Bağış: Cami'ye girilmesi provakasyon çabasının bir parçasıydı
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin, "Dolmabahçe Camisi'ne girilmesi bile provokasyon çabasının bir parçasıydı" dedi.
cumhuriyet.com.trEgemen Bağış, Beyaz TV'de yayınlanan bir programda Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmeleri değerlendirdi. Bağış, bu olayların en az 6 ay öncesinden planlandığını belirtti.
Dolmabahçe Camisi'nde içki içilmesiyle ilgili olarak Bağış, "Camimize geçmiş olsun ziyaretine gittim. İmam, 'Üçüncü gün öyle geldiler ki içeridekiler bile bizzat girmelerine engel oldular. İçlerinde komut veren birileri vardı. Kendisinin yanına gittiğimde Türkçesi'nin çok kıt olduğunu gördüm. Hemen yanı başımda ailem var. Tek başıma bu camiyi nasıl koruyayım' dedi. Dolmabahçe Camisi'ne girilmesi bile provakasyon çabasının bir parçasıydı" ifadesini kullandı.
Bağış, "Çözüm sürecinin bir noktaya geldiğinin ilan edilmesi, PKK'nin Türkiye Cumhuriyeti topraklarından çekileceğini duyurmasıyla Türkiye'nin bu sorundan kurtulması, zaten zenginleşen, kalkınan ve şeffaflaşan, kendinden emin bir ülke olarak ortaya çıkması ve bunun durdurulması gerektiğine inanan çevrelerin başlattığı bir süreç var" değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Bağış, nisan ayı başında Paris'te Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret ettiğine değinerek, "Orada Türkiye'nin 40 yıllık bir belayı başından def ettiğini söyledim. Bugüne kadar 40 bin can, 350 milyar dolar harcadığımız bir sorun ortadan kalkıyor. O fonlar zamanında vatandaşın gerçek ihtiyaçları için kullanılsaydı biz 2023 hedefimiz olan 25 bin dolar kişi başı milli geliri 2013'te sağlamış olurduk. Bu hesabı yapan sadece biz değiliz. Türkiye'nin yükselmesinden hoşlanmayanlar da bu hesabı yapıyor" diye konuştu.
"Sosyal medya ile ilgili hiçbir yasal altyapı yok"
Medyanın ve farklı kurumların geçmişte 28 Şubat sürecinde nasıl bir rol oynadığını bildiklerini kaydeden Bağış, şimdi ise yeni bir mecra olan sosyal medyanın olduğunu, bununla ilgili hiçbir yasal altyapı bulunmadığını vurguladı.
Bağış, şöyle devam etti:
"Bizim kanunlarımızda Twitter hesabı açmakla ilgili bir regülasyon yok. Birisi çıkıp yarın 'bu yasaktır, bu serbesttir' de dese bunu tartışacak hukuki altyapı yok. 200 bine yakın sahte twit hesabı açıklandı. 200 bin hesap Türkiye'nin önde gelen sanatçılarını, sporcularını, akademisyenlerini, gazetecilerini takibe alıp onlara sistematik mesajlar göndermiş. Sanki Türkiye bir sosyal patlamanın eşiğinde, bir kıvılcım lazım. Herkes o intibaya kapılmış."
Egemen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 farklı eylemci grubunun temsilcisinden oluşan bir heyetle 5 saatlik toplantı yaptığını hatırlatarak, Erdoğan'ın saatlerce heyeti dinlediğini söyledi. Bağış, "Onun akabinde yine yanında İçişleri Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, özel müşaviri ve Başbakanlık Müsteşarı olmak üzere Türkiye'nin önde gelen sanatçılarıyla, entelektüelleriyle, gazetecileriyle ve bu konuda fikri olan farklı kesimlerle toplantılar yaptı ve saatlerce onları dinledi. Başbakan sonra, 'bu kışlayı yapabilirsiniz' dese bile 'ben İstanbul halkının görüşünü alacağım, millet ne derse o olacak' dedi" ifadesini kullandı.
Brezilya'da son birkaç gündür devam eden olayların Türkiye'deki olaylarla benzerliklerinin olduğunu anlatan Bağış, "Oradan gelen fotoğraflara bakın aynı kareler var" dedi.
"Yavuz Sultan Selim'in Hz Ali'yle bir derdi olamaz"
İstanbul Boğazına yapılacak 3. köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesiyle ilgili tartışmalara da değinen Bağış, Yavuz Sultan Selim'in Hz. Ali'yle bir derdi olmadığını söyledi. Bağış, "Yavuz Sultan Selim devraldığı Osmanlı coğrafyasını 3 kat artırmış. Karşısındaki bir Pers medeniyetine karşı, Şah İsmail'le savaşmış. Onun Hz. Ali ile bir derdi olamaz. Onun makamı olan halifeliği devralmış. Hataları yok mudur? Vardır, kimin hatası olmamış ki" değerlendirmesinde bulundu.