Aziz Yıldırım ismi Devrimci Karargah'a dahil edilmek mi istendi?

İstanbul Emniyeti’nin organize suç örgütünün takibine yönelik talepte bulunduğu belgede, takibe alınan kişilerden bazılarının Devrimci Karargah Örgütü ile bağlantılı olduğu görülüyor.

cumhuriyet.com.tr

Şike davasında artık gün sayılıyor. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yeniden yargılama hususunda bu hafta kararını vermesi bekleniyor. Dava yıllardır kamuoyunun gündeminde ve her geçen gün yeni bir gelişme oluyor.

Son belge ise oldukça şaşırtıcı. Başta Aziz Yıldırım olmak üzere Fenerbahçe camiasının 3 Temmuz’dan bu yana sürekli dile getirdiği bir nokta var. “Bu bir şike davası değildir, bu siyasi bir olaydır. Bu bir operasyondur” söylemi.

Peki bu söylem ne kadar doğruydu? Ellerinde bu iddialarını kanıtlayacak herhangi bir belge ya da delil var mıydı? Şike davası temiz futbol adına doğruyu yanlıştan, haklıyı haksızdan ayırmak için mi yapılmıştı? Ya da Sarı-Lacivertliler’in iddiasına göre Fenerbahçe’yi ele geçirme operasyonu muydu?

Bu belge birçok yeni soruyu da beraberinde gündeme getirecek. Sayfada yer alan belgenin ortaya koyduğu çok önemli birkaç nokta var. Ve bu belge Bursaspor’un şampiyon olduğu yıla ait.

Söz konusu belgenin öncelikle tarihi çok önemli. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü 7 Kasım 2009 tarihinde, yani şike operasyonundan iki yıl önce İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruyor. 4 kişinin telefonlarının dinlenmesini, teknik takibe alınmalarını talep ediyor. Bu dört isimden ikisi Devrimci Karargah Örgütü ile bağlantılı Necip Kalan ve İbrahim Sağlam. Belgede diğer iki ismin üzeri ve bilgileri ise karalanmış.

Fenerbahçeli yöneticiler, bu isimlerden birinin Aziz Yıldırım ya da bir yakını olduğunu iddia ediyor. Telefon dinleme ve teknik takip isteğinin gerekçesi ise “Söz konusu şahısların ve kimliği bilinmeyen diğer bir kısım organize suç örgütü mensuplarının takip edilmesi, suç faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve muhtemel eylemlerinin önceden tespit edilerek önlenmesi amacı ile talep edilmektedir” şeklinde ifade ediliyor.

Yazıda, adı geçen kişilerin futbol camiası ile de ilişki içinde oldukları belirtilerek, “Ekonomik anlamda büyük meblağların söz konusu olduğu futbol camiası içinde örgütlü bir şekilde gerektiğinde cebir ve tehdit kullanarak haksız ekonomik kazanç sağlamak amacıyla faaliyet gösteren şahısların başta emniyet personeli olmak üzere farklı bürokratik çevrelerle ilişki arayışına girdikleri, ......... isimli polis memurunun bahsi geçen şahıslarla maddi menfaat temini temelinde ilişki geliştirerek kamu hizmetine tahsisli imkanları örgüt çıkarına kullandığı, olası soruşturma ve kovuşturma faaliyetlerine yönelik şahıslara bilgi desteği sağladığı istihbar edilmiştir” deniliyor.