Bağış: Türkiye'nin üyeliği kaçınılmaz hale gelecek
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği'nin artan sorunlarının, Türkiye'nin üyeliğini kaçınılmaz hale getireceğini söyledi.
cumhuriyet.com.trDevlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, NTV'ye yaptığı açıklamada, "Avrupa'nın, sorunlarının, Türkiye'nin katkısı olmadan çözülmeyeceğini gördüğünü, AB'nin sorunlarının, Türkiye'nin üyeliğini kaçınılmaz hale getireceğini" belirtti.
Egemen Bağış, "tam üye olduğu zaman daha fazla söz sahibi olacağını gördüğü için AB'nin Türkiye'yi biraz ötelemek istediğini" kaydetti. Bağış, dinin Avrupa Birliği için resmi bir kriter olmadığını ancak, bu konuda bazı endişeleri olanların ve Türkiye'ye karşı bir takım hassasiyetler koyanların olabileceğini ifade etti.
Bağış, uyuşturucuyla mücadele, enerji koridoru oluşturma, yasadışı göç, entegrasyon gibi konularda Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu belirterek, Avrupa'nın, Türkiye'nin katkısı olmadan sorunları çözemeyeceğini anladığını kaydetti.
"Bireylerin hakkını, hukukunu artırmamız lazım"
"Milli birlik ve kardeşlik projesinin, sadece Kürtleri değil, Alevileri, Sünnileri, Romanları da kapsadığını, bütün olarak insanların demokratikleşme sorunu olduğunu" belirten Bağış, "Bireyin hakkını hukukunu artırmamız, kim olursa olsun, bireyin önünü açmamız lazım" dedi.
"Demokratik açılımın durduğu iddialarının boş olduğunu" söyleyen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Romanlarla bir araya geldiğini ve onlara hitap ettiğini hatırlattı. Başbakan'ın aynı şeyleri Kürtler ve Aleviler için de söylediğini belirten Bağış, "Atatürk'ten bu yana ilk kez Cemevine giden bir Başbakanımız var" diye konuştu.
Bu sürecin devam edeceğini ifade eden Bağış, Türkiye'de içinden geçilen dönemin, eskiden kalan ayrımların, çatışmaların sona erdiği bir dönem olduğunu kaydetti.
"Kürt sorununun altında bireysel haklar var"
"Kürt sorununun altında bireysel haklar olduğunu" belirten Bağış, "Bu haklar yokmuş gibi davranıldığı için, bu insanlar aldatılmaya kalkıldığı için ve onların onuruyla oynandığı için sorun bu noktaya geldi" diye konuştu.
Bağış, "Elinizdeki tek araç çekiçse, her sorun çivi gibi görünmeye başlar. Türkiye bu zamana kadar herşeyi vurarak kırarak çözmeye çalıştı. Bunun aksi yönde bir çaba ortaya koyduk ve AB'nin de bu yöndeki tavırlarının değiştiğini gördük" dedi.
Avrupa'da terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarla ilgili konuşan Bağış, Avrupa'daki yetkililerin, son dönemde Türkiye'de yaşanan gelişmelerden ve demokratik açılımdan duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini belirterek, bu sefer daha umutlu olduklarını söyledi.
Ermenistan-Türkiye normalleşme süreci
Bağış, Ermeni iddialarını içeren tasarıların ABD ve İsveç'te onaylanmasıyla ilgili olarak, bu kararların hiçbir yaptırımının olmadığını ve Türkiye'nin buralarda daha dengeli bir şekilde geri dönüşü takip ettiğini belirtti.
Türkiye'nin ilk kez Ermenistan'la yakınlaşma çabasına girdiğini belirten Bağış, diasporadaki Ermenilerin bu süreci baltalamaya çalıştığını söyledi.
Fransa, ABD, Kanada gibi ülkelerdeki diasporanın normalleşme sürecini kendisine tehdit olarak algıladığını kaydeden Bağış, "Bu işin içinde büyük bir rant var" dedi.
AB'ye uyum süreci
AB uyum sürecinde gereken yasal düzenlemelerin yer aldığı bir ulusal plan hazırlandığını kaydeden Bağış, yeni dönemde çıkacak 96 kanunun 34 tanesinin bakanlar kurulu tarafından benimsendiğini ve TBMM'ye sevk edildiğini kaydetti.
Türkiye'nin Avrupa'daki yanlış algılanması konusunda konuşan Bağış, "900 el bombası taşındığı iddia edilen kamyon hakkında Avrupa'da haberler çıktı diyorsunuz. Sizin medyanız bu konuyu üç gün manşetten izlerse, Avrupa basını da oraya odaklanır" dedi.
Ak Parti'nin gizli gündemi olduğu yolundaki iddiaların yanlış olduğunu kaydeden Bağış, "Ak Parti yeni kurulmuş bir parti değil. Bu kadar zaman sonra gizli gündemimiz varsa, herhalde dünyanın en iyi saklanmış sırrıdır. Ne yaptığımız, nasıl yaptığımız hepsi ortada" diye konuştu.
Bağış, Anayasa değişikliği konusunda her kesimin birlikte çalışması gerektiğini belirterek, "Başımızı kuma gömmekle hiçbir yere varamayız. Herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor" dedi.