Babacan ‘Deva’ olabilecek mi?
İktidar partisinden ayrılanların yoğunlukta olduğu ikinci parti Demokrasi ve Atılım Partisi, diğer adıyla “DEVA”nın tanıtımını genel başkanlığa seçilen Ali Babacan yaptı. Ankara’da gerçekleşen tanıtıma kitle desteği yoktu, sanırız böyle bir beklenti de bulunmuyordu. Çünkü tanıtım kentin merkezine uzak bir otelde yapıldı.
Sertaç EşBabacan’ın konuşmasından, AKP’nin bazı “başarılarını” üstlendiği çok rahat anlaşılıyor. Başarısızlıklar için uyarılarının başladığı dönem için 2013 tarihini dile getirdi. Türkiye’nin “orta sınıf tuzağına düştüğünü” bunun için o tarihte kendisinin uyarıları olduğunu söyledi. Babacan, ekonomi konusuna parti programında geniş yer ayırmış. Bu konuda kendisini yetkin hissediyor. Bu nedenle yaşanan ekonomik zorluklara atıfta bulunarak konuşmasına “Artık geldik” diye başladı. Partisinin liberal olduğunu da satır arasında vurguladı: Demiryollarında özel işletmeciliği teşvik edeceğiz.
Kurucular ve katılımcıların tamamı AKP ve diğer sağdan. Söylem ise AKP’nin biraz yumuşatılmış alt söylemi gibi duruyor. AKP’nin son dönem uygulamalarına yoğun ve sert uyarılar programda da yer alıyor, Babacan da konuşmalarında bunu dile getirdi. Örneğin, “Ehliyet ve liyakat kayırmacılığa dönüştü” dedi. AKP ve diğer iki partinin de savunduğu ilk dönem konusunda paylaşım kavgası çıkabilir.
Partinin mantığı, “Bizim olmadığımız dönemde Türkiye dert sahibi oldu, biz ilk dönemlerde olduğu gibi devayı getirdik” şeklinde oluşturulmuş.
Babacan’ın en önemli vurgularından biri yargıya güvensizlik konusu oldu. Yargı konusunda partinin tutumuna ilişkin olumlu tablo çizilmeye çalışılırken, “kozmik oda”ya girilen dönemde Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin en ön sırada, kurucu olarak oturuyordu.
HİTABET VURGUSUZ
Babacan konuşmasını sahneye yerleştirilen saydam ekranlardan yaptı. Önceki lideri Tayyip Erdoğan’ın sözcüklerin son hecelerine yaptığı vurgunun tersine kendisi dümdüz konuştu. Konuşmasını ekrandan satır satır izleyerek okuduğu karşıdan çok bariz anlaşılıyordu.
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün destek açıkladığı, Babacan’ın partisindeki kadrolar, “yoğunlukla AKP’nin içinden sakinlerinin seçildiği yeni bir yapı” gibi duruyor. AKP’nin sertlikleri eleştiriliyor. Memur alımında mülakatın kaldırılacağı, OHAL uygulamasına karşıtlık, kanun hükmünde kararnamelerin yargıya açılması, sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması bazıları... Bu konular kendisine ve partisine bazı suçlamaları gündeme getirebilir.
Babacan, “Ben istiyorum olsun” tavrına tepki göstererek “kamuoyu mutabakatı” isteyerek Kanal İstanbul konusunda ters düşüldüğünü ima etti.
Suriye’de “diplomatik çözümün bütün taraflarıyla aranması” yaklaşımı Esad’ı kabullenme olarak anlaşılıyor. Erdoğan uzun süredir ABD’ye “Stratejik ortak” demiyor. Ancak Babacan’ın parti bildirisinde “Stratejik ortaklığımız” ifadesi yer alıyor. Yeni partinin programında emeklilikte yaşa takılanlara bir müjde yok. Şehir hastaneleri onaylanmıyor.
Yeni parti iktidara muhalefete hazır, gözler AKP seçmeninde..