Babayla dans...
Mercan Selçuk, Selçuk ailesinin üçüncü kuşak sanat temsilcisi. Dedesi ve babası gibi ses sanatçılığına değil de, tango eğitmeni annesi Ayşegül Betil gibi dansa doğru çizmiş yolunu.
Ayça Hanİstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale bölümünden mezun olduktan sonra, Londra’da modern dans eğitimi almış. Ardından “Burası benim evim” dediği İstanbul’a dönüp, kendi adını verdiği Mercan Selçuk Dans Topluluğu’nu (MSDT) kurmuş.
Babasının şarkılarını klasik bale ve modern dansla birleştirip sahnelemek, MSDT’yi kurduğu günden beri aklında. Uzun bir süre hep ertelemiş bu hayali; altından kalkamamaktan, dönemin ruhunu yansıtamamaktan korkmuş. Aklında dolaşıp duran “acaba”ları, desteğini hep yanında hissettiği Timur Bey’in “Korkma!” sözüyle unutup şarkıyla dansın yolunu birleştirmiş: “Dedemin ve babamın hayatlarında yer etmiş soylu sanat ahlakını nasıl sürdürebilirim diye düşündüm hep. Evet başka bir branş seçtim ama neden babamın şarkılarıyla birleşmesin ki yolum? Bu şarkılar çocukluğumdan beri benim her hücremde, her zerremde var. Babama duyduğum hayranlığın yanında, hem bu aile bağını, hem üç nesil sanatı hem büyük bir bestecinin eserlerini klasik bale ve modern dansla birleştirerek sahneye taşımak istedim.”
GECENİN HAYALİ
Timur Selçuk hiç yönlendirmemiş gösterinin hazırlık sürecini, sadece her akşam kızıyla buluştuğu sohbet masalarında gecenin hâyâline ortak olmuş: “Sadece pencere açtı bana, ‘Son söz senin, istersen kapat o pencereyi’ dedi hep. Zaten güvenmese asla emanet etmezdi, kızı olmanın önemi yoktur” diye anlatıyor Mercan Selçuk. Ki her zaman böyle bir babaymış Timur Bey, sadece hafta sonları olan özlem dolu buluşmalarında hep istediği yolda yürümesi için cesaretlendirmiş küçük kızını “Nasıl mutlu olacaksan öyle yap” demiş.
Sanatçı bir ailede yetişmiş olmanın kendisini hep motive ettiğinden bahseden Mercan Selçuk, hiçbir zaman dedesinin ve babasının isminin altında da ezilmemiş: “Müziği seçseydim ne olurdu bilemiyorum tabii, babam müziği seçtiğinde Münir Baba’yla kıyaslandı muhtemelen o dönem. Ama hepimizin sahnesi, renkleri farklı. Babamın konserlerini izlediğimde, o keyifli kulislerde vakit geçirdiğimde aklımda sadece daha çok çalışmak ve işimi iyi yapmak vardı.”
YETMİŞ KİŞİLİK KADRO
İki perdelik bir gösteri “Babamın Şarkıları.” Timur Bey’in “İspanyol Meyhanesi”, “Ayrılanlar İçin”, “Ekonomi Tıkırında”, “Pireli Şarkı”, “Beyaz Güvercin” gibi akıllara kazınmış şarkıları, ana kadro ve çocuk kadrosundan oluşan yetmiş kişilik bir ekiple sahnede olacak. Münir Nurettin Selçuk’un “Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın” eseri için de koreografi hazırlanmış olsa da, Zorlu PSM’de yapılacak gösteride yer almayacak: “Önce bunu başarayım da, belki ikinci temsilde cesaret edebilirim Münir Baba’nın eserini sahnelemeye” diyor Mercan Hanım.
Çok yönlü bir bestecinin şarkıları, çocukluğundan beri o şarkılarla büyümüş kızına ve Mercan Selçuk Dans Topluluğu’na emanet. “Babamın Şarkıları”nı 2 Mart’ta Zorlu PSM’nin ardından, 16 Mart’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz.