüm sürecinde yarışa girmişlerdir. Bunlar TBMM'de çözüm bloku olarak temsil edilir hale gelmiştir. Madem tek başına bir iktidar mümkün olmuyor o halde koalisyon üç parti arasında değişik denklemlerle koalisyon kurulabilirdi. Böyle bir koalisyonu yapacakları yerde MHP'yi koalisyonda yer almadığımızı söylediler. Siz siyasi yıkımda berabersiniz niye MHP'yi düşünüyorsunuz. MHP koalisyon kurmuyor diye alçakça saldıran sözde ülkücüler AKP'ye destek veriyor. CHP'nin bir yetkisi yokken AKP karşıtı blok oluşturmaktan söz etti. Başbakanlık lafını Sayın Kılıçdaroğlu'na kim fısıldamışsa ihanet eder. Bu ne saygısızlık. MHP bit için dam yakamaz. Memleketi bölmeye çalışan hainlerin içinde yer aldığı blokta bizi nasıl görürler? Bu süreçte milli görevini yapacak ana muhalefet görevine talip olduk.

Böyle bir durum karşısında toplumsal talep yoğunlaştıkça kaçak saraydaki zat Serok Ahmet'i davet eder. 9 Temmuz günü koalisyon hükümeti kurmak için görevlendirir. O vesayet altında bir kişi olarak harekete geçer, CHP ve MHP ile görüşme süreci başlatır. CHP ile görüşmeleri 32 gün sürmüştür. Sonra bizden randevu istediler. Bizimle koalisyon kurmak gibi düşünceleri yoktu. HDP'ye oy vermiş memleket evladının iradesine saygı duyar ama HPD'ye flu bakarız. PKK ile beraber olduğu sürece onu tanımayız ama oy verene saygı duyarız. Şimdi neye hayır dediğimizi anladınız mı? Neye hayır dediğimizi anladıysanız iradenizle yarın oy verin. Çözüm buzdolabına alınmışsa biz de fişini çekip çözümü ortadan kaldıracağız. Toprak ve milli bütünlüğümüzü ortadan kaldıran uygulamalara asla izin verilmeyecektir. 17-25 Aralık'ın üzerine gidilmesini, ucu ister Bilal'e ister Recep Tayyip Erdoğan'a dokunsun üstüne gidilmesini istedik. Cumhurbaşkanının anayasal sınırlarına çekilmesini, Çankaya'ya gidilmesini o ucubeler Cumhuriyet ve Demokrasi Müzesi olacaktır. Bu şartlarda Serok Ahmet bizimle koalisyona evet veya hayır diyemedi. Dışarı çıkıp 'MHP hayır diyor' diye açıklama yaptı. Her alanda saldırı başlattılar. Türkiye'nin bölünmesine karşıyız. Biz bunun için seve seve hayırcı oluruz. Ülkenin bölünmesine evet diyemeyiz. AKP'li hemşehrilerim sizin tercihinize saygı duyuyorum ama tercihinizi gözden geçirmenizde yarar var. Recep Tayyip Erdoğan'dan vazgeçemiyoruz diyerek memleketi felakete sürüklemeye hakkınız yok. AKP'ye oy vermiş kardeşlerim AKP'nin bu gidişatını gözden geçirin."