Aziz Yıldırım: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır
Fenerbahçe Kulübü başkanı Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün şubat ayı dergisinde camiaya seslendi.
İHAFenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Hiçbir güç beni, canım kadar sevdiğim Fenerbahçe’nin haklarını savunmaktan alıkoyamaz. Yanlışı gördüğümüz yerde konuşuruz, uyarırız. Unutulmasın ki; haksızlık karşısında susan da dilsiz şeytandır" dedi.
Hakemler tarafından haksızlığa uğradıklarını savunan Aziz Yıldırım, TFF tarafından ağır cezalar almasına rağmen kulübün haklarını savunmaya devam edeceğini söyledi.
Yıldırım'ın Fenerbahçe Dergisi'nde yer alan yazısı şu şekilde:
"Hakemler tarafından, lehine olan pozisyonlarda pozisyonun gereği olan kararlar verilmeyen, aleyhine olan pozisyonlarda ise pozisyon gereği olmayan kararlar çok kolaylıkla verilen, sistemli bir şekilde hak ettiği puanları elinden alınan Fenerbahçemizin haklarını savunmak için ifade özgürlüğü çerçevesinde yaptığımız açıklamalar nedeniyle, TFF kurulları tarafından emsal kararlardan farklı, olaya uygun olmayan, çoğunluk tarafından alınmış kararlar ile ağır cezalara çarptırıldığım malumunuzdur. Şunu baştan peşinen söyleyeyim: Hiçbir güç beni, canım kadar sevdiğim Fenerbahçe’nin haklarını savunmaktan alıkoyamaz. Yanlışı gördüğümüz yerde konuşuruz, uyarırız. Unutulmasın ki; haksızlık karşısında susan da dilsiz şeytandır.
Türkiye Ligi’nde bir süredir devam eden ve genelde hep birkaç takım lehine, diğer takımların tamamının aleyhine cereyan eden hakem hataları, bizleri bu açıklamaları yapmaya itmiştir. Bizim isteğimiz: Ligde şampiyonunun hakemlerin yanlış kararları neticesinde sportif yarışmanın başında belli olan oyun kuralları dışında değil, yarışma kurallarının herkese eşit şartlarla kullanılması ile sahada futbolcuların akıttıkları alın teri ile belirlenmesidir.
Bize hiç kimse “Hakem de insandır, onun da hata yapmaya hakkı var” gibi klişe bir ifadeyle gelmesin. Şu unutulmamalıdır ki; Türkiye’de futbol hakemliği eskiden olduğu gibi hobi olarak yapılan bir görev değildir artık. Aylık asgari ücretin 1400 lira olduğu bu ülkede bir hakem, maça geliş gidişlerle hepsi hepsi haftada toplam 3-4 saatlik bir mesaiyle, tek maç yöneterek önemli ücretler kazanabilmektedir. Benim de oluşturulmasında katkım olan ve desteklediğim profesyonel hakemlik, başlangıçta öngöremediğimiz, sistemi bozan, bambaşka bir boyuta çekilmiştir. Hakemler arasında gruplaşmalar oluşmuş, belli bir gruptan olmayan hakemler önemli maç alamaz, Avrupa’da maç yönetemez olmuştur. Yönlendirilmeye oldukça müsait bu grupçuklar da maalesef Türk futbolunun kaderini belirler hale gelmiştir. Başarılı dediğimiz hakemlerin bir yurt dışında bir de yurt içinde yönettiği maçlara bakın lütfen. O hakemler yurt dışında hiçbir baskının olmadığı, tek kıstasın nesnel hakemlik başarısı olduğu maçları nasıl yönetmişler; yurt içinde bin tane dengenin ve değişkenin söz konusu olduğu maçları nasıl yönetmişlerdir? Oturun, tek tek izleyin. Bizim anlatmaya çalıştığımızı çok daha net göreceksiniz.
