Aziz Kocaoğlu: Türkiye İzmir gibi olsun

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 14 yıllık belediye başkanlığı süresince yaşama geçirdiği projeleri “İzmir modeli” başlığı altında kamuoyuna tanıtırken “Türkiye İzmir gibi olsun” dedi.

Hakan Dirik

Ankara'yı İzmir'den feyz almaya çağıran Kocaoğlu, “Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığından hiç bir zaman taviz vermeyen İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye'ye açıyoruz. Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirliler’den feyz alsın Ankara. Farkımızı fark etsin! Bize önyargılı bakmasın. Dışlamasın. Benim partimden olmayanı yok sayarım” saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok! İzmir’de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın” diye konuştu.

"'Komünist işi' diye kenara itilen kooperatifleşme"

“Güneş İzmir'den doğuyor” sloganıyla ve İzmir'deki sivil toplum kuruluşlarından kooperatif üyelerine dek geniş kesimden temsilcilerin katılımıyla Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndegerçekleştirilen toplantı, bir anlamda Kocaoğlu'nun yeniden başkan adaylığının ilanı olarak değerlendirildi. Amerika'da siyahilerin eşitlik mücadelesinin liderlerinden Martin Luther King'in “Bir hayalim var” diye başlayan sözünü yineleyerek konuşmasına başlayan Kocaoğlu, İzmir'in değişen fotoğrafını bu hayalin içine yerleştirdi. “Kalkınma problemine kafa yoran, yaşam kalitesinin yerelden geliştiğine inanan, adam kayırmacı değil herkesi kucaklayan, katılımcı, kimlikli, ahlaklı bir belediye ve tutkulu bir kent" için çok çalıştıklarını söyledi. Belediyeye yapılan kumpas operasyonuyla “acıyı bal eylediklerini” dile getirdi. Bir zamanlar “komünist işi” diye kenara itilen kooperatifleşmeyi İzmir modelinin lokomotifi haline getirdiklerini, bu sayede İzmir'deki tarımsal üretiminin Türkiye ortalamasının iki katı arttığını kaydetti. Bu modelin Türkiye'ye yayılması gerektiğini vurguladı.

Ankara'yı İzmir'den “feyz almaya” çağıran Kocaoğlu, şunları söyledi:

"Herkesin yaşamak için can attığı İzmir’i görsün artık Ankara"

“İstiyoruz ki; sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ve empatiyi artık pek dikkate almayan, birbirine fazla güvenmeyen, hak ve hukuk yerine emrivakilerle yol almayı alışkanlık haline getiren benim güzel ülkem, kafasını çevirip biraz da İzmir’e baksın. İzmir’in, İzmirlilerin lugatına da arada bir göz atsın örneğin. Hoşgörüyü, toleransı, empatiyi görsün ve öğrensin. Çatışmaların, kamplaşmaların, karpuz gibi bölünmelerin arttığı şu dönemde mutlu, umutlu, barış içinde yaşayan İzmirliler’den feyz alsın Ankara. İzmir’den yükselen sese kulak versin. Farkımızı fark etsin. Bize önyargılı bakmasın. Dışlamasın. Ötekileştirmesin. Karşımıza türlü türlü engel çıkarmasın. Omuz versin, el uzatsın. Güzel İzmir’de güzel şeyler olduğunu kabul etsin. Yerelden kalkınma başarımızı kıskanmasın; aksine gurur duysun, mutlu olsun. Demokrasiye inansın. Hoşgörülü olsun bizim gibi. 'Benim partimden olmayanı yok sayarım' saplantısından kurtulsun artık. Yeni icada gerek yok! İzmir’de sonuçları test edilmiş başarılı projeleri örnek alsın. Biz de gurur duyalım, mutlu olalım; çorbada tuzumuz var diye. Gettoların olmadığı, insanların birbirine nefretle değil sevgiyle baktığı, devletine, milletine, ordusuna, bayrağına bağlı ve herkesin yaşamak için can attığı İzmir’i görsün artık Ankara. İnatlaşmasın, kutuplaşmasın, kucaklaşsın! Kendi partisinden olan belediyelere gözü kapalı ve sorgusuz-sualsiz dağıttığı özel idare mallarından, bir patlak lastiği bile çok gördüğü İzmir’e de hakkını versin. Bir imza için aylarca oyalamasın. İzmir’e yapılan bu ötekileştirme ve uygulanan çifte standartların bizi yıldıracağını ve pes edeceğimizi de kimse düşünmesin. Aksine bu tür zorlamalar bizi daha da kamçılıyor, daha fazla motive ediyor.”

"Aslında bu bir başlangıç. İzmir’den yükselen bir ses"

“Türkiye İzmir gibi olsun” çağrısı yapan Kocaoğlu, “Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin, bölgesel kalkınmanın sağlanmasında da çok büyük etkisi olacaktır. Bu nedenle, Avrupa Yerel Yönetim Özerklik Şartı’ndaki vesayet karşıtı tutumu tamamiyle destekliyoruz. Türkiye'deki yerel demokrasi talebini, bugün burada yeniden şekillendiriyoruz. Aslında bu bir başlangıç. İzmir’den yükselen bir ses. Ve güzel ülkeme bir çağrı: İstiyoruz ki, Türkiye 'İzmir gibi' olsun. Bu çağrının, engellere ve aşırı vesayete rağmen önemli işler başaran muhalefetteki bir belediyeden gelmesi elbette çok daha anlamlı. Bugün ülkemizin normal bir süreçten geçtiğini söyleyemeyiz. Kentlerdeki nüfusun önemli bir bölümü, seçmediği insanlar tarafından yönetiliyor örneğin. Oysa önümüzdeki engelleri, ancak adalet ve demokratik bir toplum taleplerinin karşılanmasıyla aşabiliriz. Biz bu unsurların tamamını kucaklayan bir yerel yönetim modelini İzmir’den geliştirmeye çalışıyoruz. Demokrat, hoşgörülü, güvenli, enerjik, dirayetli, güçlü ve inançlı, kararlı, şeffaf, adaleti her türlü değerin üzerinde tutan, tasarruf eden ve kendi göbeğini kendi kesebilen İzmir, kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın; bu düşüncesinden, bu yaşam biçiminden, bu özgürlük tutkusundan asla vazgeçmeyecektir. 'İzmir duruşu' bozulmayacaktır. Bütün bunlar, modası geçecek bir zihniyet değil İzmir’in olmazsa olmazlarıdır” diye konuştu.

"Güneş İzmir’den doğuyor artık"

Kocaoğlu, konuşmasını “Mustafa Kemal Atatürk'e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığından hiç bir zaman taviz vermeyen; kuruluş ve kurtuluşun kenti İzmir olarak, hemşehrilerimize sunduğumuz özgür ve demokratik yaşamı ve oluşturduğumuz yerelden kalkınma modelini Türkiye'ye açıyoruz. Güneş İzmir’den doğuyor artık” sözleriyle tamamladı. diyerek tamamladı. 14 yılda yapılanların yer aldığı sunumun ardından soyadı günün sloganıyla uyumlu İzmirli sanatçı Burca Güneş “İzmir'de Günbatımı" şarkısını seslendirdi.