Bağış Fransa'yı uyardı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa'da 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının ders kitaplarına girmesi ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın iddiaları reddetmeyi suç sayan yeni bir yasa tasarısı üzerinde çalıştığı yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine şunları söyledi: "Fransız hükümeti ders kitaplarına koyduğu saçma sapan bilgilerle zehirli bir nesil yetiştirme iradesinde olduğunu itiraf etmiştir. Fransa'da yakın dönemde olduğu gibi bugün de gelecek nesilleri değil de gelecek seçimleri düşünen yönetim anlayışı devam etmektedir. Gelecek nesillerini düşünmeyen yönetimlerin sonunu görmek için çok uzağa gitmeye gerek yok. Sayın Hollande'ın, Fransız halkının balık tutmaya gönderdiği kendisinden önceki cumhurbaşkanının sonunu hatırında tutması yeterlidir."

 

'Biz tarihimizle gurur duyuyoruz'

Bağış, derslerde tek taraflı, mesnetsiz iddialara yer vermenin Fransız çocukların geleceğine yapılmış bir ihanet olduğunu belirtti. Bağış, şöyle devam etti: "Türkiye'nin utanılacak veya itham edilecek değil, gurur duyulacak ve takdir edilecek bir tarihi vardır. Biz tarihimizle gurur duyuyoruz. Bizim tarihimizi bize anlatmak, bizim tarihimizi istismar aracı haline getirmek kimsenin haddi değildir, asla da olamaz. Hele ki 'soykırım' nedir diye dünyaya uygulamasıyla birlikte öğretenlerin bize bu konuda verebilecekleri ders yoktur, asla da olamaz. Bu tür gayretleri olanların Türkiye'nin tarihinden alacakları insaniyet, adalet ve kardeşlik dersleri vardır. Bir takım sahte telgraflara dayanılarak gencecik yavruların beyinlerini asılsız iftiralarla doldurmak sahte ve zehirli siyasetin yapacağı iştir. Bu siyaseti güden siyasetçiler bugün olduğu gibi gelecekte de bizzat kendi nesilleri tarafından sorgulanacak, bunun vebali altında kalmaya mahkum olacaklardır. Bu tür sahte telgraflarla sahte bir nesil yetiştirmeye çalışanlar, bunun yerine Ruanda'da, Cezayir'de yaşanan o gerçek trajediyi ders kitaplarında anlatsalardı gelecek nesiller açısından hayırlı bir iş yapmış olurlardı."

Bağış, Türkiye'nin bildiği şeyin soykırım değil; kardeşlik hoşgörü ve sevgi olduğunu söyledi. "Bizim karnemizde de ders kitaplarımızda da yazan yurtta sulh, dünyada sulhtur" diyen Bağış, Türkiye'nin ayak bastığı yere sömürgecilik değil, refah ve hoşgörü götürdüğünü belirtti.

 

'Hollande yönetiminin maliyeti iyi hesap edeceğini umuyoruz'

Bakan Bağış, şunları ifade etti: "Bu gerçekleri görmezden gelerek bugün oldubittilerle tarih yazabileceğini sananlar, yarın tarihin tozlu sayfalarındaki yerlerini alacaklarını, bizzat kendi nesilleri tarafından hesaba çekileceklerini unutmasınlar. Bugün Fransa'da sorguya çekilen Türkiye'nin tarihi değil, Fransız İhtilali'nin değerleridir. 'Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik' ile şekillenen Fransız İhtilali'nin değerleri bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. Fransa'da akıl ve sağduyudan uzak yaklaşımlar Robespierre'in, Voltaire'in kemiklerini sızlatmaktadır. Descartes'ın yüzyıllar öncesinden 'Düşünüyorum, öyleyse varım' şeklinde yaptığı cesur ve tarihi çıkış, bugün Fransa'nın çocuklarına 'Düşünmüyorum, öyleyse yokum' şeklinde öğretilmeye çalışılmaktadır. Hollande yönetiminin bu tür çabalara tevessül edilmesinin maliyetini iyi hesap edeceğini umuyoruz. Geçmişteki çabaları tekrar tedavüle sokmak yerine, Türkiye-Fransa dostluğunun kıymetini bilen bir yaklaşımla yoluna devam etmek Türkiye ve Fransa'nın ortak yararına olan seçenektir. Bunun aksi yönündeki her türlü çabadan zararlı çıkan yine Fransa olacaktır."

Anayasa Mahkemesi iptal etmişti

Fransa parlamentosu, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının resmen tanınmasını öngören yasayı 2001 yılında kabul etmişti. Fransa parlamentosu, yılbaşında, bu iddialarının inkarının suç sayılmasını öngören yasayı kabul etmiş ancak meclis ve senatoda bir grup milletvekili ve senatör yasanını iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi de söz konusu başvuru haklı bularak yasayı iptal etmişti.

Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği de Fransa'da, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının tek taraflı olarak orta dereceli okulların müfredatında daha geniş bir şekilde yer almasına tepki göstermek amacıyla, Dışişleri Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı nezdinde girişimde bulundu.

Büyükelçi Tahsin Burcuoğlu'nun imzasıyla Dışişleri Bakanlığı'na bir nota, Eğitim Bakanlığı'na da ayrıntılı bir mektup gönderilerek, ''söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmayan ve tek taraflı şekilde tarih kitaplarında okutulmasından duyulan tepki'' dile getirildi.