Bademin en tatlı hali...

Datça el değmemiş koylarıyla insanı büyüleyen bir yer. Knidos antik kentine ulaştığınızda yüzyıllar boyunca insanoğlunun bu eşsiz kıyılara kıyamadığına şahitlik ediyorsunuz. Ama içinizde hep bir korku:

“Günü gelir Datça’ya, bu eşsiz kıyılara da kıyılır mı?”

İşte o eşsiz büklerden birinde, Palamutbükü’ndeyiz... Benzersiz deniziyle, sakinliğiyle, bademiyle sizi karşılıyor bu küçük mahalle. Keçi sütünden yaptıkları dondurmaları satan aile işletmeleri sahilde cadde boyu sıralanmış. Palamutbüklü çocuklar plajda ya badem satıyor ya da incir. Anneler, babalar ise süt mısır...

Hem sahilde hem plajda bu tatları yemeden Palamutbükü’nden ayrılmayın. Bir de Madam Louise’in tatlılarını tatmadan! Zaten Mavi Beyaz Otel’in “Deli Zeytin” restoranında mola verdiğinizde pasta bölümünü fark etmemeniz imkânsız. Sizi kendisine çekiyor. Biz de büyüsüne kapıldığımız tatlıların yaratıcısı Madam Louise ile söyleştik...

Hayalim sahil kasabasıydı

- Önce Madam Louise’nin pastacılığa nasıl başladığını sorayım?

Yaklaşık sekiz senedir Palamutbükü’nde Otel Mavi Beyaz’dayım. Aslında mutfağa ilgimi daha önceden fark etmemiştim. Zaman içerisinde, otel işletmeciliği ve diğer görevlerimin yanı sıra bir gün kendimi mutfakta buldum. Meze yapmak, özellikle Akdeniz ve Girit mezeleri çok ilgimi çekti. Datça’da çok değişik otlar var. Bu otları öğrenmeye, toplamaya ve yavaş yavaş yenilebilir hale getirmeye başladım.

Son iki yıldır tatlı yapıyorum. Bir gün bademli kurabiyemiz bitti. Ben de, “bir deneyeyim” dedim ve kurabiye yaptım. O günden beri bademli kurabiye vazgeçilmez bir ürünümüz oldu. Ben de meze yapmaktansa aslında tatlı yapmanın çok daha keyifli olduğunu görmüş oldum.

Sizi biraz daha tanıyabilir miyiz?

İstanbul’da doğdum. Bildiğimiz şehir hayatına sahip bir insandım. İnşaat sektöründe, rezidans satış yöneticisi olarak çalıştım. Onun öncesinde de ailemin işi olan doğum organizasyonundaydım.Hayalim her zaman küçük bir sahil kasabasında yaşamaktı. Şimdi Palamutbükü’ndeyim...

Badem bebek 

FRANSIZ TATLILARINI SEVİYORUM

Palamutbükü’ne özel bademli kurabiyeyi yapıyorsunuz. Başka özel tatlılarınız hangileri?

Datça’da neredeyse Türkiye’nin en değerli bademi yetişiyor. Ben de bademi daha katma değerli hale getirmek için çalışıyorum. Çoğu ürünümde badem kullanıyorum.

Çilekli mereng pastamız çok tercih ediliyor. Onun içerisindeki kıtır kekte yine badem var. Fransız tatlıları yapmaktan hoşlanıyorum. Badem unundan yaptığım opera cake diye bir pastamız var. Badem ve meyvelerle süslediğim pinky cake, choco cake ve lemon cake dediğim kendi tariflerim var. Bademli özel yapım brownimiz ve haşhaşlı limonlu cheesecake’imiz ile bazı Fransız pasta çeşitlerimiz mevcut. 

İki yılın ardından atölyenize girerken kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Çok heyecanlı oluyorum çünkü muhakkak gece yatarken ya da sabah kalktığımda bugün neler yapsam diye düşünüyorum. Bu benim için tatlı bir hayal, eğlence, düş kurmak gibi bir şey. Çok keyifle giriyorum. Aslında mutfak geçmişim çok yok. Otelciliğim de burada gelişti. Kendi açımdan baktığımda ilerlemem iyi. Başka kültürlerin pastalarını yerinde tatmak ve denemek gerektiğine inanıyorum. Bu konuda önümün açık olduğunu düşünüyorum.

Önce şaşkınlık sonra keyif

- Buraya pek çok insan geliyor. Pastalarınızla ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Tatlılarımı yiyenler şaşırıyorlar. Palamutbükü’nde bu tatlıları bulmak biraz ilginç geliyor insanlara. Sevdiğim, İstanbul’da ya da yurtdışında tattığım tatlıları yapıyorum. Tatlı yemeyi seven insanların çoğu, bu tatlıları küçük bir koyda bulduklarında gerçekten şaşırıyorlar. Yediklerinde o şaşkınlık mutluluğa dönüyor. Ben de çok mutlu oluyorum. İnsanlar genelde farklı buluyorlar pastalarımı. Datça’da pastacılık çok gelişmiş bir sektör değil. O yüzden de güzel dönüşler alıyorum.

- Sonraki hedefleriniz neler?

Çok daha farklı tatlar üretmek istiyorum, yolun başındayım. Farklı teknikleri, reçeteleri öğrenmeyi ve hayallerimle birleştirmeyi istiyorum. Palamutbükü yazın misafir yoğunluğu olan bölge. Datça ya da Marmaris gibi biraz daha kalabalık yerlerde pastane üzerine çalışmalarımı devam ettirmeyi düşünüyorum. 

Kışın ne yapıyorsunuz?

Genelde yapmayı arzu ettiğim tarifleri oluşturmaya çalışıyorum. Kış deneme süreçleriyle geçiyor. Yeni tarifler bulmaya, yeni bulduğum ürünlerle ilgili reçeteler çıkarmaya çalışıyorum. Biraz gezmeye de vaktimiz oluyor. İstanbul ya da yakın çevrelerde yeni tatların keşfine çıkıyorum.

Çilekli tartolet 

- Tatlılarınızda hiç ot kullanıyor musunuz?

Datça’da binlerce yararlı bitki yetişiyor. Çoğu da bizim mutfağımızda kullanılıyor. Pastane bölümünde bazı kremaları tatlandırma amaçlı bu otları da değerlendiriyorum. Çok farklı aromaları olan değişik ürünler yaratma konusunda Datça, ufkumu açıyor.

- Mesela hangi otlar var mutfakta?

Şifa deposu piren balı, ilki ağacından elde ettiğimiz damla sakızı aroması, ıtır çiçeği yapraklarından çıkan muhteşem tat, pastalarımızı lezzetlendiriyor.