Buradan Türk sporunu, Türk futbolunu yöneten herkese, en baştaki yetkililerden Cumhurbaşkanına, Başbakana, Spor Bakanına kadar herkese sesleniyorum: Türk futbolunun geleceği acilen masaya yatırılmalıdır. Hepimizin bu işte sorumluluğu vardır. Oyuncu yetiştirilmesi, futbolun marka değerinin artması, uluslararası platformlarda başarıların gelmesi, insanının futbolu çok sevdiği Türkiye’nin tam anlamıyla bir futbol ülkesi olması, geleceğin ve gelecek nesillerin kurtarılması için bugünden acilen bir şeyler yapılmalıdır. Futbolun tüm paydaşlarının ortak aklıyla bir takım kararlar bugünden alınmalı ve acilen uygulamaya geçilmelidir. Bunun için gerekirse büyük bir çalıştay toplanmalı ve herkes buraya katkılarını sunmalıdır. Fenerbahçe, tüm unsurlarıyla böyle bir çalışmaya destek verecektir. Çünkü bugün benim ve arkadaşlarımın uğraştığı, mücadele ettiği küçük urlar, gelecekte tüm bünyeyi saracak, metastaz yapacaktır. O gün her şey için çok geç olacaktır.
Büyük Fenerbahçeliler,
Geride bıraktığımız ay içinde bizi en çok sevindiren olay erkek ve kadın voleybol takımlarımızın çok güzel oyunlarla, eski adı Türkiye Kupası, yeni adı Kupa Voley olan organizasyonu 1 hafta arayla kazanmaları olmuştur. Voleybol takımlarımız bizi gururlandırmış, sevindirmiştir. Bu takımlarımızın yöneticilerinden, sponsorlarına, teknik sorumlularından, sporcularına, idari görevlilerinden malzemecilerine kadar herkesi tek tek tebrik ediyor; bu güzel başarılarının mücadele ettikleri diğer platformlarda da devamını diliyorum. Ayrıca, Euroleague’de ilk 4’te, ligde de lider olarak yoluna başarıyla devam eden Erkek Basketbol Takımımız, Euroleague’de Galatasaray Odeabank’ı güzel bir sonuçla mağlup ederek ezeli rakibine karşı sahip olduğu galibiyet serisine bir yenisini daha eklemiştir. Kendilerini buradan tebrik ediyor, hedefimiz olan Euroleague Kupası yolunda tüm takımımıza ve teknik ekibimize başarılar diliyorum.
Bizi üzen olay ise; Türk sporunun ve Türk futbolunun çınarlarından, Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ı yitirmemiz olmuştur. Türk futbolunun önemli direklerinden Gençlerbirliği’ni bir istikrar abidesi haline getiren, sayısız yerli, yabancı futbolcunun Türk futboluna kazandırılmasında emeği bulunan, küçük bütçelerle, fakat futbolcu yetiştirerek, maddi imkanları kısıtlı bir kulübün nasıl ayakta tutulacağının dersini yıllardır Türkiye’ye veren İlhan Cavcav’a Allah’tan rahmet, Gençlerbirliği camiasına da bir kez daha başsağlığı diliyorum.
Büyük Fenerbahçeliler,
Önümüzdeki Şubat ayı bizim için çok önem verdiğimiz, bir olayı da içermektedir. Şikede Kumpas Davası’nın ilk duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 Şubat 2017 tarihinde görülmeye başlanacaktır. Bu tarih, 3 Temmuz süreciyle Fenerbahçe’ye en büyük kötülüğü yapmak, Fenerbahçe’yi parçalamak, yok etmek isteyen, yöneticilerini haksız yere zindanlara atan, taraftarlarına büyük acılar yaşatan yapının en azından bir kısmından hesabın sorulmaya başlanacağı tarih olarak önemlidir. Fenerbahçe bu davada, bu kez hesap soran olarak hazır bulunacaktır. Sonuçlarını hep beraber göreceğiz.
Öte yandan, Şubat ayıyla birlikte elinizde tuttuğunuz, Kulübümüzün resmi yayın organlarından biri olan Fenerbahçe Dergisi, 14. yayın yılını doldurmuştur. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Fenerbahçemizin tüm takımlarına, formamızı ve armamızı başarıyla temsil eden tüm sporcularımıza buradan bir kez daha teşekkür ediyor. Fenerbahçe’nin tüm kurumlarıyla başarılara ulaştığı bir gelecek diliyorum."